English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / She's my niece

She's my niece traduction Turc

105 traduction parallèle
She's my niece, and I can do what I please with her.
O benim yeğenim ve onunla ne istersem yapabilirim.
Who is she? My niece's governess.
- Yeğenimin dadısı.
She's my niece aint she.
O benim yeğenim, değil mi?
She's my niece.
O benim yeğenim.
- She's my niece.
- Benim yeğenim.
She said she was the niece of my grandfather's friend.
Büyükbabamın arkadaşının yeğeni olduğunu söyledi.
She's not my daughter, she's my niece!
Kızım değil o benim, yeğenim!
- We both know she's not my niece.
İkimiz de öyle olmadığını biliyoruz.
She's your niece, my dear.
O senin yeğenin, sevgilim.
But she's my niece!
Yeğenim o benim!
- She's a friend of my late niece.
- Yeğenimin arkadaşı olduğu için.
You don't know her. She's my dear niece. - Good day.
Onu tanımıyorsun sen, O benim yeğenim.
She's my niece!
Bacaklarını kırarım senin!
She's my niece, but I love her more than my daughter
O benim yeğenim fakat onu kızımdan çok severim
She's my niece.
Bu benim yeğenim.
She's my niece.
Yeğenim olur.
Well, my niece knows that, John, and she's about this high.
John, şu boydaki yeğenim bile bunu biliyor.
This is Clarice, my niece. She's staying with us, her parents live in Kenya.
Ailesi Kenya'da yaşıyor ve o da bizimle kalıyor.
My niece's name is Rene too, but she's 15 already.
Benim kız yeğenimin ismide Rene ama 15 yaşında.
For starters... she's my niece.
Başlangıç olarak... benim yeğenim.
She's my niece.
Yeğenim.
I asked my niece the other day, "What's four plus four?" She said, "44."
Geçen gün yeğenime sordum : "4 artı 4 kaçtır?" diye, "44" dedi.
She's my niece, for God's sake!
- O benim yeğenim!
- She's my niece too.
- O da benim yeğenim.
My niece Terri well, she prefers Teresa, but she's a Terri.
Bunun benim için kolay olduğunu mu sanıyorsun?
She's my niece!
Yeğenimdir.
My niece, she's gone.
. Yeğenim kayboldu.
Technically, she's not my niece and it's not a cough.
Teknik olarak, o benim yeğenim değil ve de öksürmüyor.
My niece is a basket case, but she's a good kid.
Yeğenim ele avuca sığmaz biridir, ancak iyi bir kızdır.
My niece thinks she's ready for the tables now.
Yeğenim, hemen masalara başlayabileceğini düşünüyor.
She's my niece.
Yeğenim o.
It's my niece's kiosk, and i'm just filling in'cause she was sick.
Burası benim yeğenimin de, hastalandığı için yerine bakıyorum.
She's my niece.
Benim yeğenim.
- She's my niece.
- O benim yeğenim.
She's my niece.
Kuzenim.
She's my niece.
- O benim yeğenim.
She's my niece.
- Benim yeğenim olur.
No, she's your niece, not my cousin.
Hiç de bile, senin yeğenin o, benim kuzenim değil ki.
They're my niece's, she's outgrown them.
Yeğenimindi, artık ona olmuyor.
She's my niece. She's my family.
Benim yeğenim, ailem.
- No. She's not my niece.
Yeğenim değil.
She's not my niece.
O benim yeğenim değil.
My niece, she's turning six.
Altısına giriyor.
- She's my niece.
- Yiğenim.
- She's my niece, Gene.
- O benim yeğenim, Gene.
- She is my niece's daughter.
- Yeğenimin kızı.
She's my niece.
O, benim yeğenim.
This girl is my niece, and she's a witness.
Kız benim yeğenim, Ve o bir tanık.
So she goes in... and she finds her 40 year old daughter, that's my niece... Playing with a vibrator.
Sonra içeri girdi ve 40 yaşındaki kızını yani yeğenimi vibratörle oynarken buldu.
She's like my niece.
O benim yeğenim sayılır.
So I don't want you to like my niece'cause she's like my niece.
Yeğenimi beğenmedi istemiyorum çünkü o yeğenim gibidir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]