So i'm done traduction Turc
1,575 traduction parallèle
I've never done anything so stupid as to actually steal from them.
Ama biliyorsun gerçektende onlardan çalacak kadar aptalca bir şey yapmadım.
I was puzzled by the postmortem done on Ayotte's body after the jailbreak, so I began looking through the medical records.
Ayotte'in cesedine firar sonrası yapılan otopsi kafamı kurcalıyordu. O nedenle tıbbi raporları incelemeye başladım.
I'm in jail so I must've done something.
Hapisteyim, yani bir şeyler yapmam gerekiyordu.
I've done so much and this is where I ended up.
Çok şey yaptım ve son bulacağı yer burası.
So I'm done here in two weeks.
İki hafta sonra buradaki tedavim bitiyor.
I've never done an ocean race before, so I don't know that feeling of being absolutely alone in the middle of the ocean.
Hiç okyanusta yarışmamıştım. Okyanusun ortasında yapayalnız olma hissini bilmiyorum.
I've done so much for you.
Senin için çok şey yaptım.
I fear he may have done so on your bicycle, sir.
Korkarım bunu bisikletinizle yapmış olabilir, efendim.
The Board wants things done ASAP so for the next couple of days I'll be monitoring protocol and evaluating your team's techniques ;
Yönetim kurulu işlerin bir an önce halledilmesini istiyor. Önümüzdeki birkaç gün boyunca denetmen olarak görev yapacağım ve ekibinin kullandığı yöntemler hakkında bir değerlendirme raporu yazacağım. Merak etme, Mac.
So, as soon as they're done humping, I'm out of your hair.
Bu yüzden, onlar oynaşmayı bitirir bitirmez, hemen buradan uzaklaşacağım.
This is so not what I need I mean, I know if I just sat down and started writing it, that I could get it done, but thinking about staring at a blank piece of paper... what am I gonna do?
Tam da ihtiyacım olan şeydi sanki! Yani biliyorum oturup başlarsam bitiririm ama boş bir kağıt parçasına bakıp durmayı düşünsene... Ne yapacağım?
Never in a million years would I have thought you'd have done something so romantic.
Milyon yıl geçse böyle romantik bir şey yapacağın aklımın ucundan geçmezdi.
i just proved you committed murder. so we're sort of done here.
Az önce cinayet işlediğini kanıtladım.
Dr. Banfield, I've already done a rotation, so maybe I can skip?
Dr. Banfield rotasyon yaptım. KatıImasam olur belki.
And so I did what had to be done.
Ve yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım.
So, now that i've seen this won't get done without me, i will be assuming operational control of your unit and the mission will get done my way.
Gördüğüm şeyse bunun bensiz olmayacağı, Birimin operasyon kontrolünü varsayıyor olacağım, ve bu görev benim yöntemimle yapılacak.
I can't help thinking that what i've done Is something so terrible, so inappropriaia- -
Ve ben yaptığım çok berbat, çok yersiz şeyi düşünmeden duramıyorum.
Just so you know, if I had done it, I would never let my son take the blame.
Şunu bil ki, ben yapmış olsam oğlumun suçlanmasına asla göz yummazdım.
So I've done a little bit of research.
O yüzden biraz araştırma yaptım. - Nedir o?
Yeah, man, I am so excited for this hunt that my nips are doing stuff they've never done before...
- Evet, bu av için o kadar heyecanlıyım ki... -... meme uçlarım hiç olmadığı kadar sert. Sen de bir baksana.
Gentlemen, we are all done here, so I'm gonna roll'cause we got to...
Beyler, burada işimiz bitti, o yüzden ben kaçıyorum...
Shrieked! But if you don't mind me being so bold, I think they could have done something a little... fancier with your hair.
Umarım beni çok patavatsız bulmazsın fakat bence saçını daha gösterişli yapmalıydılar.
I've done it for so long.
Bunu uzun süreden beri yaptım.
So, I've done some research and up until about two months ago, you led a pretty quiet life.
Bir kaç araştırma yaptım ve yaklaşık iki ay öncesine kadar... -... baya sakin bir yaşamınız varmış.
- Mmm-hmm. And then after I'm done, I just feel terrible and disgusting and ugly, so I...
Ve bitirdikten sonra kendimi kötü, iğrenç ve çirkin hissediyorum...
I have not done this for in so long, I barely remember how.
Uzun zamandır bunu yapmamıştım, bakalım hatırlıyor muyum?
I have done so many bad things.
Birçok kötü şey yaptım.
If I hadn't done so, how could we have gathered our wealth?
