Smokes traduction Turc
1,325 traduction parallèle
There's, let's see, the guy with the mustache smokes-a-lot lady, some kids I've seen and the red-haired guy who does not like to be called Rusty.
Bir bakalım... Bıyıklı adam var, çok sigara içen kadın var, birkaç çocuk var, bir de kızıl saçlı Rusty diye seslenilmekten hoşlanmayan adam var.
Smokes-a-lot lady.
Çok sigara içen kadın.
No, smokes-a-lot lady blew smoke directly into my mouth.
Hayır, çok sigara içen kadın dumanını ağzıma üfledi.
He drinks, smokes and posts naked photos of me.
İçki içiyor, sigara içiyor, çıplak resimlerimi internette yayınlıyor.
- Carlos'd sell his mom for smokes. - Yep.
Bir paket sigaraya annesini bile satacak Carlos için mi?
What kind of animal smokes marijuana at his own confirmation?
Hangi hayvan böyle bir günde marijuana içebilir?
- I run out of smokes.
- Sigaram bitti.
Smokes like a chimney.
Baca gibi sigara içiyor.
[Imitating Marge] Now, Homie, when we get to the liquorstore... buy me some Jack Daniels and a carton of smokes.
Homey, içki dükkanına gittiğimizde bana viski ve bir karton sigara al.
Three-day supply of K rations, chocolate bars, charms, candy powdered coffee, sugar, and matches. Compass, bayonet, entrenching tool, ammunition, gas mask. Musette bag with ammo, my webbing, my.45, canteen two cartons of smokes.
Üç günlük kumanya, çikolata, şekerleme, toz kahve, şeker, kibrit, pusula, süngü, kürek, cephane, gaz maskesi, 45'liğim ve cephanesinin durduğu çanta, matara, iki karton sigara, Hawkins mayını, iki el bombası, sis bombası, ışık bombası, TNT, bu saçmalık, ve bir çift berbat çorap.
I mean, goddamn, gives them smokes first?
Yani lanet herif onlara önce sigara mı ikram etmiş?
Hey, take all your smokes.
- Ayağa kalkın.
Got any smokes?
Çocuklar sigaranız var mı?
- How about some smokes?
- Ya sigaraya?
- A pack of smokes.
- Bir paket sigaraya.
He smokes me.
Tozumu atar.
No, I don't mean he "smokes" me... you know?
Yani benim içer demek istemedim bilirsin?
So I can say "he smokes me," huh?
O zaman beni içer diyebilirim.
Hey... you know anybody who smokes these French cigarettes?
Bu Fransız sigaralarından içen birini tanıyor musun?
There's a guy in the club who smokes these Frenchies.
Klüpte bu Fransız malından içen bir herif var.
Holy smokes! You told me he only had guns.
Sadece silahları var demiştin.
Your buddy smokes pole and so do you.
Arkadaşın ağzına alıyor, sen de yap.
Particularly not with some verbally incontinent spinster... who smokes like a chimney, drinks like a fish and dresses like her mother.
Özellikle de sürekli sigara tüttüren ayyaş ve annesi gibi giyinen... çenesi düşük bir kız kurusuyla.
He won't take his medicine and..... he eats dairy. Probably still smokes when I'm not around.
İlaçlarını almıyor ve..... sadece süt ve peynir yiyor.
I'm going to buy smokes.
Sigara alacağım.
And this crazy girl who smokes opium makes up a story.
Ve şu esrar içen deli kız bir hikaye uyduruyor.
He smokes pot even when he's on the toilet.
Artık tuvalette bile içiyor.
Don't be silly. Achim smokes more than the both of us together, plus he knows about growing.
tek başına içiyor.
Who smokes the blunts?
Kim ot içer?
She smokes.
Sigara içiyor.
- Oh, forgot my smokes.
- A sigaralarımı unuttum.
Sir? You cost me my whole stash of smokes.
Bana bir sürü sigaraya mal oldunuz.
I bet against you and it cost me a whole stash of smokes. Yeah?
Sana karşı bahse girdim, bana bir sürü sigaraya mal oldu.
Gimme some smokes.
Bana biraz sigara ver.
- She even smokes!
- sigara bile içiyor!
Anyway, at home everyone smokes.
Neyse, herkes evinde sigara içer.
My mom smokes a couple with me at night.
Annem geceleri benimle bir iki sigara içer.
CHERYL, MY DAD LEFT US ON A 30-YEAR SEARCH FOR A PACK OF SMOKES.
Cheryl, burada olmayan. 30 yıldır bir paket sigara alıp gelemeyen benim babam.
She was wearing a cotton nightgown- - thank you- - and she had a half a pack of smokes on her end table which means she was probably smoking.
Pamuk gecelik giyiyordu, teşekkür ederim. Yanındaki sehpada da yarım paket sigara vardı. Demek ki büyük ihtimalle sigara içiyordu.
I wanna get some smokes.
Sigara istiyorum.
I just want some smokes!
Birkaç sigara istiyorum, o kadar!
- I just want some smokes!
- Birkaç sigara istiyorum!
Everyone who works in the restaurant smokes.
Bu restoranda çalışan herkes sigara içer.
Baby Smokes-A-Lot?
Sağlam içici bebek?
Holy smokes.
Vay canına.
MAYBE HE SMOKES POT NAKED. EXCUSE ME.
Belki de çıplakken ot çekiyordur.
I'm going out for coffee and smokes.
Kahve ve sigara içmeye gidiyorum.
His stepfather beat him up his white-trash mother who smokes like a fish could give a shit.
Üvey babası onu dövdü sigara tiryakisi olan cahil annesinin umurunda değil.
He breaks out a pack of smokes passes them out.
Bir paket sigara çıkarıp onlara dağıtır.
If he smokes pot it's better, but without pot...
Ot içtiğinde biraz daha iyi ama...
He smokes crack, this fuck?
- Adam keş mi?