Siss traduction Turc
64 traduction parallèle
Perhaps ye sits here and chats with it a bitsy, my preciousss.
Belki siss burada otururlarssa bissde sisle sohbet ederiss kıymetlimiss.
Yeah, Gambino's wife, Shisu found him.
Evet. Gambino'nun karısı, Siss, onu birinden peydahlamış.
Shisu was cursed to die because she took him from a corpse.
Belki de Siss onun yüzünden öldü.
So what happened? Shisu, who found you, dropped dead instead... And now, I'm in this miserable condition...
Siss öldü bense yatalağım.
I hated you, following me around like a dog after you killed Shisu.
Siss'i sen öldürdün. Beni takip eden bir sokak köpeği gibisin.
Y-You killed... Shisu...
S - sen Siss'i öldürdün...
- Come on, please, big siss ´.
- Hadi ama abla, lütfen.
We're gonna take his "sass" and turn it into "siss."
Bu kabadayıyı alacağız ve onu hanımevladına dönüştüreceğiz.
You're the siss, siss!
Ayak bedenine bir şans verelim. Olmaz, kanka.
Even the SISS won't spot you.
GGG bile seni fark etmeyecek.
The SISS?
GGG mi?
What's the SISS?
GGG de ne?
The SISS are gonna find us!
GGG bizi bulacak!
The SISS are gonna crash Mission Control!
GGG Görev Kontrol'e gelecek!
I'll take care of the SISS.
Ben GGG'nin icabına bakarım.
I have to go siss.
Tuvalete gitmeliyim.
- Shhh!
- Şişş!
Shh, follow me.
Şişş, beni takip et.
Showing off like the greedy songbird she was.
Şisş erek şarkı söyleyen obur bir kuşa benziyordu.
Hush, we mustn't.
Şişş, yapmamalıyız.
Shh!
Şişş!
- Shh!
- Şişş!
I was flunking high school, overweight, had a dead-end job.
Lisede başarısızdım, şisş mandım, kötü bir isş im vardı.
DAVID : Shh, follow me.
Şişş, beni takip et.
Get outta there now!
- Şişş! Hemen oradan çık!
.. In-N-Out.
Hey, Sişş!
One hundred bottles of beer On the wall
Duvarda yüz bira şisş esi
One hundred bottles of beer
Yüz bira şisş esi
One hundred bottles...
Duvarda yüz bira şisş esi...
A hundred bottles of beer Take one down
Duvarda yüz bira şisş esi Birini al, herkes teker
He broke the barriers of war and through the swollen river swiftly took his standards.
Savaş engellerini yıktı ve şisş misş nehire doğru yavaşça kaldırdı sancağını.
They told me so many times.
- Defalarca aynı şeyi söylediler... - Şişş, şişşt.
I do not.
Şişş! Yanılıyorsun.
Shhh!
Şişş!
- Piss, ass.
- Şişş, pislik.
- Shh!
- Şişş.
Shh.
Şişş.
Sssh!
Şişş!
Shh.
şişş...
Don't be a siss, Finn. Here, come on, kick my butt.
Gördünmü adamım?
Hey.
Hey, şişş...
Marcelo, how did you- - why do you- shh.
Marcelo, sen nasıl - - neden - şişş.
But only yesterday, we- no, shh, not to speak.
Ama daha dün, biz - hayır, şişş, konuşmamak.
Shh, just watch.
Şişş, sadece izle.
Shh, I'm talking.
Şişş! Konuşuyorum.
He said, "Hush."
"Şişş" dedi.
Audrey, hush.
- Audrey, şişş.
He said, "Hush."
Şişş.
He said, "Hush."
- Şişş.
Hush, sweetie.
- Şişş tatlım.
If I support her...
- Eğer onu desteklersem... - Şişş.