So that's what i did traduction Turc
160 traduction parallèle
Well, I... I suppose I'll find out sooner or later, but just what exactly did you want to see me about? George, now that's just what I like so much about you.
Eninde sonunda öğreneceğim ama beni tam olarak neden görmek istediniz?
So did I. I don't know what it was or what happened, but unless that bag of bones over there can reassemble itself, it's out of the running now.
Ben de. Ne olduğunu ve nasıl olduğunu bilmiyorum. Ama kemikleri bir araya gelmeyecekse işi bitti.
So, that's what I did.
Demek, benim yaptığım bu.
Well that's what I mean. You did, didn't you? So why don't you?
Çaldınızsa ne olmuş?
You've probably heard this so often that it's boring but I had to say how much I enjoyed what you did.
Sıkıcı gelecek, çünkü çok duymuşsunuzdur ama şovunuzdan çok zevk aldım.
So I got to thinking... if maybe that's what Sir Roger did with his umbrella, and something dropped into it... that night,
Bu nedenle düşünmeğe başladım... eğer Sir Roger şemsiyesiyle böyle bir şey yaptıysa, ve ona bir şey düştüyse.. o gece,
So that's what I did.
Ben de öyle yaptım.
And so that's what I did.
Ve bu da benim yaptığım.
What did I do that was so wrong?
Bu kadar yanlış olan ne yaptım?
Just tell me what I did that's so terrible.
Bu kadar korkunç ne yaptığımı söyle.
What did I do that was so wrong?
Bu kadar yanlış olan ne yaptım ben?
You wanted to walk, so that's what we did - all night long. I've just got time to take a shower before work.
Dinle, dolaşmamızı istedin, bütün gece dolaştık, benim artık ofise gitmeden önce bir duş alacak kadar zamanım var.
I tried to build feelings in my imagination like the killer had so that I would know why he did what he did, because that would help me find him.
Katilin ne düşündüğünü öğrenmeye çalışıyordum. Böylece yaptıklarının nedenini öğrenip onu bulacaktım.
So that's what I did.
Yani, yaptığım iş buydu.
That's why I did what I did for Clip. That's how come I know so much about you.
Clip'e yardım etmemin ve hakkında çok şey bilmemin nedeni bu.
AND WHAT DID I DO THAT WAS SO WRONG?
Bu kadar yanlış ne yaptım?
What Did I Do That Was So Wrong?
- Bu kadar yanlış ne yaptım?
What did I do that's so terrible?
Bu kadar kötü ne yaptım?
I'm flattered at the obvious advance your Latin has made that you should so readily understand what the rest of the class did not.
Sınıfta kimsenin anlamadığını senin anlayacak kadar Latinceni geliştirmen gururumu okşadı.
What did I do that was so wrong?
- Yo, gerçekten. Bu kadar yanlış ne yaptım.
I wanted to make up for what I did, so that you wouldn't hate me.
Yaptığım yanlışı düzeltmek istedim, hem sen de benden nefret etmeyecektin.
So that's what you thought I did?
Benim böyele birşey yaptığımı mı düşündün?
What did I do that's so bad? You big bastard!
- Ne kötülük mü yaptım?
That's the only way I could help you, right? So that's what I did.
Sana ancak bir şekilde yardımcı olabilirdim ve oldum.
Say what you need to Charlie if that's all you've come her for,... but Sarah is not over you yet, so you break her heart again and, God help you, I'll make you wish you never did.
Charlie'ye ne söylemek istiyorsan söyle, eğer buraya bunun için geldiysen,... ama Sarah hala seni affetmedi, onun için kalbini tekrar kırarsan, Tanrı sana yardım etsin, hiç yapmamış olmanı dileyeceğim.
That's what I figured you did, so I checked the Dumpster, and it was empty.
Ben de sizin oraya atacağınızı tahmin etmiştim, bu yüzden kutuyu kontrol ettim ama boştu.
