So good luck with that traduction Turc
40 traduction parallèle
Well, there's a spot open for only one groomsman and you have to choose between Ross and Chandler. So good luck with that. What?
Tek bir sağdıçlık yer açıldı ve Ross ile Chandler arasında bir seçim yapmalısın.
Fortunately, we're in the middle of sorority row, so good luck with that virgin thing.
Ne yazık ki kavganın ortasındaki kulübüz o zaman bu bakire şeyiyle ilgili iyi şanslar.
And by the way, Jessica Simpson would think that you are old and gross, so good luck with that.
Ayrıca, Jessica Simpson sizin yaşlı ve iğrenç olduğunu düşünürdü. Bu yüzden bol şans.
So good luck with that and we're gonna be here keeping New York really safe and fun for you when you come back.
Sana iyi şanslar, ayrıca sen geri döndüğünde New York'u güvende ve hoşça bulman için seni burada bekliyor olacağız.
So good luck with that.
Yani bu konuda iyi şanslar.
I still haven't heard anything, so good luck with that.
- Henüz bir şey duymuş değilim. - Sağ ol. Kolay gelsin sana.
So good luck with that.
Bu konuda iyi şanslar.
So good luck with that.
Size kolay gelsin.
That's Neil, so good luck with that.
Sana iyi şanslar.
Well, the last one got his head taken off by a ghost, so good luck with that.
Öyle mi? Sonuncusunu bir hayalet götürdü. Sana iyi şanslar.
So good luck with that.
Bu konuda bol şanslar.
And it's fake, so good luck with that.
Ve sahte bir isim. Sana bulmakta kolay gelsin.
So good luck with that.
Kolay gelsin yani sana.
So good luck with that.
Bu yüzden sana bol şanslar.
- They're online now, so good luck with that.
Artık internetteler, iyi şanslar.
So good luck with that! Tessa, can I just say that I didn't know what was going on with you and Dalia?
Tessa, Dalia'yla aranızda olanları bilmediğimi söyleyebilir miyim?
Okay. You are not going anywhere until your father gets home and he's gonna agree with me when he gets home, so good luck with that.
Baban eve gelene kadar bir yere çıkmak yok, o geldiğinde de benimle aynı fikirde olacak, bol şans.
Well, in theory, a blast of human passion could shock the mainframe into a cold start, but that's only if somebody in this room has feelings stronger than I get when I rub my nipples, so good luck with that, folks.
Teorik olarak yoğun insani tutkular ana bilgisayarı şoklayarak elle başlatabilir. Tabii odada benim meme uçlarımı ovaladığımda aldığım histen daha güçlü hislere sahip biri varsa yani iyi şanslar.
Well, it sounds like you guys have a lot to talk about on the ride home, so good luck with that.
Eve giderken konuşacak çok şeyiniz var gibi görünüyor... -... yani bu konuda size kolay gelsin.
Well, good chance it is- - so good luck with that.
Pekâlâ, büyük olasılıkla öyle, size kolay gelsin.
Who haven't been seen for decades, so good luck with that.
Asırlardır ortada yoklar, size bol şans.
So good luck with that.
Bol şans.
So with a fond farewell from his closest friends and gifts of good luck, best wishes and useless junk... Although it's the thought that counts.
En yakın dostlarından içten bir veda uğurlar, iyi dilekler ve ıvır zıvır hediyelerle...
you're damned if you do, you're damned if you don't, so, uh, good luck with that.
Gitsen dert, gitmesen dert. İyi şanslar
So... good luck with that.
Şey... Sana kolay gelsin.
So... good luck with that.
Sana iyi şanslar.
So good luck with that.
Yani size iyi şanslar.
So, sweetie, good luck with that whole catering thing.
Canım, sana yemek şirketi işinde iyi şanslar.
So, uh, good luck with that.
Ama bunu asla öğrenemedim.
So good luck living with that.
Sana iyi şanslar!
Thank you so much for having me, and good luck with that date.
Mülâkat için çok teşekkürler. Ayrıca randevunda bol şans.
We've had good luck with the Esso before, so that's where we're going.
SOV Kuvvetleri karşında şansa ihtiyacımız olacak, oraya gidiyoruz.
So, yeah, good luck with that.
Belli ki gerçek bir çiftsiniz.
I mean, good luck with that because I'm just a freshman doing freshman things, so...
İyi şanslar dilerim. Çünkü ben basit işler yapan basit bir adamım. Yani...
So, we just get people to start telling the truth? - Good luck with that.
Yâni insanları doğru söylemeye mi teşvik edeceğiz, kolay olmayacak.
I doubt we'll meet again so I want to say good luck, and everything else that goes with it.
Bir daha görüşmeyiz herhalde. Sana iyi şanslar dilerim. Ve tüm iyi dileklerim seninle.
So, good luck with that.
O yüzden size işinizde bol şans.
And good luck with that,'cause I'm here all the time and I've yet to meet the man, so...
Ben uzun süredir buradayım. Daha kendisiyle görüşemedim.
So good luck with all that.
Yani başarılar.