So that's traduction Turc
65,406 traduction parallèle
Well, it's just that everything's been so intense lately and I'm worried about you.
Sadece son zamanlarda her şey çok yoğun oldu. Ve senin için endişeleniyorum.
But your mom is undead, so that's kind of how they roll.
Ama annen bir yaşayan ölü. Yani olayları biraz bu.
Hey, uh, blueprint for the hydro-generator, and don't forget, it's filled with hydrazine that combines with oxygen to make water, so go slow.
Hidro jeneratörün şablonu. Unutma, içinde oksijenle birleştirildiğinde su yapılan hidrazin var, o yüzden dikkatli ol.
It's an old mariachi number that had cost me practically nothing and so far has bought me two houses and put my village idiot grandson through six years of Emerson.
Eski bir mariachi parçası. Bana masrafı olmadı bile diyebiliriz ve bana bugüne kadar iki ev aldırdı, köyün delisi torunumu altı yıl Emerson'da okuttu.
Look, it has a screen so you can see all the food that's inside.
- Bak, ekranı da var. İçindeki yiyecekleri görebiliyorsun.
Like, um, Google named their first building Building 40, so that people would think they were already huge.
Mesela Google, ilk binasına Bina 40 adını takmış. İnsanlar onu koca bir şirket sanarmış.
And if we win, we dissolve the patent, so that he can't do this to anyone else ever again.
Eğer başarırsak, patenti hallederiz, o da sonrasında kimseye aynısını yapamaz.
And I've got all of Monahan's discovery from the Hooli case right here, so that's something.
Monahan'ın Hooli davasında topladığı her şey de burada. Yani bu da işe yarar.
Is that even possible? Technically, no, but we are dealing with a book that can read people's minds and also reveal the hidden secrets of the universe, so...
- Teknik olarak hayır ama insanların zihinlerini okuyabilen ve evrenin gizli sırlarını barındıran bir kitapla uğraşıyoruz, yani...
- That's right. So, you're Margaret's replacement.
Siz Margaret'ın yerine geçtiniz demek.
That's why I was in there for so long.
Bu yüzden o kadar uzun kaldım.
You've been acting a little off lately, so that's not gonna happen.
Son zamanlarda biraz tuhaf davranıyorsun yani böyle bir şey olmayacak.
Well, at least you didn't snap her neck, so that's an improvement.
En azından boynunu kırmadın, bu da bir gelişme sayılır.
What's that saying you're so fond of at hydra?
Hydra'nın şu meşhur sözü neydi?
The good news is, the transmitter truck's parked out by that tool shed, so we've got a chance to disable it.
İyi haber, verici kamyonu kulübenin yanına park etti, yani etkisiz hâle getirebiliriz.
Coulson's been saying since day one that you're the real deal, and I've learned to trust his read on people, so...
Coulson ilk günden beri, senin işinin erbabı olduğunu söylüyor ve onun insanları okuma becerisine güvenmeyi öğrendim.
That's unlikely, so let's all just take a beat...
- Bu olasılık dışı, biraz sakinleşip -
So, if you want to be a man that has secrets and goes off and meets other women, that's fine.
Yani, sırları olan, çekip giden ve başka kadınlarla görüşen adam olmak istiyorsan sorun değil.
I mean, that's so awesome!
Bu harika bir şey!
I think that's why Fitz became so clever.
Sanırım Fitz bu yüzden bu kadar zeki oldu.
So you're telling me with all the tools and tech that S.H.I.E.L.D. has at its disposal, - we can't find him?
S.H.I.E.L.D.'ın elindeki o kadar cihaz ve teknolojiye rağmen onu bulamıyor muyuz yani?
There were so many untruths about inhumans out there that some people saw them as these magical, heroic creatures, like unicorns.
Dışarıda, bazı insanların, Nainsanları tek boynuzlu atlar gibi büyülü ve kahraman yaratıklar olarak görmelerini sağlayan çok fazla yanlış bilgi vardı.
That being said, Ward vouched for you, so I'm happy to provide you sanctuary.
Ward'un size kefil olduğunu söylediler. Bu yüzden size bir sığınak sağlamaktan memnunum.
