Selma traduction Turc
601 traduction parallèle
Please keep the noise down, Selma.
Sessiz ol lütfen, Selma.
It's just Selma and me.
Selma ile ben varız sadece.
I've finished for tonight, and Selma never goes out.
Benim işim bitmişti, Selma da zaten dışarı çıkmıyor.
"Selma is so big and tall, she likes cleaning most of all."
"Selma kocaman ve uzundur, temizliği de pek sever."
Selma Parker.
Selma Parker.
Selma, Alma, Hulda, Emilia, Amanda, Emil, Oscar...
Selma, Alma, Hulda, Emilia, Amanda, Emil, Oscar...
Selma Avenue.
Selma Bulvarı.
Selma Lagerloef.
Selma Lagerloef.
They'll take you to Selma Springs.
Onlar seni, Selma Springs de alacak.
Bring back Irish pipes from Selma.
Selma'dan İrlanda borusu getir.
Well, when I came out, the parole officer got it for me and when I got off parole, Selma said, "It's good enough. Why not keep it?"
İşi bana şartlı tahliye subayı buldu ve şartlı tahliye sürem dolduğunda, Selma "İyi bir iş, neden devam etmiyorsun?" dedi.
- Hi, Selma.
- Merhaba Selma.
Selma, let me have about 10 minutes with him, because I wanna make it...
Selma, bize on dakika ver çünkü onu...
You're just doing what you have to do, Selma.
Sen sadece yapman gerekeni yapıyorsun Selma.
Does Selma know you're using?
Selma kullandığını biliyor mu?
When I was in those marches, like Selma... this brother was shufflin'right alongside me... long before those other cats who thought civil rights was a hip scene... and jumped on the "blackwagon"...
O gösterilere katıldığımda, Selma gibi, bu kardeşimiz yanımda yürüyordu. Çıkarcıların insan ve zenci hakları savaşımına moda diye katıldığı zamandan önceydi.
And you can pick pecans for 40 cents a bushel at Selma Landing.
Selma'nın arazisinde 30 kilosu 40 sente fındık toplanabilir.
Karna, Selma and little Justina.
Karna, Selma ve küçük Justina.
No, Miss SeIma.
Hayır, ben Bayan Selma.
Thanks, Selma.
Sağol, Selma.
- My name is Chaim. - I'm Selma.
- Benim adım Chaim. - Ben de Selma.
Chaim and Selma made it to a small farm where they were given shelter until the liberation.
Chaim ve Selma, özgürlüklerine kavuşana kadar onlarakol kanat gerecek ufak bir çiftliğe ulaşmayı başardılar.
Happily married for more than 40 years, and the parents of 2 grown children, Chaim and Selma Engel now live in Connecticut.
Mutlulukla geçen 40 yılın ve iki çocuğun ardından Chaim ve Selma Engel şu an Connecticut'ta yaşıyorlar.
I remember one time in Selma...
- Bir keresinde Selma'da...
It's two more stops to Selma.
Selma'ya kadar iki durak var.
- Look... before you say anything, I want you to know I marched in Selma in 1967.
- Bak birşey demeden önce, bilmeni isterim ki 1967 de Selma da yürüdüm.
Hi, Selma.
Merhaba, Selma.
Patty and Selma are coming over to show us slides from their trip to the Yucatan.
Patty ve Selma bu akşam, Yucatan seyahatlerinin slaytlarını, göstermek için bize geliyorlar.
- This is Selma taking a siesta.
Bu Selma, biraz kestirirken.
And this is Selma... dropping of four vacation film to be developed.
Ve bu da Selma... Dört tane yolculuk kasedini düşürürken.
Patty, Selma, would you excuse me for a moment?
Patty, Selma, bana bir dakikalığına izin verir misiniz?
They say everyone can float in the Dead Sea but Selma sank right to the bottom.
Herkesin Ölüdeniz de yüzeyde kalabileceğini söylüyorlar ama Selma direk dibe çöktü.
I also tried Mr. Flanders, Aunt Patty, Aunt Selma, Dr. Hibbert, Reverend Lovejoy... and that nice man who caught the snake in our basement.
Bay Flanders'ı, Patty teyzeyi, Selma teyzeyi, Dr. Hibbert'i, Papaz Lovejoy'u... ve bizim bodrum katımızda snake'i yakalayan iyi adamı aradım.
- Hello, Selma. - Hello, Stanley. - Is this seat taken?
selam, selma selam stanley oturabilir miyim?
Aunt Selma? - Will you ever get married?
bir gün sende evlenecek misin?
Patty! Selma!
patty, selma biz geldik
Then you'll also remember you owe me a favor to be called up whenever and for whatever reason I desire. - But that was just an idle promise. - Not to me!
o zaman bana, ne zaman ve ne şekilde olduğu önemli olmayan bir iyilik borcun olduğunuda hatırlarsın ama bu sadece boş bir sözdü benim için değil senden, selma'ya bir koca bulmanı istiyorum bir koca bulmak mı?
- Find a husband? ! Wait, which one's Selma?
dur bi dakka selma hangisiydi?
I thought she was the one who didn't like to be touched. Patty chose celibacy but Selma simply had it thrust upon her. - But Marge- -
ama bildiğim kadarıyla dokunulmayı sevmeyen tek kişi o patty evlenmemeyi seçti ancak selma bu olayı saplantı haline getirdi ama marge- - homer, ona bir koca bulacaksın!
-... and available sister, Selma. - Hey, tubs, I'm Patty! - What?
Selma'yı tanıtmama izin verin - hey leğen kılıklı, ben Patty!
The Nile smells and the horseflies are huge. Marvelous. Just marvelous.
Nil nehri kokuyordu ve at sinekleri gerçekten büyüktü olağanüstü gerçekten olağanüstü ee, Selma'da Mısır'dan hiç hoşlanmamıştı bir deve ona tükürdü ah evet, çok zor bir şey.
You're making happy hour bitterly ironic. I gotta find a date for my big, fat, snotty sister-in-law, Selma. I'm intrigued.
Mutlu Saatleri mahvediyorsun büyük şişko Selma için bir erkek bulmam gerekiyor ben ilgileniyorum.
- Bart, come cheer up your Aunt Selma.
- Bart, gel Selma halanı neşelendir
Is that Selma?
- oh, bu Selma mı?
It takes a ripe piece of cheese to catch the mouse. It's time to give away my love like cheap wine. Take it to the hoop, Selma.
bir fare yakalayabilmek için bir parça peynir atmanın zamanı geldi tıpkı ucuz bir şarap gibi, aşkımı ifade etmemin zamanı geldi işi bitir Selma hey!
Understand that you couldn't leave Selma.
Selma'yı bırakamayacağını anlamalı.
Kids, I know you're excited... about meeting Aunt Selma's boyfriend.
Çocuklar Selma Halanızın erkek arkadaşıyla tanışacağınız için heyecanlı olduğunuzu biliyorum.
Aunt Selma has this crazy obsession... about not dying alone... so in desperation... she joined this prison pen pal program.
Selma Halanız şu aptalca tutkusu olan "yanlız ölmemek" saçmalığıyla... yani depresyondayken hapishane mektup arkadaşlığı programına katıldı.
" Dear Selma...
" Sevgili Selma...
- Thank you.
Sağ ol bayan Selma.
Poor Brandy.
saf Brandy. Selma hala?