English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / So he did

So he did traduction Turc

3,277 traduction parallèle
I guess he wasn't smart enough to go to medical school so he did the next best thing.
Sanırım tıp okuluna gitmeye zekâsı yetmedi o da ondan sonra yapılacak en iyi şeyi yaptı.
- So, he, uh, finally got here, did he?
- Nihayet gelebildi demek.
So, did he pass him by sliding up the side of the tube?
Peki onu borunun yan tarafına çıkarak mı geçmiş?
Because you're screwed up, because you read the same gossip everybody else did, so you think he's guilty.
Sen de herkesin okuduğu o dedikoduları okuduğun için suçlu olduğunu düşünüyorsun.
So, what did he say?
Ne yazmış?
So he literally did not sleep, ever.
Dolayısıyla hiç uyumazdı.
He needs me, so I'm gonna make damn sure I'll be there, so he doesn't make the same mistakes that I did.
Onun bana ihtiyacı var,... ben de onun yanında olacağımdan son derece eminim böylece o benim yaptığım hataları yapmayacak.
- So, what did he say?
- Peki, o ne dedi?
He did that so that he would be sure that they would come.
Bunu geleceklerinden emin olmak için yaptı.
Um, so did he.
Bu yüzden yapmıştır.
so did he say anything about me?
benimle ilgili bir şey söyledi mi?
It makes me so angry, more than what he did to me or what he took from me, what I didn't do in return.
Bu beni çok kızdırdı, Bana yaptıklarından daha fazla ya da benden aldığından. KarşıIığında ne yaptım.
And I knew that, so I cut him loose before he did it to me.
Bunun farkındaydım ve o yapmadan ben onu bıraktım.
Their father grew smaller and smaller, but he kept waving. And so did they, of course.
Babaları küçüldükçe küçüldü, ama hâlâ el sallıyordu, çocukları da öyle.
- So what if he did?
- Geldiyse ne olmuş?
So, did he survive?
Peki hayatta kalmış mı?
And, Ishkq thought that Akash did not want to Make her unconftable.. ... with a goodbye, so he left.
Ishkq da, Akash'ın onun veda yüzünden huzursuz olmasın diye gittiğini sanıyordu.
See, I had to be sure he wouldn't try and weasel out of getting killed like I would and did, so I created him with a tragic weakness, artistic integrity.
Tıpkı benim yapacağım hatta yaptığım gibi kendini öldürmemenin yolunu bulabilirdi. O yüzden onu trajik bir zayıflıkla, artistik dürüstlükle yarattım.
So what did he do?
Ne yapmış, peki?
So he did.
Demek öyle?
why did he pull the chain its our village so we pull the chain
neden zincir çekin vermedi kendi köyümüze kadar Bu zincir çekin
So he only did buy that land for personal gain. Well... Oscar.
Yani sırf şahsi menfaati için o araziyi satın aldı.
I'm going to mark him, mark him for life... so everyone, EVERYONE will remember what he did.
Mimleyeceğim onu, ömür boyu mimleyeceğim. Böylece, herkes ne yaptığını hatırlayacak. Mima'yı o öldürmedi.
So he wanted some sort of love potion, did he, to make her feel the same about him?
Bir tür aşk iksiri yapmanı istedi, değil mi? Onun da kendisi gibi hissetmesini sağlamak için.
That master, how did he grow so courageous?
O hoca bu cesareti nereden buluyor?
How did he escape with so many of our men around?
Burada bu kadar adam varken nasıI olur da kaçar?
So, when we were in high school, actually, he, uh, did this crazy thing...
Aslında biz lisedeyken,... o çılgınca bir şey yapmıştı...
He did, Tom, this is his room, I've already told you so.
O yaptırdı Tom, oda onun, bunu sana söylemiştim.
But then spoil me he did So now I say Heaven Forbid
* Lakin beni kirletti ve şimdi ağzımdan yel alsın ama *
Then how did he get so strong for "Troy"?
O zaman "Truva" da nasıl o kadar güçlendi?
Uh, well, he didn't bite, so it did not go well.
Ah, iyi, o lokma değildi, bu yüzden iyi gitmedi.
And so long did he labor dissecting them that the stench was past bearing.
Ve onları o kadar uzun süre kesip inceledi ki kokuya katlanmak imkansız hale gelmişti.
So, I guess he didn't know about the whole landlord thing, did he?
Yani bütün o evsahipliği meselesini de bilmiyor, öyle mi?
So, did he look familiar to you, or...
Sana tanıdık gelmedi mi, yoksa...
Well, janneke was my way of finding out why this person that I thought I knew so well did what he did.
Janneke çok iyi tanıdığımı düşündüğüm bu insanın neden böyle yaptığını öğrenme yolumdu.
I knew he was gonna kiss me, so I did What any scared 15-year-old girl would do.
Beni öpeceğini biliyordum, her 15 yaşındaki korkmuş bir kızın yapacağını yaptım.
So how did he get the job at the hotel, huh?
Peki bir otelde neden çalışıyor?
I wanted to know why we hadn't seen him on the television, so I did a search, a Google, and it turns out he was sacked, six months ago.
Neden artık televizyonda görünmediğini merak ettim,... Google'da bir araştırma yaptım ve altı ay önce kovulduğu ortaya çıktı.
So, what did he want?
- Peki, ne istedi?
Look, Lassiter did me a solid, and he's holding off the chief for 24 hours, so we have to find them.
Bakın, Lassiter bana bir güzellik yaptı. Şefi benden 24 saat uzak tutacak, bu yüzden onları bulmalıyız.
And then I think about how you are so upset with Walt and how you wanted the kids out of the house, and all of this makes me believe that there has got to be hope for you, that whatever he did to you can be undone.
Ama sonra Walt'la ne kadar mutsuz olduğunu düşününce çocukları evden uzaklaştırmak isteyişini düşününce senin için hâlâ bir umut olduğuna, sana yaptığı şeyleri düzeltmenin bir yolu olduğuna inanmak istiyorum.
And so when he struck again he made sure that he did it right.
Ve sonra tekrar bu işi yaptığında bu sefer işini doğru yaptı, emindi.
He did so by punching the man he thought responsible.
Bundan sorumlu olduğunu düşündüğü kişiye de yumruk attı.
- I don't think so. - He is the reason She retaliated the way she did.
Söyleneni bağlam dışı kullandı.
If he'd said Paris, I would've gone along and I didn't know what they were talking about, so I did some checking and...
Eğer Paris dediyse, Yanına gideceğim ne konuştuklarını bilmiyorum, yani gidip kontrol etmeliyim...
But I'm so happy that I did that'cause he was just thrilled.
Ama bunu yaptığım için çok mutluyum çünkü sahiden heyecanlandı.
- So, is he warming up for his golden ticket, or just reliving whatever it is he did to her?
Yani'altın bileti'için ısınıyor mu yoksa kıza yaptıklarını tekrar mı ediyor?
I wish he was still alive, so I could ask him what did I make him feel?
Keşke hayatta olsaydı da ona sorabilseydim : Ona ne hissettiriyordum?
Tell me... did he always need so much reassurance?
Söylesene. O her zaman bu kadar güvenceye ihtiyaç duyuyor muydu?
So when did he go missing?
Ne zaman kayboldu?
So did he.
O da öyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]