English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Show it

Show it traduction Turc

16,006 traduction parallèle
Do you mind if I show it to them?
Onlara göstersem sorun olur mu?
- Who would I show it to? This wasn't some guest with a Swiss Army knife.
İsviçre çakısı olan bir konuk değildi ki.
We'll show it to you again.
Bir kez daha izleyin.
If you email me the photo, I can show it to people.
Fotoğrafı e-postayla gönderirseniz etraftakilere gösterebilirim.
Show it to me?
Bana gösterir misin?
Well, if you're gonna show it, it's a little too personalized.
Eğer burayı göstereceksen bu biraz fazla kişisel.
He loved you kids, even if he - even if he didn't show it.
Sizleri de çok seviyordu. Her ne kadar bunu size göstermemiş olsa bile.
He still does... even if he tries not to show it.
Göstermemeye çalışsa da... hala veriyor.
Show it to me, baby.
Göster bana bebeğim.
Show me a nice piece of meat, I can't keep my hands off it.
Bana güzel bir et parçası göster, ellerimi ondan alamam.
What is it you wanted to show me?
Bana göstermek istediğin neydi?
It's off of Gawker, Vulture, Show Me the Chub, PorkSword.net, and The New Yorker.
Gawker'dan, Vulture'dan, Show Me the Chub'tan PorkSword.net'ten ve New Yorker'dan sildim.
Oh, so it's like a game show, and the first prize is a penis?
Büyük ödülün çük olduğu bir yarışma gibi yani?
♪ I can show you what it's all about... ♪ I think this is really good.
Bence bu çok iyi.
It will be a few more days before my friends show up.
Dostlarım ortaya çıkmadan önce birkaç gün daha buralardayım.
"It's Dune, the Puppet Show."
"It's Dune, the Puppet Show."
It's a show about this group of witches who secretly live in the suburbs.
Dizi, şehrin dışında gizlenerek yaşayan bir grup cadı hakkında.
I wrote this episode of Witchita and it's just, like, in my drawer and, you know, I'm hoping one day, maybe I can give it to the right person on the show and...
Hala çekmecemdedir. Belki günün birinde diziden birine gösteririm diye ümit ediyorum.
Show your poor old mom how to do it.
Yaşlı ve zavallı annene nasıl yapıldığını göster.
It's an honor to be able to come out here and put on a great show.
Buraya gelip harika bir şov sunabilmek bir onur.
And all you're going to have to show for it is a closet full of old shoes, and a banged up pussy.
Sizin ise tüm sahip olduğunuz şey bir dolap dolusu eski ayakkabı ve folloş olmuş amlarınız.
I'll show you what it means.
Sana anlamını göstereceğim.
It's been a very wrong day and I didn't expect you to show up on my doorstep or anywhere else.
Ters bir gündü kapımda belirmeni de beklemiyordum ya da başka bir yerde.
Let me show you how it's done, Grandma.
Bu iş nasıl yapılır göstereyim, nine.
Isn't it kinda sad when they drag out the old cast for some lame reunion show?
Saçma bir şovun eski oyuncuları ile bir şeyi bu kadar uzatmaları sıkıcı değil mi?
People show up whenever they feel like it.
İnsanlar böyle hissettiğinde hava atarlar.
Yeah, but because it's Alex's party, it's gonna seem weird if I just don't show up.
Evet, fakat çünkü bu Alex'in partisi görünmezsem tuhaf kaçar mı?
It's a recurring role on a "WE" show.
Bu "WE"'de tekrar eden bir rol.
It's the Becca show, front and center, man.
Bu Becca'nın gösterisi, ön ve orta adamım.
It just seems like the only thing you care about is this Romeo and Juliet show.
Tek önem verdiğin şey bu Romeo ve Juliet gösterisi.
You put on a show, and when it's over, you take off back to America, and we're still here.
Gösteri yapacaksın ve bittiğinde Amerika'ya çekip gideceksin ama biz hala burada olacağız.
Let's show'em how it's done.
Onlara nasıl yapıldığını gösterelim.
It's for my niece's show, man.
Bu, yeğenimin gösterisi için.
So, please, if you will, open eyes, all attend, the show must begin, but I'll be back before it ends.
Lütfen, gözlerinizi açıp eşlik ederseniz gösterimiz başlayacak ama bitmeden önce tekrar geleceğim.
It just goes to show if we stop ignoring what is right in front of our faces, we might find the peace we're looking for.
Gözümüzün önünde olan şeyleri göz ardı etmekten vazgeçersek aradığımız huzuru bulabiliriz.
Besides, it thinks it's taking out a nerdy talk show host.
Ayrıca inek bir radyo programcısının icabına bakacağını sanıyor.
It's not a coincidence that my team quits and then you just happen to show up as the perfect replacement, is it?
Takımımın istifa etmesi ve yerlerine senin gelmen tesadüf değil, değil mi?
I got it from a gun show in Cleveland six months ago.
- Nakit parayla almıştım, fatura verdiler ama faturayı attım. 6 ay önce Cleveland'daki bir silah sergisinden almıştım.
How do I, like, show her I got it?
Ona bu yanımın olduğunu nasıl göstereceğim?
I'm taping it so we can show a doctor.
Doktora gösterelim diye kaydediyorum.
They don't want anyone to pop them and show that it's all just air inside.
Kimsenin kendilerini patlatıp içerinde sadece hava olduğunun görülmesini istemezler.
It'll show her that you're friends, that you accept her new life.
Ona arkadaş olduğunuzu ve yeni hayatını kabul ettiğini gösterir.
What I mean is... it doesn't show!
Demek istediğim... Görülür bir şey değil!
Whatever it is, it is way beyond our comprehension, like, uh, if you were to show a jet engine to somebody at the turn of the century.
Her ne ise, algımızın çok ötesinde bir şey. Yüzyılın sonunda birine uçak motorunu gösteriyormuşsun gibi bir şey.
And this is what you have to show for it?
Kırılamaz olduğunu böyle mi kanıtlıyorsun?
Why don't you come over here, show me how it works?
- Buraya gelip nasıl çalıştığını göstersene?
But make it fast so I can see the end of my show.
Ama çabuk yap bunun yüzünden programımı kaçırmak istemiyorum.
Allow me to show you how it works.
Size nasıl işe yaradığını göstereyim.
It's like, when you write an episode of a TV show, even though nobody asked you to, just to have a sample of, like, how good or bad of a writer you are.
Örneğin dizi için bölüm yazdığında kimse senden istememiş olsa da Sadece ne kadar iyi veya kötü yazar olduğunun örneği.
Like, I don't wanna freak you out or anything, but it's like... if you wanna keep working on the show, you have to, like, pass this test.
Seni endişelendirmek falan istemiyorum ama bu durum yani eğer dizide çalışmayı istiyorsan bu testi geçmek zorundasın.
but I got something to show ya. It's a little movie called Mickey Has No Idea Who the Fuck I Am!
Bilmiyorum ama sana bir kısa film göstermeliyim ki adı Mickey'nin hakkımda en ufak fikri dahi yok!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]