English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / She trusts you

She trusts you traduction Turc

102 traduction parallèle
She trusts you, Frank.
Kadın da sana güveniyor, Frank.
He introduced her to you, and she trusts you now.
Onu seninle tanıştırdı ve o artık sana güveniyor.
She trusts you.
Yönetici sana güveniyor.
She trusts you, John.
Sana güveniyor John.
That's all well and good, because you trust her and she trusts you... and I trust both of you.
Bu çok güzel, çünkü Delenn sana güveniyor, sen de ona ben ikinize de güveniyorum.
She trusts you?
Sana güvenir mi?
Veronica doesn't deserve this ; she trusts you.
Veronica bunu hak etmiyor, sana güveniyor.
She trusts you.
Sana güveniyor.
Are you sure she trusts you?
Sana güvendiğinden emin misin?
She trusts you.
O sana güveniyor.
She trusts you, but she's in danger.
Sana güveniyor ama tehlikede.
She really, really likes you and she's good for you and more than that, she trusts you...
Senden gerçekten çok hoşlanıyor ve o senin için bir şans. Sana güveniyor.
She trusts you now.
Şimdi sana güveniyor.
If she trusts you I trust you.
Eğer o sana güveniyorsa, ben de güveniyorum.
- Because she trusts you.
- Çünkü sana güveniyor.
She trusts you, Russ.
Sana güveniyor Russ.
She says she trusts your instincts so she wants me to increase the number of hours I trail you.
İçgüdüne güveni varmış bana seninle daha fazla çalışma zamanı veriyor.
I guess she trusts you then.
Size güvenmiş o zaman.
She loves you. She trusts you.
Sana güveniyor.
I like that she trusts you.
- Sana güvenmesi hoşuma gidiyor.
She says medically, you're the best, and as far as your ethics are concerned, she trusts you completely.
Tıbbi olarak, senin en iyi olduğunu ve etik olarak düşünüldüğünde sana tamamen güvenebileceğimizi söyledi.
When I give you the nod, I want you to help me seize the old lady and get her outside quick. She trusts you, nay?
Sana başımla onay verdiğimde, yaşlı kadını kavrayıp, çabucak dışarı çıkarmama yardım etmeni istiyorum.
- Well, you're her friends, she trusts you.
- Arkadaşısınız, size güveniyor.
I-I-I don't think she trusts you on much of anything anymore.
Sana artık güvendiğini pek sanmıyorum.
It's because she trusts you just like Rachel did.
Sana güveniyor da ondan. Tıpkı Rachel gibi.
She trusts you.
Size güveniyor.
Qwali says she trusts you now.
Qwali artık sana güvendiğini söylüyor.
She trusts you'll come to take her back home.
Senin gelip onu eve geri götüreceğine inanıyor.
She trusts you, and is waiting.
O sana güveniyor ve bekliyor.
She trusts you, so I thought you could talk her out of remarrying when I die.
Sana güvenir, yani düşündüm ki, ben öldükten sonra... onunla yeniden evlenmeyi konuşabilirsin.
She trusts you?
Sana güveniyor mu?
You make a promise, and she hurts herself because she trusts you.
bir soz verirsin ve, o kendi canini yakar, cunku sana guveniyordur.
She trusts you, Cam!
Sana güveniyor, Cam.
It will grow even warmer as she trusts in you, and confides in you, and holds back no secrets from you, be they her own or those of her intimate friends.
Sana güvenip inandığı ve senden hiçbir şey saklamadığı zaman daha da ısınacak - Ya onlardan ya da samimi arkadaşlarından biri olun.
- She also... trusts you.
- sen de öyle!
She sends you her love and trusts you are in good health.
Sana sevgilerini ve geçmiş olsun dileklerini iletti.
She trusts you.
- Sana güveniyor.
And despite my friendship with you, she trusts me completely.
Ve sizinle olan arkadaşlığıma rağmen o bana tamamen güvenir.
YEAH, IT MEANS SHE REALLY TRUSTS YOU.
Bu sana gerçekten güvendiği anlamına gelir.
And she trusts you?
- Ya sana?
You become the one person she trusts more than anybody else.
Herkesten çok güvendiği kişiye dönüşürsün.
You didn't come with your friend? She trusts me.
En çok neyi sevdiğimi biliyor musun?
I want to make sure that she trusts me, you know?
Bana güvendiğinden emin olmak istiyorum.
And she already trusts you.
O, sana inanıyor.
You're the only person she really trusts.
Gerçekten güvendiği tek kişi sensin.
- Well, she trusts me - and I told her she can trust you.
- Aslında, bana güveniyor ben de ona sana güvenebileceğini söyledim.
She trusts you.
Annen sana güveniyor.
I insist she be someone who trusts you entirely.
Ben de size tamamıyla güvenecek biri olması konusunda ısrarcı davrandım.
You insisted she come along, I insist she be someone who trusts you entirely.
Madem sen buraya gelmesi konusunda ısrar ettin ben de sana tamamen güvenen birisi olması konusunda ısrar ediyorum.
She trusts me more than you.
Bana senden daha çok güveniyor?
And that means that she trusted you... trusts you to make the right choices.
Bu onun sana güvendiği anlamına geliyor doğru tercihleri yapacağına güveniyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]