Sensation traduction Turc
1,363 traduction parallèle
When Omega stabilized, I felt a curious sensation.
Omega dengelendiğinde, garip bir duygu hissettim.
Are you aware of any sensation at all?
Herhangi bir şey görebiliyor musun?
Cassandra has the sensation that she's about to be called.
Cassandra aranmak üzere olduğunu sezinliyor.
That would explain the sensation Cassandra Spender described and Skyland Mountain.
Cassandra Spender'ın bahsettiği hissi de açıklayabilir,... onun kaçırılma fantezilerini. Skyland Dağı'ndakileri açıklayabilir.
And now Mama Rivoli's is proud to present an international singing sensation!
Ve şimdi... Mama Rivoli gururla sunar. Uluslararası bir müzik dehası.
And I just wanna say that the burning sensation is totally normal. Ew!
Şu kadarını söyleyeyim ki, o yanma hissi son derece normal.
"Soph Sensation Leads the Saint K-Cagers to the State Finals."
"2.Sınıflı Bomba Saint K-Cagers'ı Finale Taşıdı."
She was quite a sensation back then, wasn't she?
O zamanlar ne sansasyon yapmıştı değil mi?
Women often find this sensation pleasurable.
Genelde kadınlar bundan çok hoşlanır.
Not in a reproductive sense, of course, but in terms of approximating the physical sensation, you know, that occurs...
Üreme olmayacak tabii, ama şeyle oluşan... sürtünmeyle oluşan fiziksel zevki aşağı yukarı...
Fourth Sensation
Dördüncü His
What I miss is... that, um, relaxed sensation that I'd get somewhere between the first drink when I was still stressed, and the third when I shouldn't be driving.
İçmeyi özlemedim. Benim özlediğim, hâlâ stresimi üzerimden atamadığım birinci.. ... içkiyle, araba kullanmamam gereken üçüncü içki arasında hissettiğim rahatlama duygusu.
You'll feel a slight sinking sensation.
Önemsiz bir batma duygusu hissedeceksin.
Yes, that bright sensation in your eyes is indeed sunlight.
Evet, gözlerindeki o parlak his günışığının ta kendisi.
She has sensation in the perianal area and sphincter contraction.
Makat çevresinde duyum ve sifinkter büzüşme var.
I was just getting that spinning-room sensation.
Oda dönüyormuş gibi geldi.
You may feel a slight stinging sensation.
Hafif iç gıdıklayıcı birşeyler hissedebilirsin.
You'll feel a slight burning sensation.
Hafif bir yanma hissedeceksin.
I had a strange sensation, and then my skin luminesced, just like last night.
Kendimi tuhaf hissettim... ve derim ışıldamaya başladı, dün geceki gibi.
I just got the weirdest sensation of deja vu.
Garip bir çeşit déja vu yaşadım.
It's a long story, but I had the distinct sensation... that I had lived that moment before.
Uzun hikaye, ama içimde bu anı daha önce yaşadığıma dair belirgin bir his var.
'I fell face to Earth for a little ways.' And I had no sensation of falling, because I had no visual reference of anything, so I thought I was really suspended in space.
Kısa bir süre boyunca baş aşağı düştüm ama çevremde görsel bir referans noktası olmadığından düşüyormuşum gibi gelmiyordu.
'It was a very weird sensation.'
Çok garip bir duyguydu.
It was too..... beautiful. Too much input, too much... sensation.
orası çok... güzel, çok verimli, çok... etkileyici.
Such a wicked sensation
Ne acayip bir his?
You will be the sensation of the season.
Bu dönemin sansasyonu sen olacaksın.
The man who caused such a sensation... at the game yesterday is no hero.
Dünkü oyunda heyecanlı anlar yaratan... adam aslında bir kahraman değil.
With a head, it'd be a sensation. Headless, it's porn.
Kafayla sansasyon olur Kafasızsa Porno
Can you describe the sensation?
Hislerinizi tarif edebilir misiniz?
See, Brazil - it's a sensation.
Nasıl demeli, Brezilya... apayrı bir dünyadır.
" or to shake the sensation...
Ya da sarsmak Korku denen duyguyu
But the parishioners felt a new sensation that day.
Ama kilisedekiler o gün farklı bir şey hissettiler.
The whale, the great sensation of the century has arrived, a gigantic, wonderful whale, and...
Balina, yüzyılın ulaştığı büyük heyecan... Dev gibi, harika bir balina...
Given normal nerve ending sensation, It's extremely unlikely she didn't f eel it.
Normal sinir ucu hassasiyeti göz önüne alındığında, bunu hissetmemiş olması aşırı derecede ihtimal dışı.
If Pacey Witter can sink this putt he will become the youngest ever Masters Champion. You can see the tension in the face of his girlfriend acting sensation Miss Heather Graham.
Sevgilisi sinemanın heyecan verici aktristi Bayan Heather Graham'ın yüzündeki gerginliği görebilirsiniz.
Sensation's intact.
Duyarlık sağlam.
- Foot sensation?
- Ayağındaki hissi?
Weird sensation.
Garip bir his.
She's experiencing a slight numbing sensation along her inner hull.
İç omurgası boyunca devam eden hafif bir duyu kaybı yaşıyor.
I have no idea what krandack is but, if I've lost any sensation below middle level, then I'm going to test how sensitive D'argo's nether regions are with a red hot...
Krandack ne hiç bir fikrim yok ama belden aşağıdan bir hissi kaybetmiş olsaydım o zaman D'Argo'nun kırmızı sıcak alt bölgelerinin...
I don't want a single puff tearing up the baby blues of TV's newest sensation.
Televizyonun yeni yıldızının bebek mavisi gözlerini sigara dumanıyla yaşartamam.
The sensation of getting lost in a blizzard... of freezing to death in the woods, eating your friend's buttocks to stay alive...
Bir tipide kaybolmak ormanda ölümüne donmak, hayatta kalmak için arkadaşının kalçasını yemek...
That Max and Liz have discovered some new sensation.
Max ve Liz'in yeni bir algı boyutunu keşfettiklerini.
- [Light Applause] - And I'm teen sensation Britney Spears.
Ve ben de genç sansasyon Britney Spears.
An interesting sensation, to say the least.
İlginç bir duygu, söyleyebileceğim en azı bu.
When did it become a crime to enjoy a sensation or two?
Bir ya da iki kişiden hoşlanmak ne zamandan beri suç oldu?
My host Freya enjoys the tactile sensation of handwriting.
Yardımcım Freya el ile yazmanın muhteşem olduğunu düşünüyor.
At the ceremony I had such a strange sensation.
Tören sırasında garip bir hisse kapıldım.
Tonight, we analyze the new rock sensation, Timmeo.
Bu gece yeni rock sansasyonunu irdeliyeceğiz :
- I've... heard of something known as the... Fourth Sensation.
Benim... Afedersin. D'Argo!
# # [Rock ] [ Narrator] Byte end of their first season... the Simpsons were burning up Nielsen boxes in the U.S... and creating a sensation overseas.
Simpsonlar ilk sezonun sonuna doğru ABD'deki rating sınırlarını zorluyordu.