English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Sledge

Sledge traduction Turc

252 traduction parallèle
Look at that big buck swing that sledge.
Şu iri zencinin balyozunu savurmasına da bir bak hele.
I decided to hang it on the limb, so I socked a guard with a sledge.
Firar etmeye karar verdim ve bu yüzden gardiyanın birini balyozla yaraladım.
Then you are going into rock pile gang and swing a sledge that you can't stand up and you are going to thank heaven for the privelege.
Sonra kayalıklara gidip öyle balyoz sağlayacaksın ki, ayakta duramayacaksın. Ve ayrıcalık için Tanrı'ya şükredeceksin.
You been swinging a pick or a sledge.
Kazma veya balyoz kullanmışsın.
Swing that sledge Sing that song
Salla şu tokmağı, söyle bu şarkıyı.
Shall I take the sledge, Roy?
Yeterli olur mu Roy?
Do you really want to go out there, two hours by sledge into the night?
İki saat kızakla gece vakti gerçekten, oraya gitmek istiyor musun?
Take over. Put the red squad on the sledge and blues back in scrimmage, work their tails off.
Devral. kırmızı ekibi defansa yerleştir mavileride hücuma koy, arka tarafa çalışın.
Comes from swingin that 10-pound sledge.
Beş kiloluk kızağı taşıdığın için olmuştur.
You can't expect Mr. Blanchard to put the welcome mat out for you when you go prowling around his house in the middle of the night, asking questions that are about as subtle as a sledge hammer.
Mr Blancard'ın senin ayağının altına halı döşeyeceğini bekleyemezsin hele gecenin ortasında evinin etrafında gizlice dolanıp durur, rahatsız edici bir takım sorular sorup duruken.
You're a little on the light side for swinging a sledge.
Sen kızak sallamak için çok küçüksün.
Austrian pilot and astronomer Valier's rocket sledge attained the speed of 100 km per hour with a passenger
Avusturya'lı pilot ve astronom Valier roket kızağında, işletmeci firmaya ait bir yolcu ile 100 km. hıza ulaştı.
Well, we'll make a sledge and take it down the pass... then we shall see!
Bir kızak yapıp aşağı indiririz... o zaman inceleriz!
Messr. Marco has ordered a sledge to be made.
Efendi Marco bir kızak sipariş etti.
I'll have to bring our sledge. Hurry.
Kızağı getiririm.
You know, breaking those damn rocks with a sledge hammer night and day.
Gece gündüz elde balyoz, o lanet kayaları kır babam kır.
How about Percy Sledge?
Peki ya Percy Sledge?
I was up all night with a sledge hammer.
Bütün gece elimde çekiç buz kırdım.
Sledge, you made it.
Sledge, Başardın.
- Sledge.
- Sledge.
Sledge.
Sledge.
There's only one name comes to my mind after what I saw there at the 3 W's and that's Luther Sledge.
Aklıma gelen tek bir isim var orada gördüklerimden sonra ve o Luther Sledge.
Sledge, Sledge, Sledge, you're just in time to see what these animals have done to my house.
Sledge, Sledge, Sledge, bu hayvanların evime ne yaptığını görmek için tam zamanında geldin.
Sledge, you see?
Sledge, gördün mü?
- Was two of them but Sledge killed them back, both of them.
- Kimdi onlar ama Sledge'de onları öldürdü, ikisinide.
You'll never make it out the door, Sledge.
Asla kapıya ulaşamayacaksın, Sledge.
It's Sledge, look out!
O Sledge, Dikkat et!
What are we gonna do, Sledge?
Ne yapacağız, Sledge?
I wanna talk to Sledge.
Sledge ile konuşmak istiyorum.
That's why I've been crying, Sledge.
O yüzden ağlıyordum, Sledge.
You tell him I got Luther Sledge!
ona sen Luther Sledge'in elimde olduğunu söyle!
Tell him they got Luther Sledge out here.
Luther Sledge'i buraya getirdiklerini söyle.
Come over here, Luther Sledge.
Gel bakalım, Luther Sledge.
Sledge here killed one of his deputies.
Sledgeonun yardımcılarıdan birini öldürdü.
How much money you worth now, Sledge?
Ne kadar para ediyorsun şimdi, Sledge?
Hey, Sledge, you come to rob the gold?
Hey, Sledge, Altını çalmaya mı geldin?
Do not sleep there, Sledge.
Burada uyuma, Sledge.
Hey, hey, Sledge, get us out of here!
Hey, hey, Sledge, çıkar bizi buradan!
- Damn. They don't fit, Sledge.
- Lanet olsun.Uymuyorlar, Sledge.
- Sledge!
- Sledge!
I can't make it, Sledge.
Yapamam, Sledge.
- Sledge, I can't stay in here.
- Sledge, Orada kalamam.
- Come on, Sledge.
- Hadi, Sledge.
Sledge!
Sledge!
Sledge, wait a minute!
Sledge, bekle bir dakika!
Come on, Sledge, forget it.
Hadi, Sledge, unut onu.
Sledge got double.
Sledge iki misli aldı.
I would have died for you, Sledge.
Senin için ölürdüm, Sledge.
- You bury him, Sledge!
- Sen göm onu, Sledge!
What about us, Sledge?
Biz ne olacağız, Sledge?
Sledge sure knows how to pick them.
Sledge kesin onları nasıl alacağını biliyordur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]