Slutty traduction Turc
758 traduction parallèle
Is this your thanks for all I have done... for you and your slutty mother?
Sana ve kahpe annene yaptığım onca şeyden sonra... -... bu şekilde mi teşekkür ediyorsun?
Make a slutty face.
Orospu gibi yap.
Because suspicion is like a hairy fox, slutty, cowardly, and reactionary
Gelen sinir krizleri gibi, histerik, kibirli kahkahalar gibi.
And her tits, they're so slutty!
Şu göğüslere, ne kadar orospuca!
You're slutty like your elder sister, but you're so far behind in your martial arts skills.
Sen de ablan gibi sürtüksün, Ama Dövüş Sanatlarında ondan çok geridesin
"Slutty girls needed for meaningful music video."
"Konulu klip için yosma ruhlu kızlar aranıyor."
What if I'm not slutty enough?
Ya yeterince yosma ruhlu değilsem? Ölürüm.
Slutty girl.
Yosma kız rolü.
Sexy, but not slutty.
Seksi ama çok sürtük gibi değil.
- Exactly. - Hey, don't knock desperate and slutty.
- Umutsuz ve sürtük olmaya laf etmeyin
If I'm going to err, I'd rather err towards slutty.
Günahkar bir sürtük gibi görünmeyi tercih ediyorum.
I mean, look at her. That hair. That slutty dress.
Yani baksana şu saçlara, şu basit elbiseye...
A little slutty. - Slutty?
Biraz fahişe işi.
A little slutty.
Biraz fahişe işi.
- Slutty. - Yeah.
- Fahişe.
I want you to go to his house, round up all her slutty clothes, dump'em in the backyard and light a match.
Ben onun tüm sürtük elbiselerini evinin, yuvarlak gitmek istiyorum, dökümü onlara arka bahçe ve hafif bir maçta.
Sister Claire, I assure you, Kelly is so pure she makes Mother Teresa look slutty.
Rahibe Claire, sizi temin ederim gerçekten. Kelly o kadar masum ki Rahibe Teresa onun yanında cilveli kalır.
Or so I hear from my slutty friends who go there all the time.
Bütün vaktini orada geçiren sürtük bir arkadaşımdan duydum.
This is no time for slutty games, get me?
Sürtükçe oyunlar için vaktimiz yok, anladın mı?
That was an alternative. The first demand was that she stop walking around in her slutty way.
Bu alternatif bir talepti, İlk talebim, onun ortalıkta şıllık gibi dolanmasının engellenmesiydi.
"Her slutty way." So you have no hostility towards her?
"Şıllık gibi dolanmasının". Bu durumda ona karşı herhangi bir düşmanlığınız yok, öyle mi?
I dress slutty. Just understated.
Ben de şıllık gibi giyinirim.
That he thought You were really slutty or something. That's so stupid!
Tom senin tam bir sürtük olduğunu düşündü ama bu çok aptalca.
It's not slutty.
Bence açık değil.
I mean, you probably think I'm being slutty or something, but...
Beni sürtük falan sanıyorsun.
Especially since she has that slutty little Asian thing going.
Özellikle Asyalı küçük bir kukuya sahipseniz.
That American men like slutty Asian women?
Amerikalı erkekler, dar kukulu Asyalılardan hoşlanırlar.
And I don't mean this in a slutty, self-degrading sort of way, but I want to let you know that you've got options.
Ve bunu şehvetlice alçak bir duruma düşürmeden yapıyorum, ama başka seçeneklerininde olduğunu bilmeni isterim.
- The slutty one.
- Sürtük olanı.
Obviously we don't have a thing... if you're running around kissing slutty girls, right?
Etrafda dolanıp sürtük kızları öptüğüne göre... aramızda birşey yoktur, değil mi?
He used to go out with the slutty girl that's throwing this party tonight.
Bu gece partiyi veren şu sürtükle çıkıyordu.
Caitlyn, I'm warning you, keep your slutty hands off my bartender.
Caitlyn, seni uyarıyorum, o sürtük ellerini barmenimden uzak tut.
It's a little slutty.
Bence biraz açık saçık.
He even practised with slutty Tina!
O sürtük Tina'yla bile çalıştı!
I believe yours is named Slutty the Vampire Slayer.
Zannedersem seninkinin adı Sürtük Vampir Avcısı.
I need to go find something slutty to wear tonight.
Şimdi izninizle, bu akşam giyecek dekolte bir şeyler bulmam gerek.
All right, if you're fishing for compliments, yeah, you look slutty.
Bakalım, eğer iltifat istiyorsan, evet çok açık seçik gözüküyorsun.
I mean, for instance, a lot of girls, when they're having a bad time at home... just... go slutty.
Bu durumlarda, birçok kız evinde kötü zamanlar yaşadığında sürtükleşiyorlar.
Well, she is moving all the way across town. I mean, she is slutty, but...
- Şey, o kasabanın öteki ucuna taşınıyor, biraz tembel ama..
Okay, Eric, no offense... but your sister is as slutty as they come.
Peki, Eric yanlış anlama ama kardeşin o kadar sürtük ki.
Man, that is one drunk, slutty cheerleader.
Dostum, bir içki işte. Ve bir sürtük amigo kız.
was her nickname. um... "Slutty Big Boobs"?
Takma adı "koca memeli fahişe" miydi?
A good personality consists of a chick with a little hard body who'll satisfy all sexual demands without being too slutty about things and who will essentially keep her dumb fucking mouth shut.
İyi karakterli kız, taş gibi vücutlu, fazla sürtükleşmeden isteklerini yerine getiren ve çenesini kapalı tutan kızdır.
And I'll bet that it was thrown back in his face by a slutty secretary who did not appreciate the fact she was being paid for services rendered.
Bahse girerim ki verdiği hizmetlerin karşılığında ödeme yapıldığı gerçeğini kabullenemeyen sürtük sekreteri tarafından suratına geri fırlatılmıştır.
If you continue draping yourself all over him like the slutty wench that you are, we're gonna throw down.
O yüzden eğer böyle sürtük gibi ona asılmaya devam edersen saçını basını yolacağım.
Well... I do have that really slutty dress you hate.
Peki, elimde bir tek şu senin nefret ettiğin pasaklı elbise var
Not slutty enough?
Yeterince yosma olmamak mı?
Moderately slutty.
Sadece daha hafif bir şekilde.
- that with women whispering she's slutty with women suing her because she oozes sexuality...
Bayan Vassal, kadınların, onun bir şıllık olduğunu fısıldama ihtimalleri olabilir mi?
Nothing slutty.
Bu hafiflik sayılmaz. "
Whoa! Do I look slutty?
Çok mu açık seçik gözüküyorum?