So that's who I heard through the vent.
Havalandırmadan duyduğum şey buydu demek.
So that's why you were so happy to see me.
Bu yüzden beni gördüğüne çok sevindin.
That's the one I like the best so far.
Şu ana kadar en çok sevdiğim şey bu oldu.
It would be so unfortunate if word spread that you refused to investigate the disappearance of Pedro García's son-in-law.
Pedro Garcia'nın damadının kaybolmasına ilgisiz kaldığınızı duysalardı yazık olur.
That's so dull.
Çok sıkıcı.
And that director's so intriguing.
0 yönetmen de ne kadar enteresan.
Now, I don't know if that's a weakness so much as a... a thing that happened.
Bu bir zayıflık mı bilemiyorum. Daha çok olan bir şey işte.
That's gotta be hard, being so far apart.
- Bu zor olmalı. Çok uzakta olmak.
We leave them wrapped so we catch anything that might still be in the material, bullet fragments, weapons.
Cesedi önce hiç dokunmadan makineyle tarıyorlar, belki yapışmış kanıt vardır. - Kurşun parçaları, silahlar. - Peki.
You're just being really straightforward and honest with me and I truly appreciate that, so let's try your plan.
Dürüstçe konuşuyorsun ve bunun için müteşekkirim. O yüzden senin planını deneyelim.
- So that's not funny.
- Pek de eğlenceli durmuyor.
- So that's out.
- Yani onu yapamayız.
Well, we bought a freezer to keep bodies in, so that's done.
Cesetleri koymak için bir dondurucu aldık. Bunu hallettik.
I wasn't suggesting that, but it's so interesting that's where your mind went.
Onu kastetmemiştim ama aklına bunun gelmesi çok garip.
You know, real animals, society's waste, people so bad that they live alone.
Gerçekten hayvan gibi olanlar, toplumun çürükleri, yalnız yaşamak zorunda olanlar.
Because it's flash frozen, and that's what keeps it so pink and fresh.
Çünkü şoklanmış. Bu şekilde pembe ve taze kalabiliyor.
No pee, so, that's a win.
Altıma yapmadım. Bravo bana.
Pharmaceutical rep hours are super flexible. That's why so many of us have time to go on The Bachelor.
İlaç mümessilliği saatleri çok esnek, ondan The Bachelor'a katılabiliyoruz.
There's got to be something in here we can use to get that guy out of there so we can talk to him.
Burada o herifi dışarı çıkarmamızı sağlayacak bir şey olmalı. Böylece konuşabiliriz.
So you're telling me that asshole's holding all the cards, and Mike's never gonna be a lawyer?
Bütün kozların adamda olduğunu Mike'ın asla avukat olamayacağın mı söylüyorsun?
You want to say that a little bit louder so the Fed over there can hear it?
İstersen biraz daha sesli konuş belki polisler net duyamamış olabilir. Rahatla Jerry.
You've been living with this for so long, that's why you gave Harvey the go-ahead to begin with.
Çok uzun zamandır bununla yaşıyorsun Harvey'e de başta bu yüzden izin verdin.
So I decided to ask you if there's a reason I got that pit or if I'm just an asshole for doubting you.
O yüzden şüphelenmemi gerektirecek herhangi bir şey var mı yoksa hepsi benim adiliğim mi direkt sana sormak istedim.
So that's what you think I'm all about.
- Tek istediğim bu mu sanıyorsun?
- What? This isn't about Jessica's gone so now you can... This is about Jessica's gone, so now you wanna tell the world that you're not her.
Bunu yapmanın nedeni Jessica artık olmadığı için yapabiliyor olman değil artık Jessica olmadığından herkese senin o olmadığını göstermeye çalışman.
So that's how you're gonna play it?
- Demek bu şekilde oynayacaksın. - Anlayamadım?
It's not like that. I knew what you really wanted was pfizer, so I tried to make it happen.
Hayır, asıl istediğinin Pfizer olduğunu biliyordum bu yüzden bunun için uğraştım.
So if we can prove that that's the company's real policy, we got'em.
Bu yüzden eğer bunun şirketin gerçek politikası olduğunu kanıtlayabilirsek onları haklarız.