So how are you feeling traduction Turc
140 traduction parallèle
So how are you feeling?
Bu arada nasılsın?
So how are you feeling now, Brian?
Şimdi nasılsın Brian?
So how are you feeling, Kelly?
Nasıl hissediyorsun, Kelly?
So how are you feeling this morning?
Bu sabah nasıl hissediyorsun?
So how are you feeling?
Nasıl hissediyorsunuz?
So how are you feeling?
Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
So how are you feeling physically, detox?
Fiziksel olarak ne hissediyorsun, arınmış mı?
So how are you feeling?
Nasılsın?
- So how are you feeling?
- Nasılsın?
- So how are you feeling?
- Nasıl hissediyorsun?
SO HOW ARE YOU FEELING?
Ee nasıl hissediyorsun?
So how are you feeling?
- İmza atmayı unuttun. Nasılsın?
- So how are you feeling?
Nasılsın?
So how are you feeling?
Nasıl hissediyorsun?
- So how are you feeling?
Şimdi kendini nasıl hissediyorsun? İyiyim.
Well, so how are you feeling?
Nasıl hissediyorsun?
So how are you feeling?
Ee nasıl hissediyorsun?
So how are you feeling?
Kendini nasıl hissediyorsun?
SO HOW ARE YOU FEELING SINCE YOUR LAST VISIT?
Son ziyaretinden beri nasıl hissediyorsun?
So, how are you feeling?
Nasılsın bakalım?
So, Bart, how are you feeling?
Eee, Bart, nasıl hissediyorsun kendini?
So, Jack, how are you feeling this morning?
Jack, bu sabah nasılsın bakalım?
So, otherwise how are you feeling?
Bunun dışında, nasıl hissediyorsun?
- So, how are you feeling, Chief?
- Nasılsın, Şef?
So, how are you feeling?
Kendini nasıl hissediyorsun?
So, David, how are you feeling?
David, kendini nasıl hissediyorsun?
So, how are you feeling now?
Şimdi nasılsın?
So, how are you feeling now?
- Sen nasılsın peki?
So... how are you feeling otherwise?
Başka nasılsın?
Sometimes you want to convey what it is your feeling, sometimes you don't, but if you are able to simulate feelings by your face, you know how to put it on, and a so that is then used, can be used,
Bazen duygularınızın ne olduğunu açıklamak isterken bazen istemezsiniz. Ve eğer yüzünüzde duyguları yaratmayı başarabiliyorsanız bunları yüzünüze nasıl takacağınızı biliyorsanız, o zaman bu, bir birey tarafından bilinçli olarak doğru olan ya da olmayan sinyaller göndermek için kullanılabilir.
- So, how are you feeling, Judy?
Merhaba. Nasılsın Judy?
I was five. Ss. So... how are you feeling?
Pekala, nasılsın bakalım.
So, Mr. Devlin, how are you feeling today?
Bugün nasılsınız Bay Devlin?
So, how are you feeling tonight?
Bu akşam ne istersin? Kırmızı, beyaz, cin?
So, how are you feeling?
Pekala, nasıl hissediyorsun?
So now, Miss Myers, how are you feeling?
Bayan Myers, nasılsınız?
- So, how are you feeling?
- Nasılsın?
So, Rina, how are you feeling?
Rina, kendini nasıl hissediyorsun?
So, how are you feeling?
Ee, nasılsın?
And so, when you begin to realize that the way you feel is everything, and you begin to direct your thoughts based upon how they feel, little by little you can find the feeling place of it, and now you are one with it, and now it must manifest into your experience.
Hissettiklerinizin önemini fark ettiğinizde, ve düşüncelerinizi, hislerinize dayanarak yönlendirdiğinizde, yavaş yavaş görürsünüz ki düşünceniz, deneyimi oluşturmaya başlayacaktır.
I mean, th-thanks. So how are you feeling?
Betty Suarez.
So, rina, how are you feeling?
Ee, Rina, nasıl hissediyorsun?
So, how are you feeling?
Peki, nasıl hissediyorsun kendini?
It's so good to- - how are you feeling?
Sizi gördüğümüze... Nasılsın?
So, how are you feeling?
Pekala, nasıl hissediyorsun.
So, uh, how are you feeling?
- Nasıl hissediyorsun?
So when we're thrown a curveball whether it's in the O.R. Or in life... how are you feeling?
O yüzden beklenmeyen bir şeyle karşılaştığımızda, ameliyathanede... ya da hayatta...
So, how are you feeling?
Eee, Nasılsın?
So, how are you feeling?
Nasılsın, iyi misin?
So, how are you feeling?
- Peki, nasıl hissediyorsun?
So at the risk of an explosion, how are you feeling?
Patlama riskini göze alarak soruyorum, nasıl hissediyorsun?