Sentry traduction Turc
345 traduction parallèle
A sentry shot him.
Nöbetçi er vurmuş.
Sentry, is this Divisional Headquarters?
Muhafız, burası Tümen Karargâhı mı?
Sentry boxes, huh? - At each end, Roberto. Always two sentries on guard.
- Her iki tarafta da, Roberto, her birinde iki nöbetçi.
That sentry, he looks like a man from my village.
Bu nöbetçi bizim köyden birine benziyor.
I would kill the sentry, considering the necessity of the bridge.
Tabi ki, öldürebilirim onu, köprü bizim için çok önemli.
You know your sentry posts.
Nöbetçi kulübelerini biliyorsunuz.
Watch the bridge and sentry posts. See if more soldiers are brought, and at what intervals the guard is changed.
Sen nöbetçileri ve köprüyü gözetle, daha fazla asker geliyor mu, nöbetçinin hangi aralıklarla değiştiğine bak.
When the sentry is eliminated, come to the middle of the bridge.
Nöbetçi vurulduktan sonra, köprüye gel ve bana yardım et.
Sentry.
Polis memuru.
As sentry within their gates, warn us if the Mongols become suspicious.
Nöbetçi kulubelerinin orada, Moğolların şüphelenip şüphelenmediğine dair bizi uyarmalısın.
Sentry, let him come up!
Sentry, bırak yukarı gelsin!
We'd better check the sentry lines.
Nöbetçileri kontrol edelim.
If anybody should know better than to drink on sentry duty, he should.
Nöbette içilmemesi gerektiğini en iyi onun bilmesi gerekirdi.
- And when you're doing sentry, though, just ease off a point on the rum.
Ve görev başındayken, romdan uzak durun.
Coates, Murphy, take the first sentry duty!
Coates, Murphy, ilk nöbet sizin.
Sentry, keep her quiet. Allow nobody aft of her without my orders.
nöbetçi ona sessiz olmasını söyle.iznim olmadan kimseyle görüştürmeyin.
I knew it. Sentry, take this man down to the cable tier.
anladım.nöbetçi bu adamı hapsedin.
Sentry.
Nöbetçi!
- This evening I put a sentry.
- Bu akşam bir nöbetçi koyarım.
- Sentry, come with me.
- Nöbetçi, benimle gel.
Sentry, this is General Guthrie.
Nöbetçi, bu General Guthrie.
Sentry!
Nöbetçi!
It's all right, sentry.
Tamam nöbetçi.
Sentry at West Gate has spotted a flying saucer, sir.
Batı Kapısı'ndaki nöbetçi er uçan daire görmüş.
That UFO is over the west sentry post.
UFO batı nöbet noktasının üstünde.
All I knew of the lay-out was that a sentry box stood at each corner.
Tüm planım, köşede duran nöbetçi kulubesi üzerineydi.
Here's the sentry's reports, and, uh, this just came in from the FBI.
İşte nöbetçinin raporları bu da FBI'dan yeni geldi.
You are the sentry for the bridge.
Senin görevin köprü nöbeti.
In war, a sentry is the most important thing.
Bir nöbetçi savaşta en önemli şeydir.
- Eat then go back to being a sentry.
- Nöbetteyken yemek yasak değil mi?
After dark there'll be sentry training, followed by attack training at dawn.
Hava kararınca nöbetçi eğitimi ve onun akabinde şafak vakti hücum eğitimi yapılacak.
Practically nothing but sentry duty.
Nöbet tutmak için falan.
If you step back, the sentry will get you.
Geri adım atarsan, nöbetçi seni vurur.
Sentry post number 7.
7 numaralı nöbet noktası.
The powerhouse is next to the sentry post.
Santral, nöbetçi karakolunun bitişiğinde.
- Colonel Travis, sentry here.
- Albay Travis, bir dakika!
He was standing sentry duty at an ammunition dump.
Cephane deposunda nöbetteydi.
You were in the army, standing sentry duty... at an ammunition dump... that... blew up.
Siz kara kuvvetlerindeydiniz. Nöbet tutarken cephane deposu infilak etti.
More like a sentry at an ammunition dump... that's about to blow up.
Daha çok patlamak üzere olan bir cephane deposundaki nöbetçi gibisin.
Call the sentry in.
Nöbetçiyi çağır.
Tell the sentry not to let anyone in.
Nöbetçiye içeriye kimseyi sokmamasını söyle.
Go chat with the sentry so he won't notice us... Got it?
Gidip muhafızla konuş ki bizi fark etmesin... anladın mı?
I'll have a sentry posted at the water cask, if you please.
Lütfen su fıçısının yanına bir nöbetçi yerleştirin.
The sentry disappeared and she let him out.
Nöbetçi ortadan kaybolmuş, kadın da adamı dışarı salmış.
I think there's a sentry down the other end of the corridor.
Sanırım koridorun diğer ucunda bir nöbetçi var.
- Don't you people ever post a sentry?
- Siz parola sormaz mısınız?
( sentry ) Yankees!
Yankee'ler!
Oh, there's a sentry box in front.
Önünde nöbetçi kulübesi var.
How do we cross that fence, pass the sentry?
Nöbetçiye yakalanmadan çitten nasıl geçeceğiz?
Carry on, sentry.
Tamam, devam edin!
( dramatic theme playing ) Open up, please, sentry.
Kapıyı aç, lütfen, nöbetçi.