See you at the party traduction Turc
233 traduction parallèle
- I'll see you at the party. - Right.
- Partide görüşürüz.
I'll see you at the party then.
Partide görüşürüz. Sonra görüşürüz.
See you at the party tomorrow nihgt?
Yarın geceki partiye gelecek misin?
Mr and Mrs Douglas, we will see you at the party, of course.
Bay ve Bayan Douglas, sizleri de partide aramızda görmek isteriz.
- See you at the party, Junior.
- Partide görüşürüz Junior.
Okay. I`ll see you at the party.
tamam partide görüşürüz.
See you at the party.
Partide görüşürüz, tamam mı?
And I'll see you at the party tomorrow, young man.
Seninle yarın ki parti de görüşürüz genç adam.
- Will I see you at the party?
- Seni partide görecek miyim?
See you at the party tonight. What?
Akşama partide görüşürüz!
- See you at the party.
- Partide görüşürüz.
See you at the party, Richter.
Partide görüşürüz, Richter.
See you at the party.
Partide görüşürüz.
See you at the party, Julian.
Partide görüşürüz, Julian.
Why don't you calm down first... but I really hope to see you at the party... in a better mood.
Öncelikle biraz sakinleş seni görmek için sabırsızlanıyorum. Daha iyi bir ruh halinle.
I'll see you at the party?
Seni partide görecek miyim?
See you at the party! And, professor! Professor, you're the best!
Çocuklar.
See you at the party.
- Sağ ol. Partide görüşürüz. - Tamam, harika.
Rudy will escort you to the fight, and I'll see you at the party afterwards.
Seni Rudy götürür. Sonra partide görüşürüz.
SEE YOU AT THE PARTY TONIGHT.
Parti de görüşürüz.
I'll see you at the party.
Partide görüşürüz.
- Oh, we'll see you at the party.
- Partide görüşürüz.
Well, I'll see you at the party tonight. Sure.
- Bu gece partide görüşürüz.
Mom, I'll see you at the party.
Partide görüşürüz.
- Now, at this party during the evening did you see Mr. Fabrini and Mrs. Carlsen in private conversation?
- Akşam boyunca süren bu partide Bay Fabrini'yle Bayan Carlsen'ın özel konuştuğunu gördünüz mü?
I know I shouldn't have called you so late but I was at a party just around the corner and I remembered your invitation to see your collection of musical boxes.
Biliyorum, sizi o kadar geç bir saatte aramamalıydım fakat hemen köşebaşında bir partide idim, davetinizi anımsadım ve müzik kutuları koleksiyonunuzu görmek istedim.
I'll see you all at the party.
Sizlerle partide görüşürüz.
Didn't you see Mr. Foster dancing with her at the party?
Bay Foster davette Olympia'yla dans etti, görmediniz mi?
See you tonight at the Captain's party.
Akşama Yüzbaşının partisinde görüşürüz.
Oh, by the way, my wife and I would like to see all of you at a little Christmas party we're giving.
Ah, sırası gelmişken eşim ve ben, vereceğimiz Noel partisinde hepinizi görmek istiyoruz.
Joan and I want to see you at the Christmas party.
— İzin ver, yapabileceklerime bir bakayım.
I'll see you at the dinner party.
Ziyafette görüşürüz.
See you at the next big party.
Bir dahaki büyük partide görüşürüz.
See you at the next party.
Bir dahaki partide görüşürüz.
- You're gonna see Marty tonight at the party.
- Marty'i bu gece partide göreceksin.
I was hoping to see you at the Littlefield party next week but I checked and your name is not on the guest list.
Seni Littlefield'ların gelecek haftadaki partisinde görmeyi umuyordum ama sordum adın davetli listesinde yokmuş.
See you all at the party.
Partide görüşürüz.
I'll see you all at the party tonight?
Bu geceki partide görüşüyor muyuz?
All right, see you at the I've-peaked-and-I'm-kidding-myself party.
Pekala, yükseldim ve kendimi kandırıyorum partisinde görüşürüz.
See you at the wrap-up party.
Projeyi bitirme partisinde görüşürüz.
You walk through this crowded party, and you see this amazing man looking at you from the other side of the room.
Kalabalık partide ilerliyorsun ve odanın diğer tarafından seni kesen yakışıklı adamı görüyorsun.
Hey, I'll see you at the next dinner party.
Bir sonraki partide görüşürüz.
People don't see you for what you really are - - at the Christmas party alone, dateless.
İnsanlar gerçekten olduğun kişiyi görmüyorlar artık. Noel'de, yalnız, sevgilisiz... Bu yönü var tabiî.
I will see you at the dinner party on Friday night.
Cuma gecesi akşam yemeğinde görüşürüz.
So I'll see you guys later at the Crush party?
Crush'ın partisinde görüşürüz.
Straight world is backwards world. so... what is the absolute last thing you and I would want to see at a party?
Hetero dünya geri kalmış olandır. Yani... Bizim bir partide en çok isteyeceğimiz şey nedir?
Thank you, everyone. See you at the wrap party!
Bu gece veda partisine bekliyoruz.
Maybe I'll see you at the next pre-Saturday-party party.
Belki gelecek Cumartesi Partisi Öncesi Partisinde görüşürüz.
See you at the party. Whoa, whoa, whoa.
Sen yaptın!
- It means we'll see you both at the party. - Bye.
- Yanı ikinizle de partide görüşeceğiz.
That's why at a party, you see me in the bushes with my camera.
Partilerde çalılıkların arkasında durmamın nedeni de budur.