English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Slash

Slash traduction Turc

1,182 traduction parallèle
But what sysadmin is gonna have dot slash in their path before usr / local / bin?
But what sysadmin is gonna have dot slash in their path before usr / local / bin?
Before Glory or the Knights of Hack and Slash figure out what... who she really is.
Glory ya da şövalyeler onu bulmadan önce. Ayrıca Dawn'un kim olduğunu öğrenmeliyiz.
Born to slash... and bash... and... bleed, like beautiful poetry.
ÖIdürmek, parçalamak için doğdun. Kan akıtmak için, güzel şiirim.
I can't match the slash marks.
Kesik izlerini eşleştiremiyorum.
A-slash? Acting supervisor.
Ben mi geçici müdür olacağım?
I will sit her down and say... that this is simply not our, slash, your taste.
Bunların bizim yani senin zevkine uymadığını söylerim.
Run wild, shatter the boundaries, slash and burn.
Çılgınlaş, sınırlarını zorla, yak yık ortalığı.
This butter is the perfect temperature-slash-density.
Bu tereyağ mükemmel ısı / yoğunlukta.
"This butter is the perfect temperature-slash-density."
"Bu tereyağ mükemmel ısı / yoğunlukta."
Do you know how depressing that is? Do you think I don't wanna, fuckin', slash my... wrists when I think about that?
Bunu düşündüğümde bileklerimi kesmek istemediğimi mi sanıyorsun?
The legendary Algerian Oran 60, original slash mark intact, 1952.
Efsanevi Cezayir, Oran 60. Orijinal ayırma yeri 1952'den beri bozulmamış.
Slash rap type thing.
Bir tür rap.
I may just be a small town FBI-agent, slash single mother. But I'm still tough... and sexy.
Küçük bir kasabada FBl ajanı ve bekar bir anne olabilirim yine de çok sıkı... ve seksiyim.
Father-slash-seller arrives with daughter-slash-property... who's wearing a white dress to guarantee the merchandise is, you know, unspoiled.
Alışverişi garantilemek için beyaz gelinlik giymiş... gelinle beraber gelen sağdıç nasıldır biliyorsun, Tertemiz!
You wait till he goes for a slash.
Oraya gelene dek bekle.
L " II slash your face!
Suratını dağıtacağım!
Should I slash my wrists?
Bileklerimi kessem nasıl olur?
Slash his wrists?
Bileklerini mi kesti?
It was slish, it was slash.
Şöyle ve böyle bir kesik.
Watch for the draw-and-slash!
Kılıç nasıl çekilir ve doğranılır gör!
It's very Henry James, slash, Edith Wharton.
Çok Henry James / Edith Wharton vari.
The bat'leth can decapitate its victim with one stroke... while the mek'leth is typically used to slash the throat... or disembowel.
Bat'leth bir vuruşta kurbanın başını uçurur... mek'leth ise genel olarak boğaz kesmek... için kullanılır.
- I'd say it's a fib-slash-lie.
Bu yalan sayılmaz.
I'm just a secretary slash bagel-fetcher. [Snickering]
Ben sadece sekreter ve çörek getiriciyim.
We want to fast-track it, and get it on the shelves by Christmas... slash, the Jewish Hanukkah.
Hemen hazırlayıp, Noel'de raflardaki yerini almasını istiyoruz ve yahudi bayramında.
Did you witness this Lamar slash your tires?
Bu Lamar lastikleri keserken gördünüz mü?
They drive by and slash your credit rating?
Yapma şunu! Annesine orada olacağıma söz verdim.
I'll slash you to ribbons!
Seni lime lime edeceğim!
One quick slash across the throat.
Boğazına hızlı bir vuruş.
Tomorrow the pageant officially begins... - Move it! With a reception-slash-brunch followed by round one with the judges.
Yarın, yarışma resmen başlıyor, önce yemekli bir resepsiyon arkasından da jüri üyeleriyle birinci etap var.
- She's a model-slash-actress.
- Model artı aktris.
Slash-bartender who's about to be late for work.
Artı işe geç kalmak üzere olan barmen.
Rough, man. Bit of pain-slash-pleasure, you know?
Biraz acıyla karışık zevk, bilirsin işte.
I'm telling you. Pain-slash-pleasure.
Sana söylüyorum acı / zevk.
Sort of a... housewarming - slash sorry - I - ran - you - off - the - road gift.
Evi ısıtmak için tire,'üzgünüm, yoldan çıktım'hediyesi.
I've paid my debts with the slash I suffered.
Kefaletimi ödedim vücudumdaki yaralarla.
Excuse me. It's a laundry-slash-fireworks...
Özür dilerim,
I'll slash your face.
Suratını keseceğim.
Maybe I'll just slash the tires.
Belki lastiklerini patlatırım.
What do you want from me, Jonathan slash the First?
Ne istiyorsun benden, Jonathan namı diğer "İlk"?
I mean, being a mother / Charmed One / businesswoman is just one slash way too many.
Ben olmak, yani bir anne / Charmed Bir / işkadını sadece bir çizgi yol çok fazla.
Slash his tyres, have him arrested?
Tekerlerini mi patlattın, tutuklattın mı?
I'm off for a slash.
Çişimi yapmalıyım.
- My assistant-slash-colleague.
- Asistanım-taksim-meslektaş.
- Colleague-slash-assistant. - Um,
- Meslektaş-taksim-asistan.
She doesn't want to see her high school sweetheart slash your brother Dan slash the jerk who abandoned Lucas slash the father of Nathan, the team's star player slash my wrists if I hear this story again.
Lise aşkını görmek istemiyor ; ayrıca o senin kardeşin olacak Dan - - Lucas'ı terk eden, artı takımın yıldız oyuncusu Nathan'ın babası olan bir pislik. Artı bileklerimi keseceğim, bu hikâyeyi tekrar duyarsam.
Elektra recording artist - slash-political activist Jackson Browne.
Elektra Kayıt Stüdyosu sanatçısı, karşı-politik eylemci Jackson Browne.
Hey, those are my customers-slash-only friends.
Hey, Onlar benim müşterilerim / arkadaşlarım.
It allowed them to slash at one another when passing on horseback.
At üstünde giderken birbirlerini yaralarlardı.
You can still reach me through e-mail at Smart Girl 63 underscore back slash at Yahoo dot com, at Yahoo dot com
Hâlâ bana ulaşabilirsiniz. E-mail yoluyla. SmartGirl63 _ backslash
The slash on his palm sounds like a defense wound... meaning he was trying to protect himself, which suggests murder. No.
Hayır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]