Shouldn't you be at work traduction Turc
51 traduction parallèle
Shouldn't you be at your desk attending to my work?
İşime bakmak için, masanda olman gerekmez miydi?
Shouldn't you be at work?
İşte olman gerekmiyor muydu?
- Robbie, shouldn't you be at work?
- Robbie, işte olman gerekmiyor muydu?
- Shouldn't you be at work by now?
- Bu saatte işte olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be at work by now in your dehumanizing little cubicle squatting in quiet desperation?
Şu anda işte olman gerekmiyor mu? Küçük insanlık dışı kübiğinde umutsuzluk içinde çömelerek?
Shouldn't you be at work?
İşte olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be at work?
Baban onun için bir şey yapmamı istedi.
- Shouldn't you be at work?
- Senin işte olman gerekmiyormu?
- Shouldn't you be at work?
- Senin de işte.
Well, it's the middle of the day, and shouldn't you be at work?
Gün ortası, işte olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be at work?
- İşte olman gerekmiyor mu?
- Shouldn't you be at work?
- İşte olman gerekmiyor muydu?
Shouldn't you be at work?
Senin işte olman gerekmiyor mu?
I am thrilled you are hanging out here all of a sudden, but, uh, shouldn't you be at work?
Aniden orada durduğunu görünce korktum. İşte olman gerekmiyor muydu?
Sleeping in the afternoon? Shouldn't you be at work?
Öğlene kadar uyudun İşte olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be at work?
İşte olman gerekmiyor mu senin?
If you guys can't learn to work things out on your own, then you shouldn't be dating at all.
Eğer işleri yola koymayı kendi başına öğrenemiyorsanız belki de, hiç çıkmamalısınız.
Shouldn't you be at work? I quit.
İşte olman gerekmez mi?
Shouldn't you be at work, buddy?
İşte olman gerekmiyor mu dostum?
- Shouldn't you be at work?
- İşte olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be at work or something?
- İşte filan olman gerekmiyor muydu?
Shouldn't you be at work?
İşe gitmen gerekmiyor muydu?
Shouldn't you be out at work?
Senin iş yerinde olman gerekmiyor mu?
It shouldn't be news to you that we work as a team at this hospital.
Bu hastanede ekip hâlinde çalışırız ; bu yeni bir şey değil.
- Shouldn't you be at work?
- İşte olman gerekmiyor mu senin?
Shouldn't you be at work?
Senin işte olman gerekmiyor muydu?
Shouldn't you be at work?
- Senin işte olman gerekmiyor mu?
[smooches] Well, shouldn't you be at work?
İşte olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be at work?
İşte falan olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be at work?
- İşte olman gerekmiyor muydu?
Because you shouldn't be calling me at work.
Çünkü beni işten aramaman gerekiyor.
Hey, one thing you shouldn't be confused about... I don't work at Save Pay.
Kafanı karıştırmayacak bir konu da şu Save Pay'de çalışmıyorum.
- Shouldn't you be at work?
- İşyerinde olamaz mıydın?
- You shouldn't be at work, Ann.
- İşe gelmeseydin o zaman Ann.
Shouldn't you be at work by now?
Senin şu an işte olman gerekmiyor mu?
Shouldn't you be at work?
İşte olman gerekmez miydi?