Siempre traduction Turc
33 traduction parallèle
Siempre viva.
Siempre viva.
Siempre viva!
Siempre viva!
Siempre hay una possibilità, David.
siempre hay una possibilità, David.
El viejo quiere actuar como siempre.
İhtiyar her zamanki gibi yapmanı istiyor.
siempre moviendo... Laroi, listen to me! You keep your hands up, hear?
Dinle beni, dinle, ellerini yukarıda tut, tamam mı?
Siempre trabajo.
Siempre trabajo.
Porque Veronica siempre downstairs haciendo boom-boom con Señor Grandpa.
- " Çünkü Veronica sürekli aşağıda Senyör Büyükbaba ile aganigi yapıyor.
She is always talking of you.
Siempre está hablando de usted.
"Siempre hay una suegra."
"Siempre hay una segre."
We need to discover a way to make our biology last forever dure siempre.
Biyolojimizi sonsuzluğa ulaştıracak bir yol bulmalıyız.
Siempre.
Her zaman.
Okay, I found Siempre Mujer, TV Y Novelas and for the rare English-speaking customer Woman's You-Niverse from July 1974.
Siempre Mujer var TV ve Novelas var İngilizce konuşan ziyaretçiler için "Woman's You-Niverse" 1974 sayısı var.
Guarde sus brazos y piernas dentro del paseo siempre.
Guarde sus brazos y piernas dentro... - Kollarınızı ve bacaklarınızı sakının. -
? Siempre tú?
* Siempre tu *
? Siempre tú.?
* Siempre tu *
Supongo que siempre me pregunté si...
Aslında her zaman merak etmişimdir...
Siempre me he sentido muy raro cerca de los niños. ¿ Sabes?
Çocukların etrafında hep tuhaf hissetmişimdir, anlıyor musun?
Y tu reacción fué "Siempre me pregunté..."
Bunu her zaman merak ettiğini mi söyledin?
Podrías quedarte, y podríamos afrontar esto juntos. como siempre hacemos.
Kalabilirsiniz ve her zaman yaptığımız gibi bunun üstesinden beraber gelebiliriz.
De hacer las cosas como siempre las hacemos es de lo que necesito un descanso.
İhtiyacım olan şey her zaman yaptığımız şeylere ara vermek zaten.
That night, at a club by the sea, a song played... "Yo Te Quiero Siempre."
O gece denizin yanındaki bir kulüpte bir şarkı çaldı : "Yo Te Quiero Siempre."
Siempre avante. Know what that means?
"Her Zaman Önde" ne demek biliyor musun?
Siempre.
Daima.
¿ Siempre te dejan salir así?
Böylece seni çıkardılar mı?
And no matter what happens, su padre siempre estará contigo.
Ne olursa olsun baban hep yanında olacak.
Boricua para siempre!
Boricua para siempre!
"Trends come and go, " Pero la tradicion es para siempre. "
"Moda gelip geçer, ama gelenek sonsuza kadar yaşar." diyor.
Tradicion es para siempre.
Gelenek sonsuzdur.
- Siempre.
- Siempre, tio.
Y ahora, esta pocion me dejara vir por siempre! "And now, this potion's gonna make me live forever."
"Ve şimdi bu iksir beni sonsuza dek yaşatacak."
Siempre me echan en cara lo de la turtle.
Bir an her şey yolunda gidiyor gibi düşündüm. Büyükannemi düdüklemeden önce mi yoksa sonra mı?
Como siempre.
Her zamanki gibi.
Siempre.
Siempre.