English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Siren wailing

Siren wailing traduction Turc

221 traduction parallèle
[Siren Wailing]
[Siren Sesi]
[Siren Wailing Continues]
[Siren Devam Eder]
[Siren Wailing ] [ Siren Continues]
İyi misin, Bob?
( siren wailing ) ( both nervously chattering ) Oh, what fender.
Ne çamurluk ama.
[Siren Wailing]
[Siren ötüyor]
[Siren Wailing]
[Siren sesleri]
( siren wailing )
Toprak yoldan git. Motorsikletlinin biri kendini bir domatese ezdirmiş.
[Siren Wailing] Come on.
[Siren Devam ediyor] Haydi.
[Siren Wailing In Distance] Here.
[Uzaktan Siren Çalıyor] İştee.
[Siren Wailing In Distance]
[Uzaktan siren sesi geliyor]
[Siren Wailing In Distance]
[Uzaktan siren sesi]
[Chattering ] [ Siren Wailing]
[Konuşmalar ] [ Siren Yükseliyor]
[Siren Wailing In Distance] Don't worry, darling.
[Uzaktan siren sesi geliyor] Endişelenme hayatım.
[Siren Wailing ] [ Man] Attention all units, two vehicles are racing out of control through town.
Tüm birimlerin dikkatine, iki araç kasaba içinde kontrolsüzce hız yapıyor.
[Siren Wailing] Patrol, we've spotted Knight heading north on 3-7.
Knight'ın kuzeye doğru 3-7 doğrultusunda gittiği saptadık.
- [Siren Wailing ] - [ Woman On Radio] Attention all units.
Tüm ekiplerin dikkatine.
Everybody, mount up. [Police siren wailing]
Herkesi bağlayın.
( Siren Wailing ]
Alışveriş yapmadan para bozulmaz!
Hey, goddamn it, man! [indistinct shouting ] [ siren wailing]
Hey, hassiktir adamım! Senin o lanet kıçını tekmeleyeceğim!
[siren wailing] Shit.
Siktir.
( SIREN WAILING ) Stop. Listen.
Dur, dinle!
( SIREN WAILING IN DISTANCE ) JADE : Enlarged ventricles.
Genişleyebilen ventriküller.
[Siren Wailing]
[Siren ötüşü]
- [Siren Wailing]
Ne kadar büyük?
[Siren Wailing]
[Siren]
- Cool. - [Siren Wailing]
Harika!
- This is Wiggum reporting a 318 - waking a police officer. - [Siren Wailing]
Wiggum bir 318 durumu rapor ediyor - polis memurunu uyandırma.
- [Siren Wailing]
Polis!
[Siren Wailing]
[Siren uğultusu]
They never go... ( Siren wailing, whooshing )
Şöyle yapmazlar...
[Siren Wailing] - Shoot the tires out, Lou.
- Lastiklerini patlat Lou!
- Flo? - [Siren Wailing]
Flo?
- Oh, no! - [Siren Wailing]
Olamaz!
[Siren wailing] What happened? What happened here?
Burada n'oldu?
( SIREN WAILING ) Officer Dorsey.
Ben Memur Dorsey.
( siren wailing in distance ) Oh, uh, this is the clearest picture that we could find of Brody.
Bu, Brody'nin bulabildiğimiz en net resmi.
( police siren wailing ) MAN ( over speaker ) : This camp area is now sealed.
Bu kamp alanı şu an kapatılmıştır.
[Siren Wailing ] [ Tubbs] Just send them a telegram and tell'em that the police have arrived.
Onlara bir telgraf gönder ve polisin geldiğini söyle.
Come with sirens wailing and guns blazing?
Siren çalıp ateş açarak mı gelsinler?
( SIREN WAILING ) KEITH : Come on, go, go, go!
Hadi, yürü, yürü, yürü!
- [Police Whistle Blows ] - [ Siren Wailing]
Geçit törenleri sürer yıllarca
- [Siren Wailing ] before I wound up in front of a judge. - [ Yells]
Ne?
- [Siren Wailing]
433.
[Siren Wailing] Wait, wait, wait, wait!
Bekleyin, durun gitmeyin!
[Siren Wailing]
Uydu!
[Siren Wailing] Achtung, babies!
Dikkat dikkat, bebeler!
[Siren Wailing]
Zerothh
[Siren Wailing ] - [ Tires Screeching] - Whoa, hey!
- Hey!
- [Siren Wailing ] - [ Clicks] - Did you really have to handcuff the children?
- Çocukları kelepçelemen şart mıydı?
[Siren Wailing]
- Rahat olun.
( siren wailing )
Süper.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]