So good to see you traduction Turc
1,460 traduction parallèle
It's so good to see you.
Seni görmek çok güzel.
Oh, it's so good to see you.
Seni görmek çok güzel.
Norick, it is so good to see you. You should come by more often.
Norick, seni görmek çok güzel.
It's so good to see you.
Seni görmek ne güzel.
It'll be so good to see you out of those dreary clothes.
Sizin şu kasvetli kıyafetlerden kurtulduğunuzu görmek olacak.
It's so good to see you.
Seni görmek ne güzel!
It was so good to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
It's so good to see you again.
Seni tekrar görmek çok güzel.
- It's so good to see you again.
Seni yine gördüğüme sevindim.
Martha, so good to see you.
Martha, sen görmek ne güzel.
Oh, it's so good to see you.
Sizi gördüğüme çok sevindim.
Oh, it's so good to see you, Michael.
Seni görmek ne güzel Michael.
- it's so good to see you. - Wow!
Seni görmek ne güzel.
Captain Connors, it is so good to see you again, sir.
Yüzbaşı Connors, sizi tekrar görmek çok güzel efendim.
It's so good to see you.
Seni görmek güzel.
It's so good to see you guys.
Seni görmek de öyle.
It's so good to see you...
Seni gördüğüme sevindim...
Stanley, so good to see you. You, too.
Stanley, seni de görmek güzel.
Oh, my God, it's so good to see you!
Oh, aman Tanrım, seni görmek çok güzel!
- It's so good to see you!
- Seni görmek ne güzel.
It's so good to see you.
Merhaba! Seni görmek çok güzel.
HOLLY, IT'S SO GOOD TO SEE YOU.
Seni gördüğüme çok sevindim Holly.
Oh, Heather, it's so good to see you.
Oh, Heather, seni görmek çok güzel.
It is so good to see you!
Seni görmek çok güzel
It is so, so good to see you.
Gerçekten, seni gördüğüme çok ama çok sevindim.
Oh, so good to see you. Oh!
Seni görmek çok güzel.
- Oh, my God, it's so good to see you.
- Seni görmek ne güzel.
Bree, it's so good to see you.
Bree, seni gördüğüme sevindim.
And it's so good to see you!
Ve sizi görmek çok güzel!
God, luke, it is so good to see you.
Tanrım Luke, seni görmek o kadar güzel ki!
It's so good to see you!
Seni görmek çok güzel!
It's so good to see you.
Sorun değil.
So good to see you.
Sizi görmek çok hoş.
It's so good to see you, Mommy and you.
Seni görmek çok güzel, Anne. Sensin.
Oh, so good to see you.
Seni görmek çok güzel.
Madam Bigeon, it's so good to see you.
Madam Bigeon, sizi görmek çok güzel.
Oh, it's so good to see you here, Diana.
Oh, seni burada görmek ne güzel Diana.
It's so good to see you.
Sizi gördüğüme o kadar sevindim ki.
It's so good to see you.
Sizi gördüğüme çok sevindim.
- So good to see you, too.
- Seni görmek de öyle.
It's so good to see you,'mein Freund'.
Seni gördüğüme çok sevindim dostum.
And I want to see how you feel about it... because that can be kinda scary, starting'a new school and, you know, your teacher thinks it's a good idea and so do I.
Bu konuda ne hissettiğini merak ediyorum. Çünkü yeni bir okula başlamak korkutucu olabilir, ve... Öğretmenin bunun sana iyi geleceğini söyledi... ve ben de aynı fikirdeyim...
It's good to see you so happy and full of purpose again. It is.
Senin tekrar mutlu ve gayeli olduğunu görmek güzel.
It does my heart so much good to see you two getting along so well.
İkinizin böyle güzelce anlaşıyor olması yüreğimi ferahlatıyor.
It's good to see you again so soon.
Sizi bu kadar erken görmek çok güzel.
See, it's hard not to look at you'cause you're so good-looking.
Sana bakmamak imkansız. Çünkü çok güzelsin.
Well, my hospital's definitely going to kill me if I don't get back right now, so... good to see you.
Hemen gitmezsem benim de canıma okuyacaklar. Sizi görmek güzeldi.
- It's so good to see... No. You idiot!
- Brooke, seni görmek çok gü...
So, I take it we're skipping over the whole... "hello good to see you again," part of the conversation?
Anladığım kadarıyla, konuşmanın "merhaba, seni tekrar gördüğüme sevindim" kısmını atlıyoruz, öyle mi?
If you could see it in your good graces to, you know, send us some rain so that we can test the Blinking Eye in real-life conditions, we'd appreciate it.
Lütfunu göster ve bize yağmuru gönder ki biz de "Kırpılan Göz" ü gerçek koşullarda test edelim... Sana şükrediyoruz.
- It's so good to see you. And how you doin', sir?
Nasılsınız bayım?