Seize traduction Turc
1,785 traduction parallèle
Why don't I kill him and seize all the money?
Neden onu öldürüp paranın hepsini almıyorum?
Tired of annoying if you wonder why? Any other driver, seize this opportunity.
Nedenini sormak isterim.. çünkü başkası olsa bu teklife balıklama atlardı
That it lied about who attacked us so it could seize power.
Güçlerini arttırabilmek için, saldırıları düzenleyenler konusunda yalan söylediler.
Only you can seize him.
Onunla ancak sen karşılaşabilirsin.
The Japanese seize control ofthe center with bishop to C5.
Japonlar fili C5'e götürerek merkeze hakim oluyorlar.
You must seize this chance.
Bu şansı kaçırma.
I'm convinced, Mr Papillon, that there's not a single freeborn English lady, even the most unlikely spinster, who could fail to find happiness if only our English gentlemen would seize the moment.
Eminim ki, Mr Papillon, tüm İngiltere'de hür bir tane bile bir İngiliz hanımefendi, evet içlerindeki en renksiz kız kurusu bile, İngiliz beyfendilerimiz fırsatları değerlendirmeyi bilse, mutluluğu kaçırmak istemezdi.
Polonius is attempting to seize the land by eminent domain and has proposed an amendment to the Conservation Act in order to allow him to drill for oil.
Polonius kamulaştırma yetkisiyle araziyi ele geçirmeye çalışıyor ve petrol sondajında ona izin vermeleri için koruma yasasında bir değişiklik önermiş.
The Americans need an expert who can conduct a landing and seize Constantinople.
Amerikalıların İstanbula çökup Orada genişlemeyi idare edecek bir uzmana ihtiyaçları var.
We need to seize those yard tapes before they erase them.
O avlu kayıtlarını silmeden teyplere el koymalıyız.
I must seize every opportunity to move on.
Ve devam etmek için karşıma çıkacak fırsatları benimsemem gerekiyor.
And seize the'Light of the East'.
"Doğunun Işığı" nı ele geçir.
My mum said to me, "Seize the day", and so I am seizing it, and I've got so much love to give you, Tosh, and you won't know that unless I tell you.
Annem bana gününü iyi kullan derdi. Ve ben de bunu iyi değerlendireceğim. Sana vereceğim o kadar çok sevgim var ki Tosh, sana söylemediğim sürece bilemeyeceksin.
We must seize the day and contact the media.
Durumu lehimize kullanıp medyayla bağlantılar kurmalıyız.
Once they had purged the camps. we would seize control.
Onlar kampları temizledikten sonra biz kontrolü ele alacaktık.
Seize him!
Yakalayın şunu!
Basically, we conducted a stake out to catch the smugglers red-handed, but when we opened the cargo container to seize the evidence, we discovered we had the wrong one.
Temel olarak, kaçakçılara suç üstü yapıyorduk. Ama delilleri toplamak için kargo konteynerini açtığımızda, Yanlış olanı açtığımızı fark ettik.
Seize the day...
Anı yakala.
Then according to the strictures of the Shadow Proclamation, I will have to seize your transport and your technology.
Gölge Bildirgesi sınırlaması uyarınca ışınlanma cihazlarınıza ve diğer teknolojilerinize el koymak zorundayım.
This gives us the right to seize all PIF records and information.
Bu bize bütün PUF kayıtlarına ve bilgilerine el koyma hakkı veriyor.
Who seize?
Bakın kimi yakalamışlar?
Seize Skaczukowa colonist, the ksywie "Sipa"
Takma ismi "Sipa" olan kaçak koloniciyi mi yakaladınız?
Seize on not a cop anymore you realy don't have juristiction of what I do captain.
Artık polis olmadığıma göre ne yapacağımı söyleyecek yetkin yok, baş komiserim.
-... we must seize initiative.
-... inisiyatifi ele almalıyız.
You would seize
İspanyol Florida'yı ve Louisiana'yı mı...
Gage sent a regiment to seize our powder and arms at concord.
Gage tehlike yaratmayan biçimde duran barutumuza ve cephanemize el koymak için bir alay gönderdi.
Look, I'm not gonna stand by and watch her seize control while she shuts us out.
Bak, burda durup şirketime iyice el koymasına seyirci kalmayacağım.
There's other ways for the muscles to seize up
Başka şeyler de kasların kasılmasına yol açar.
His weakness has allowed these vipers to believe they can seize power.
Onun zayıflığı bu yılanların iktidarı ele geçirebileceklerini düşünmelerine neden oldu.
Shouldn't we seize it?
Biz onu almasak olur mu?
And then when he feels cocky I'm gonna seize the moment.
Ve sonra iyice ukalalaşınca, uygun bir anını kollayacağım.
Guards, seize him!
Muhafızlar, yakalayın onu!
Seize her.
Yakalayın.
Seize them.
Yakalayın şunları.
Seize the day, and shit.
Bu fırsatı değerlendirelim.
Seize the day and shit.
Fırsatları değerlendir ve anı yaşa demiştin.
Seize him!
Yakalayın onu!
If you truly do love him, then seize your chance of happiness.
Onu gerçekten seviyorsan, o zaman mutluluk şansını kaçırma.
He will seize them.
Onları ele geçirir.
And if the army were to seize him, the army would hold sway.
Ordu kendisini ele geçirecek olursa egemenlik ordunun eline geçecektir.
Seize him!
- Yakalayın onları! - Emredersiniz!
I cannot see the future, only the present and one must always seize the moment.
Gelecekte ne olur bilmiyorum ama şu an eline geçen fırsatı değerlendirmen gerekir.
Set collateral security in force and seize the building.
Yürürlükteki teminatları alın, binaya el koyun.
You all ended up like this'cuz you didn't seize opportunities!
Fırsatları değerlendirmediğiniz için hepiniz bu haldesiniz!
First one to seize the flag will become King of all Drifters!
Bayrağı ilk ele geçiren,... bütün driftçilerin kralı olacak!
Seize them!
Tutuklayın onları!
Seize them!
Yakalayın şunları!
Let's seize all of them without any escaping!
Kimseyi kaçırmadan hepsini tutuklayın!
Tell Yvonne that the Victors are gonna seize the VIP table.
Yvonne'a Victor'ların VIP masasını kapattığını söyle.
I have three children, I do not wish anyone any harm. "Reading in the city prison of shame is a deep grave." "Lie down there, which became syntisparka canker." "Back to the Tomb of the garment liekein, is the grave of the name oo." "There the Court until he quietly levätköön." "Needless tears are shed, or sigh in vain." "He loved what killed it, let the death of right." "It will listen to anyone who killed their loved ones." "Some gun is sighted, in others it is the word." "A coward resorts to a kiss, a brave seize the sword." I have been in jail often.
Ben üç yil sürdü. jail "Reading önce rezillik bir mezar var Eaten teeth" flame tarafindan Burada yatan bir sefil
Seize her.
Yakalayın onu.