Eğer bunları yapmasaydım, nasıl bu gücümüze kavuşacaktık?
But you can pay me what I need so I can get the job done right.
Ama ücretimi ödersen işinin görülmesini sağlarım.
But I have done so much for you.
Ama senin için çok şey yaptım.
It's been a long time since I'd done anything so... impulsive.
Uzun zamandır bu kadar plansız bir şey yapmamıştım.
Everything I've done in my life has been so that you can get a good education and build a career.
Hayatım boyunca ne yaptıysam okuyup... meslek sahibi olasın diye yaptım.
It doesn't affect me anymore'cause I'm done back-peddling just so...
Artık umrumda değil çünkü çünkü senin lanet bir psikopat olduğunu farketmediğim... gerçeğini geri alıyorum.
- What have I done to hurt you so?
- Seni bu kadar incitecek ne yaptım ben?
Well, I guess I see why we done give up horseback riding and play-acting and cameras and commenced to get so interested in Africa.
Haklısın, sanırım neden biniciliği, oyunculuğu ve fotoğrafçılığı bırakıp, Afrika ile bu kadar ilgilenmeye başladığımızı anlamış bulunuyorum.
I'd have done the same thing. So would you.
Ben de aynı şeyi yapardım, sen de.
He looked at me a lot in the eyes and told me that I had done so much harm to so many people..... I could not be saved.
İçimde büyük bir kötülük ve nefret olduğunu ve bana yardım edemeyeceğini söyledi.
I wish The Spirit would come so I could get me some real killing done.
Umarım Spirit çıkagelir de, kendime gerçek bir öldürme ziyafeti çekerim.
Your boobs, they're like so big, and perfect, and I just want to know, did you get them done?
Senin göğüsler, onlar çok büyük, ve mükemmel, ve şimdi bilmek istiyorum, Onları yaptırdın mı?
I've been a MOH six times so I'll organize everything to be done.
Kesinlikle. Ben altı kere BN oldum. Ben her şeyi ayarlarım.
Even though I've done everything to help you support your so-called career...
Yardım etmek için her şeyi yaptım. Sözde kariyerine bile destek oldum.
What have those people done that you go... and process and service? So I'm curious.
Merak ettim de.
And I'm so happy that you care about me,'cause I don't know what I would have done in LA without you.
Beni bu kadar önemsediğin için çok mutluyum. Los Angeles'ta sensiz napardım, hiç bilmiyorum.
Zio Vittorio, they can't be lording it around in my area, they've already done so much, I've warned them more than once.
Zia Vittoria, onlar benim bölgemde hüküm süremez. Zaten çok fazla iş yaptılar. Onları birden fazla kez uyardım.
I haven't done this before, so you'll have to try it first.
Bunu daha önce hiç çalmamıştım, önce sen denesen iyi olur.
With respect my Lord, I have never learned any other way, and I have done well so far.
Saygılarımla Lordum, başka yolu hiç denemedim ve şimdiye kadar da iyi yaptım.
Dad, I've done so much for the country.
Baba, ben bu ülke için çok şey yaptım.
So, darling, I have done it.
Evet, canım, sonunda yaptım.
Um, a week or two'cause the fall fashion shows are done, so I don't have much work.
Sanırım 1 ya da 2 hafta. Sonbahar defileleri de bitti. Yapacak çok fazla işim yok.
Yeah, well, I've done some animal autopsies, too, so...
- Evet ama... -... bir kaç tane hayvan otopsisi yaptım.
Would it kill you just to admit for one second that what I've done so far isn't terrible?
Şimdiye dek yaptıklarımın kötü şeyler olmadığını bir saniyeliğine kabul etmek seni öldürür mü?
so i'm told 61
so i'm 150
so i'm sorry 105
so i'm going 21
so i'm like 39
so i'm out 19
so i'm leaving 16
so i'm not 21
so i'm gonna go 44
so i'm thinking 45
so i'm 150
so i'm sorry 105
so i'm going 21
so i'm like 39
so i'm out 19
so i'm leaving 16
so i'm not 21
so i'm gonna go 44
so i'm thinking 45
so i'm asking you 38
so i'm here 34
so i'm gonna 31
so i'm just 22
so i'm gonna ask you again 17
so i'm just gonna say it 18
so i'm telling you 18
so i'm just gonna 18
i'm done 1705
i'm done with you 104
so i'm here 34
so i'm gonna 31
so i'm just 22
so i'm gonna ask you again 17
so i'm just gonna say it 18
so i'm telling you 18
so i'm just gonna 18
i'm done 1705
i'm done with you 104