English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Seol

Seol traduction Turc

471 traduction parallèle
This... is the picture that we took on the day that Eun Seol died, isn't it?
Bu, Eun Seol'un öldüğü gün çektirdiğimiz fotoğraf değil mi? - Evet.
But... why is dead Eun Seol in this picture? Do you think that the dead Eun Seol... sent this to us?
Bizden nefret ettiğini göstermek için fotoğrafı Eun Seol mü gönderdi acaba?
I'm sure that someone's just playing a prank.
Eun Seol'un bizim yüzümüzden öldüğünü söyleyenler var.
I think that Eun Seol is still with us... because she hates us.
Bizden nefret eden Eun Seol her zaman yanımızda olacak. Fotoğraftaki hayalet kim dedin?
What if Eun Seol shows up? Then, let's ask her. Let's ask her why she's tormenting us.
Neden bizi rahatsız ettiğini sorarız.
Her name was Lee Eun Seol, and she was a student here who died a month ago. And those three girls over there... they were Lee Eun Seol's friends.
Dün gelen şuradaki üç kız ise onun arkadaşları.
We didn't do it. It was just a picture that we took of ourselves... and Eun Seol's image got captured in it, too.
Üçümüzün fotoğrafıydı, nasıl olduysa Eun Seol da içine girmiş.
And it was dead Eun Seol who sent this picture to us.
Fotoğrafı da o gönderdi. - Bize acı çektirmek için.
We never tormented her! Eun Seol was the one who always ruined everything and made things difficult for us.
Her şeyi batırıp zorlaştıran oydu.
I'll buy the drinks. Hey, Lee Eun Seol.
Lee Eun Seol, tek alabildiğin bu mu?
Lee Eun Seol... was nothing but a nuisance.
Lee Eun Seol büyük bir yüktü. Yük olduğu için mi onu öldürüp hayalete çevirdiniz?
So, you killed Lee Eun Seol because she was a nuisance and fabricated this story about her becoming a ghost? She didn't die because of us.
Bizim yüzümüzden ölmedi.
That day... when our midterm grades were ruined because of what Lee Eun Seol did... we were all so annoyed with her.
O gün sınavdan başarısız olmuştuk ve çok kızgındık.
But Eun Seol sent us this other picture. That's the day... Eun Seol got into the car accident on her way back home.
O gün Lee Eun Seol'un trafik kazası geçirdiğini öğrendik.
That must be why Eun Seol... cursed us and sent us that picture.
Bu yüzden Eun Seol bizden nefret edip bu fotoğrafı göndermiş olmalı.
Since it was Eun Seol's cellphone...
Eun Seol'un numarası olduğuna göre o göndermiştir.
I'm sure it was Eun Seol who sent it.
O göndermedi.
Excuse me? I know that you found Eun Seol's cellphone when she lost it that day.
- O gün Eun Seol'un kaybolan telefonunu buldun.
Who do you think you are? On... the day that Eun Seol died... I saw the three of you with Eun Seol.
Eun Seol'un öldüğü gün onu sizinle gördüm.
It came out so pretty. You know how dense Lee Eun Seol is.
Lee Eun Seol'un hiç anlayışı yok.
Lee Eun Seol died.
Bu nasıl bizim hatamız olur?
Ever since Eun Seol's ghost appeared, you haven't been able to study... you haven't been able to date... and you seem to actually have been shrinking.
Flört edemedin. Yüzün çöktü.
[I'll listen if there's anything that you guys want to tell me.]
- Bu Eun Seol.
It's Eun Seol. I thought that lady took Eun Seol's phone earlier.
- O bayan telefonunu almıştı.
Then... this is...
- O zaman... - Bu Eun Seol.
It's Eun Seol. Let's just think that it's Eun Seol.
Oymuş gibi düşünelim.
Eun Seol.
Eun Seol!
I'm sorry, Eun Seol.
Özür dilerim Eun Seol.
I'm the purest and most moral prosecutor working for the Seoul DPO.
Ben Seol departmanında çalışan, en temiz ve en ahlaklı savcıyım.
They're calling Eun Seol's dead spirit.
Ruh çağırıyorlar.
Are you... Lee Eun Seol?
Sen Lee Eun Seol musun?
It says it's Eun Seol.
Eun Seol'muş.
Do you think that Eun Seol was really here?
- Eun Seol gerçekten geldi mi? - Bu aptal oyunlara kanma.
[Lee Eun Seol]
Lee Eun Seol
- It's Eun Seol.
Bu Eun Seol.
Yeah.
- Peki, Eun Seol niye bu fotoğrafta?
Some kids are saying that Eun Seol died because of us.
Araba kazasıydı!
But you know that's Eun Seol.
Bu kesinlikle Eun Seol.
Let's go since there aren't any people around.
Kimse yok gidelim. Ya Eun Seol ortaya çıkarsa?
Eun Seol.
Eun Seol seninle görüşmeye geldik.
That seat over there is that girl's desk.
Orası o kızın sırası. Adı Eun Seol, bir ay önce ölmüş.
Eun Seol was your friend.
Eun Seol sizin arkadaşınızdı, nasıl böyle bir şaka yaparsınız?
This is the picture that the three of us took.
Bu üçümüzün çektirdiği fotoğraf. Bunu hiç Eun Seol'e göndermemiştik.
It wasn't Eun Seol who cursed you out of her hatred for you.
Sizden nefret etse de o yapmadı.
You have Eun Seol's cellphone, don't you?
Eun Seol'un cep telefonu sende, değil mi? - Ne?
Lee Eun Seol!
Güzelmiş.
That's how...
Lee Eun Seol bu yüzden öldü.
You guys seemed so unaffected.
Eun Seol'un hayaleti söz konusu olunca iyi çalışamadın.
This isn't what Eun Seol wanted.
Eun Seol'un istediği bu değil.
Eun Seol is so sad.
Eun Seol çok üzgün.
She said that Eun Seol died because of us.
Eun Seol'un bizim yüzümüzden öldüğünü söyledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]