Serpentine traduction Turc
102 traduction parallèle
My friends all call me Serpentine Casimir.
Arkadaşlarım bana Serpentine Kaşmir der.
It's serpentine, isn't it?
Yılana benziyor, öyle değil mi? Kesinlikle.
Flight Leader Serpentine, by your command.
Uçuş Lideri 17 emrinizde.
Serpentine!
Zikzak! - Ne?
- What? - Serpentine!
- Zikzak!
Serpentine!
Zikzak!
But remember, serpentine!
Zikzak! - Elbette!
Serpentine, Shel!
Zikzak, Shel!
I'm more like a snake, with my serpentine figure!
Ben de vücudumun kıvrımlarıyla bir yılana çok benziyorum!
Serpentine!
Yılan!
I will return to where the clear ocean Whispered its serpentine legend
Döneceğim uçsuz bucaksız okyanusun fısıldadığı yere acı efsanesini.
That's Serpentine's crest.
Burası Serpentine Tepesi.
Serpentine, of the Seven Sisters!
Yedi Kızkardeşler'den Serpentine!
And do you think you could enter Serpentine's house without Serpentine knowing, child?
Serpentine'in bilgisi olmaksızın Serpentine'in hanesine girebileceğinizi mi sanmıştın yavrum?
Well, that was Serpentine.
Pekala, Serpentine idi.
"Behave, or Serpentine will get you."
"Uslu çocuk ol, yoksa seni Serpentine'a veririm."
I once throw a shilling into the serpentine.
Bir kez Serpentine'e bir şilin atmıştım.
Your serpentine salvation is at hand!
Kurtuluşun elinin altında.
And serpentine around the room, and elbows in and show those teeth. Now snake, now snake.
Odanın etrafında kıvrılın, dirsekleri kırıp, dişleri gösterin.
Serpentine Fire.
Yılan ateşi.
Serpentine Fire.
İyi akşamlar. Yılan Ateşi.
Their serpentine shape is no accident, as they're closely related to snakes, but they're far more ferocious and way bigger.
Yılanlarla akraba olduklarından, yılan gibi kıvrılan şekilleri tesadüfi değil. fakat bunlar daha vahşi ve daha büyükler.
Some feel that to court a woman in one's employ... is nothing more than a serpentine effort to transform a lady to a whore.
Bazıları, maiyetinde çalışan bir kadınla flört etmenin bir hanımefendiyi hileyle fahişeye dönüştürmek olduğunu düşünürler.
From here, droplets of blood form a serpentine pattern to the stairs.
Buradan, kan damlaları merdivende yılan gibi bir iz bırakmış.
The developing pattern now appears to be... murders in threes on a serpentine trail... up across the Eastern Seaboard.
Şekillere bakarsak, görünüşe göre üç cinayet Atlantik kıyısında kıvrımlı bir yol izliyor.
I've got this band. Serpentine?
Serpentine diye bir grubum var.
Serpentine's playing?
Serpentine çıkacak ya?
Caught, lift, lock, serpentine, lock and hold.
Yakala, kaldır, kilitle, döndür, kilitle tut.
Serpentine, serpentine!
Yılan!
Serpentine... have Mr. Takehashi's hand bronzed and mounted on a cheap wooden plaque.
Serpantin... Bay Takehashi'nin elini bronzlayıp, ucuz tahta bir plakaya monte edin.
The project was called Serpentine Dream Theory.
Projenin adı Serpantin Rüya Teorisi'ydi.
.. To make the skies alive, is it serpentine..
# Gökyüzünü canlı tutmak yılan gibidir #
The basket star has sensed the current and opens serpentine arms to snare passing tidbits.
Basket yıldızı akıntıyı hissetti geçen en leziz lokmaları Avlamak için yılan gibi kollarını açar.
Serpentine, girls! Serpentine!
Kıvrılın kızlar, kıvrılın.
Is this wise, to serpentine?
- Kıvrılmak akıllıca mı?
Serpentine.
Kıvrıla kıvrıla.
The trouble with you, Ros, is that you're a serpentine bitch.
Senin sorunun Ros, düzenbaz bir kaltak olman.
I think my Serpentine belt is cracked.
Sanırım serpantin kayışı koptu.
Serpentine belt?
Serpantin kayış mı?
Easy enough to replace the Serpentine belt.
Serpantin kayışını değiştirmek kolay.
How much is a new Serpentine belt?
Yeni bir serpantin kayış ne kadara mal olur?
Well, the guy was right about the serpentine belt.
Adam serpantin kayışı konusunda haklıymış.
The serpentine belt is worn out, but that's not why the car won't start.
Serpantin kayışı aşınmış ama arabanın çalışmama nedeni bu değil.
Serpentine, shell, serpentine.
Çapraz koştum ve ateşlerini saptırdım.
Peter Falk tells Alan Arkin, "Always run in a serpentine fashion."
Peter Falk, Alan Arkin'e, "Daima yılan gibi süzülerek git" demişti.
- Serpentine, serpentine!
- Kaçış taktikleri! - Yılan taktiği!
- Serpentine, serpentine!
- Yılan gibi kıvrıl!
Flight Leader Serpentine, by your command.
Uçuş Lideri 17, emrinizde.
- Serpentine.
Hiçbir fikrim yok.
You know, the one with the serpentine-facial graffiti.
Yüzünde dövme olanı, bilirsin.
I said serpentine!
Kıvrıla kıvrıla demiştim!