So that's what I did.
Ben de bunu yaptım.
- What did I do that's so wrong?
- Bu kadar yanlış ne yaptım ben?
"Poor Mercano, they've got him prisoner. I have to free him!", so that's what I did...
"Zavallı Mercano, onu esir almışlar, gidip kurtarmalıyım onu" dedim.
You told me to get rid of my fears, so that's what I did.
Korkularımdan kurtulmamı bana siz söylediniz, bende yaptım.
I thought that's what you wanted, too. So did I.
- Senin de istediğini sanıyordum.
Yeah, but I got further on that day... than I did on our actual first date, so that's what I like to remember.
Evet, o gün ileri gitmiştim... sonra ilk gerçek çıkmamızda yapmıştım, yani hatırlamak istediğim şekliyle bu.
I was up all night studying lines with Walt, so that's probably what did it.
Bütün gece ayaktaydım. Walt'la rolünü çalıştık. Ondandır.
He has to work twice as hard as he ever did, and I'm still not sure that he's actually made a dime yet. However, he does see to be having the time of his life, so what can you do?
Henüz para kazanabildi mi bilmiyorum ama hayatının en güzel günlerini yaşıyor gibi görünüyor.
IT'S JUST I WAS SO KNOCKED OUT BY WHAT YOU DID LAST NIGHT, I SAID, "I GOTTA MEET THIS GUY." THAT'S IT.
Dün gece yaptıklarından dolayı kendimden geçmiş durumdayım.
So that's what I did.
Ben de böyle yaptım.
I'd just like to ask her what I did that was so wrong.
Sadece, yaptığım şeyin bu kadar yanlış olup olmadığını ona sormak istiyorum.
so that's what I did.
Ben de yattım.
I think I deserve to know what I did that's so bad.
L l l çok kötü ne yaptığını bilmek hak düşünüyorum.
Some guy wanted it, and she got him to buy all her other crap, so if I wanted the boat I had to take everything, and that's what I did.
Adamın biri istemiş ve yanında diğer eşyaları da alacakmış. Tekneyi istiyorsam benim de her şeyi almam lazımmış. Ben de aldım.
"Hey, buddy, it's about that time." So I did what I always do.
"Dostum, o zaman geldi." Ben de hep yaptığımı yaptım.
What is this? That is a form allowing Mr. Stockton's band to come visit him... so that Dr. Miller will be happy that I did a nice thing for her.
Bu Bay Stockton'un grubunun onu hastanede ziyaret edebilmesi için izin formu, böylece Dr. Miller onun için hoş bir şey yaptığımı görüp mutlu olacak.
What did I do that's so awful?
Yaptığım bu kadar korkunç mu?
So that's exactly what I did.
Aynen öyle yaptım.
Yeah, that's what I told him, "Maybe you did, so what?"
Evet, ben de ona öyle dedim, "Belki yaptı, ne olmuş?".
Crab did what he always did. He told me to take a walk, so that's exactly what I did.
Crab her zamanki gibi, benim yürüyüşe çıkmamı söyledi.
The point is that this guy spent so much money, it didn't bother me. I-I didn't care what he did. You know, it didn't matter.
Bunlar sadece monogram havlu değil aynı zamanda en iyi Mısır pamuğunda yapılmış.
'Cause right now they are frozen in that post-breakup, holy-crap-what-did-I-do moment, and the longer it goes on for, the worse it is for everyone, so you need to do something.
Çünkü şimdi ayrılık sonrası "tanrım ben ne yaptım anında" donup kaldılar ve bu ne kadar sürerse, herkes için o kadar kötü olur, yani sen birşeyler yapmalısın.
You told me to take care of him, so that's what I did.
Sen onunla ilgilenmemi istedin, ben de öyle yaptım.
What did I do that was so wrong?
O kadar yanlış ne yaptım ki?
So that's what I did too!
Iste ben de onu yaptim!