Shrimp traduction Turc
2,255 traduction parallèle
¶ a shrimp bao, everywhere a bao bao ¶
Bir tane karidesli börek, her yerde börek
And a plate of shrimp.
- Ve bir karides tabağı.
We have shrimp puffs.
- Karidesli böreğimiz var.
Pick out the shrimp.
- Karidesi içinden ayıkla.
* workin'for the man, * * picking shrimp all day, * * ain't got no belt. * * where's your belt *
# Sevimli adam. # # Tüm gün karides toplar. # # Kemeri yoktur, kemersiz. #
All right, a plate of shrimp and a squirt.
Pekala. Karides tabağı ve bir Squirt.
I mean, who-who buys peel-and-eat shrimp from some dude at an intersection?
Kim dört yol ağzındaki adamdan istiridye alıp yer ki?
At least you'be not puking shrimp.
En azından sen istiridye kusmuyorsun.
I said I could eat the absolute pants off some shrimp. - I don't suppose he's up.
Dedim ki o kadar açım ki koca bir karidesi bile yiyebilirim.
Two shrimp.
- İki karides.
Two shrimp.
- İki karides. Sarah?
Please check the shrimp starters.
Lütfen karidesleri kontrol edin.
Eggplant, garlic soup, grilled shrimp.
Patlıcan, sarımsaklı çorba, ızgara karides.
We start with the sweet potato, andouille shrimp soup. Then we get the rabbit kidneys out of the freezer- - They're tiny ;
Mütevazı olalım Tatlı patatesli, bumbarlı sucuklu karidesli çorbayla başlayalım Buzluktan tavşan böbreklerini çıkaralım.
Trade you for some of my black truffle risotto with crispy shrimp.
Çıtır karidesli mantarlı risotto ile değiş tekiş teklif ediyorum.
A bowl of gumbo, barbecue shrimp po'boy and another Abita Amber.
- Bir kase bamyalı yahni. Izgara karidesli sandviç ve bir Abita Amber daha.
Hiding under the rock is a pistol shrimp, and it's packing a lethal weapon.
Taşın altında saklanan bir tabanca karidesi, ve ölümcül bir silaha sahip.
Our shrimp is ready for a scrap.
Karidesimiz kavgaya hazır.
I have to sign a check for my shrimp vendor.
I have to sign a check for my shrimp vendor.
Let me just grab one more shrimp.
Bir karides daha alayım, sonra gideriz.
I mean, we were going to grill shrimp on the balcony together, remember?
Balkonda birlikte ızgarada karides yapmıştık.
When in fact he's a bloodthirsty shrimp
İşin aslı o kana susamış bir karidestir!
Howard, your shrimp biryani.
Howard için karides biryani.
I'd like the boat to be able to haul in a tremendous amount of shrimp.
Teknenin çok fazla miktarda karides çekebilmesini istiyorum.
Sort of a Forrest Gump-size amount of shrimp.
Forrest Gump'taki gibi.
You gotta start thinking about shrimp, okay?
Karidesi de düşünmelisin.
Oh-oh-oh. We're gonna be hauling in so much shrimp every day, it's gonna pay for itself ten times over.
Her gün o kadar çok karides yakalayacağız ki tekne, parasının on katını çıkartacak.
Picture tiny shrimp crawling all over this boat.
Teknede sürünen ufak karidesleri düşün.
- Guys... Can we not focus on the shrimp cause we have so much work to do.
Beyler, karides konusunu bırakalım mı?
It's a shrimp boat.
Karides teknesi bu.
I'd like to have at least one conversation about shrimp. No.
Karidesle ilgili en azından bir konuşma yapmak isterim.
No, shrimp is a very small aspect of the whole...
Hayır, karides teknenin çok ufak bir yanı...
I'll tell you what. Shrimp or no shrimp, I'm very excited about it. Yeah.
Karidesli olsun ya da olmasın bu konuda çok heyecanlıyım.
And shrimp. And shrimpies!
- Ve karides.
That is a humongous shrimp.
Amma büyük karides.
Well, it's'cause it's not a shrimp, Frank ; it's a prawn.
Çünkü o karides değil, Frank. Jumbo karides o.
- A shrimp boat ran over my cousin.
Kuzenimin üstünden karides teknesi geçti.
She gave us free shrimp balls.
Bize bedava karides verdi.
- Sweet, get me more shrimp balls.
- Harika, karides de getir.
The zebrafish, Danio rerio, and the Mantis Shrimp, Gonodactylus smithii, are both examples of tetrachromats.
Zebrabalığı, Danio rerio ve peygamberdevesi karidesi, Gonodactylus smithii tetrakromatlara birer örnektir.
And do you know what they found in them besides shrimp?
Peki karidesten başka ne buldular biliyor musunuz?
And now I have to go and explain to the chief why I wasted all these man-hours on a shrimp bust while drugstore cowboys were running around the city shooting up pharmacies!
Ve şimdi şefe çıkıp, şehrin her yerinde eczane kovboyları cirit atarken bunca adamın vaktini niye karides baskınında harcadığımı açıklamak zorundayım.
And I can't sell no shrimp that's been dumped all over some parking lot.
Ve otoparka döküldükleri için tek bir karides satamadım.
On the menu this evening is a grilled tiger shrimp, marinated in coconut.
menüsünde bu akşam bir ızgara kaplan karides, bir Hindistan cevizi içinde marine.
Shrimp, that's... that's actually my favorite.
Karides, that's - aslında benim favori müzik.
Chicken with cashew, shrimp and broccoli.
Kaşulu tavuk, karides ve brokoli.
If you wanna be with this shrimp, So be it.
Eğer bu yerden bitmeyi istiyorsan kendin bilirsin.
We'll see who folds like an origami shrimp.
Bakalım kim origami karidesi gibi iki büklüm olacak.
Hey, it would have been Uglesich's for lunch if they were still open, or Parasol's, but I know you prefer the shrimp over the roast beef.
Öğle yemeği Uglesich'ste yenir. Hâlâ açıksa. Veya Parasol's'ta.
Um, can we talk shrimp for a minute?
Karides konusunu konuşabilir miyiz?
Shrimp.
- Karides.