Shock and awe traduction Turc
98 traduction parallèle
Shock and awe!
Şok ve korku!
Just those two little words that tend to shock and awe.
Sadece şok etmeye ve korku uyandırmaya meyilli şu iki küçük kelime. Denny Crane.
Shock and awe.
Şok et ve korkut.
Are you going to shock and awe me?
Bana da "Korku ve Dehşet" mi uygulayacaksın?
Shock and awe.
Şoke edip şaşırtmak.
A "shock and awe" on my door?
Kapımı şoka uğratıp kırma eğitimi mi?
Shock and awe.
Saldır ve devir.
Army's fresh off a 14-month roll in "shock and awe."
Army 14 aylık korku ve dehşet dönemini yeni bitirdi.
... and it landed with shock and awe,
- Şok ve dehşetle indi.
Gonna use the shock and awe.
Şok ve dehşeti kullanacağım.
Little shock and awe in your honor, see how your money's being spent.
Biraz sok ve saskınlıkla paranızın nasıI harcandığını görün.
Give Osama a dose of your morning shock and awe!
Usame'ye bir parça sabah çikolatanızdan verin!
the term "shock and awe" gets misused a lot these days.
"Şok ve Şaşırtma" terimi ( Shock and awe : hedefe bomba yağdırıp, daha sonra hedefe Askerlerini yollayıp işgal etmesi şeklinde uygulanan taktik ) bugünlerde hep yanlış kullanılıyor.
It was a Chilean precursor of the "Shock and awe"
Bir Şilili şok ve dehşet için öncü oldu.
The idea is to rain down the thunder so hard as to create, quote : "Shock and awe"
Fikir tahmin edilemeyecek düzeyde gök gürültüsü gibi yağacak : "Şok ve dehşet".
Halla Ullman is one of the authors of the "Shock and awe" concept, which relies on a large number of "precission guided weapons".
Halla Ullman şok ve dehşet konseptini oluşturanlardan birisi,... ve bu çok sayıda hassas güdümlü silahlara dayanmaktadır.
If you prefer shock and awe, I can arrange that too.
Şoku ve korkuyu yeğlersen onu da ayarlayabilirim.
Operation shock and awe!
Operasyon : Şok ve Korku!
- Shock and Awe, Iraqi Freedom?
- Şok ve Dehşet, Irak'a Özgürlük?
Total shock and awe, Mr. President.
Tam bir şok ve korku, Bay Başkan.
Now that's shock and awe, people.
Bu şok ve dehşet verici millet.
That's some serious shock and awe.
Çok fena yerle bir etmiş olmalı.
Let's get us a little shock and awe.
Biraz korku ve panik yaratalım.
I think the technical term is "shock and awe".
Sanırım teknik açıklaması "şaşkınlık ve korku".
I call this movement "Shock and Awe".
- Çok şaşırtıcı değil mi?
Ben caused quite a stir by advocating his controversial "shock and awe" knife attack method.
Ben, tartışmalara yol açan "şaşırt ve korkut" adını verdiği bıçakla saldırı yöntemiyle bayağı kafa karıştırmış.
But none of that shock and awe bullshit you usually pull.
Saçma sapan şeyler yapmak yok.
The idea is to rain down the thunder so hard as to create, quote : "Shock and awe".
Fikir tahmin edilemeyecek düzeyde gök gürültüsü gibi yağacak : "Şok ve dehşet".
Halla Ullman is one of the authors of the "Shock and awe" concept, which relies on large numbers of "precision guided weapons".
Halla Ullman şok ve dehşet konseptini oluşturanlardan birisi,... ve bu çok sayıda hassas güdümlü silahlara dayanmaktadır.
Get ready for some shock and awe.
Büyük saldırıya hazır ol!
- Shock and awe.
- Şaşır bakalım.
Right now, the shock and awe of the bloodletting seems to be what he's going for.
Şimdilik kan dökmenin yarattığı şoku hedeflemiş görünüyor.
Okay, just so you know, if we're bringing in cousins who are lawyers, prepare for shock and awe.
Bak bilin diye diyorum, avukat olan kuzenleri getiriyorsak madem şaşırıp kalmaya hazırlanın!
And the Croft fans... shock and awe, how do you do?
Croft taraftarları şok olmuş durumda.
Makes me nostalgic for the good old Shock and Awe days.
Eski savaş günleri nostaljisi yaparım.
This is a woman that went off to Iraq during the shock and awe show and refused to imbed with the troops.
Bu kadın en kötü zamanlarda Irak'ta bulunup, sakinliğini yitirmeyip alaylarla birlikte kalmayı reddetmiş biriydi.
It is shock and awe.
Bu şok ve dehşettir.
Like Jay said, "Shock and awe."
Jay'in dediği gibi şok ve huşu. "
Shock and awe!
Şok ve huşu!
There is no doubt tonight that war has begun and the Iraqi capital is experiencing shock and awe.
"19 Mart 2003" Bu gece şüphesiz, savaş başlamış bulunuyor. "Bağdat, Irak" Irak'ın başkenti korku ve şaşkınlık içinde.
It's the shock-and-awe approach to courtship.
Ne bekliyordun ki? Bu, kur yapmanın şaşırtıcı ve korkunç şeklidir.
And the surest path to victory would require an aggressive campaign of shock... and awe.
Ve zafere giden en kısa yol, saldırgan bir saygı ve korku seferberliğinden geçiyordu.
Don't mess with Texas! Shock and awe, losers!
Shock and awe, ezikler!
Shock and awe!
*
Emerson Cod hated dropping the bomb on Vivian Charles'heart but a shock-and-awe campaign was the only way to stop her search for Dwight.
Vakit ayırdığınız için teşekkürler. Vivian Charles'ın kalbini kırmak Emerson Cod'ın hoşuna gitmemişti. ama onu şok edip hüzne boğmak
Shock and awe.
Şok ve korku.
But now comes a mullah who'll awe and shock me...
Ama şimdi bana korku ve şaşkınlık veren bir molla geliyor...
They did the whole shock-and-awe thing.
Onlar baskın yapmışlar.
( IMITATING GUN FIRING ) welcome home, Captain Shock-And-Awe.
Hoş geldin, kaptan silahşor.
It's for some kind of shock-and-awe campaign.
Korkunç bir saldırı hazırlığı içindeler.
A good show-and-tell needs shock-and-awe!
Güzel gösteri olacak dostum!