English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / So you don't know

So you don't know traduction Turc

5,236 traduction parallèle
You don't know me at all, but I just wanted to say I am so sorry that you're going through all this again.
Beni tanımıyorsun ben sadece tüm bunlarla tekrar başa çıkmak zorunda kaldığın için üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
- ( Producers laugh ) So, you know, then it's a cold reading, and I don't do cold reads well.
O zaman anlık canlandırma olur, ben de onda pek iyi değilim.
So you're not, I don't know, resentful?
Üzgün değil misin yani?
But want to make them feel comfortable, you know. So don't worry.
Kendilerini rahat hissetsinler istiyorum.
So, like, I mean, honestly, like... If we're in your head, you know, and I'm selling it, like, I don't know if you need her to do anything at all.
Yani dürüst olmak gerekirse eğer bunlar senin kafandaysa, olay da bende bitiyorsa onun bir şey yapmasına gerek var mı bilemiyorum.
You know, I don't know. I was just so excited, you know, to be talking about how exciting it is to do this show.
Ne güzel bu dizide rol almaktan duyduğum heyecandan bahsediyordum.
So I don't know if we're doing episode four or two or back to one or... you know, just keeping it real.
Dördüncü bölümde miyiz ikinci bölümde miyiz yoksa ilk bölüme geri mi döndük bilmiyorum. Ben sadece gerçekleri yansıtıyorum.
I don't know, getting a little worried,'cause I think he needs some help, and I don't know how to do that, so, surprise, here I am talking to you.
Bence yardıma ihtiyacı var ama ben ne yapacağımı bilmiyorum. O yüzden sana geldim.
I don't know, they're so Swedish, you know, it's like...
Çok İsveçliler, aynı...
How do I know you're not just saying that so you don't have to come in?
Bunu buraya gelmemek için söyleyip söylemediğini nereden bileceğim?
- I don't know why you're getting so pissed.
- Neden bu kadar kızdığını bilmiyorum.
- so if you don't know where to find him, then...
-... yani eğer nerede olduğunu bilmiyorsan, öyleyse...
Okay, well, um, I don't know what time I'm gonna get out of here tonight, so can I let you know?
Gece kaça kadar çalışacağımı bilmiyorum belli olunca haber veririm olur mu?
But you, dog killer... no driver's license, no records, no anything, so I don't know.
Ama sen köpek katili ehliyetin, sicilin hiçbir şeyin yok.
I don't know what's happening to me... so can you call me... ahem...
Bana ne oluyor bilmiyorum. Bu mesajı aldığında beni arayabilir misin?
So I don't really know who you are.
Yani seni iyi tanıdığım söylenemez.
So start out by pretending that you don't know how to work your phone.
Yani taklidi işe başlamak Telefonunuzu nasıl çalıştığını bilmiyorum.
Yeah, you don't know anything about us, so why are you being such a dick?
Bizimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun. O zaman neden bir pislik gibi davranıyorsun?
I mean, we attended, but by that time, you know, it's all cordoned off so we don't go nowhere near.
Yani olay yerine gittik ama o zamana kadar güvenlik çemberi kurulmuştu. Çok fazla yaklaşamadık.
She's not mad at you, you know, so don't worry.
Sana kızgın değil, bu yüzden, endişelenme.
So there's a lot more, Matty, that you don't know, and I'm sure they're dying to tell you, so I'd rather you hear it from me first.
Yani bilmediğin daha çok şey var Matty. Eminim sana söylemek için can atıyorlardır. Bu yüzden önce benden duymanı tercih ederim.
So you don't want to know how he does it?
Yani nasıl yapabildiğini bilmek istemiyor musun?
♪ The old neighborhood don't look so good... ♪ You know who I am?
Benim kim olduğumu biliyor musun?
- You know, you think you're so smart, don't you?
Çok akıllı olduğunu sanıyorsun, değil mi?
- [Speaking spanish] - I don't know how you drink this with so much sh- - in there, Martinez.
İçinde bu kadar zımbırtı varken bunu nasıl içtiğini bilmiyorum Martinez.
But thanks to you, I put one of my best people in danger to catch a car thief, and I don't know why the CIA cares so damn much.
Ama sizin sayenizde en iyi adamlarımdan birini bir araba hırsızını yakalamak için tehlikeye soktum ve CIA'nin bu olaya neden bu kadar önem verdiğini bilmiyorum.
So I don't know you.
Yani seni tanımıyorum.
So why are you taking pictures of people you don't know on a boat that doesn't exist?
O zaman neden tanımadığın insanların var olmayan bir teknedeki fotoğraflarını çekiyorsun?
I know you're a member of the Green Jackets Team back in the UK, but sniping isn't just about shooting straight, you also have to shoot first, so get back on your rifle.
İngilterede Yeşil Ceketliler takımının bir parçası olduğunu biliyorum ama keskin nişancılık sadece iyi ateş etmek değildir aynı zamanda ilk ateş eden olmalısın. Bu yüzden tüfeğinin başına dön.
You don't even know the stenographer's name, so you avoid her.
Katibin adını bile bilmiyorsun, bu yüzden ondan da kaçıyorsun.
No, you know, I don't want to be a third wheel, so...
hayır, üçüncü tekerlek olsun istemem...
And I don't even know what'll happen to her, so do you see w-why...
Ve Lina'ya ne olacağını bilmiyorum bile.
I-I don't know what time I'm gonna be home, so I just, uh, wanted to give you a heads up.
Baban bir akşam içkisi istedi. Eve ne zaman gelirim bilmiyorum, haber vermek istedim.
So, you know, I don't write policy.
Kuralları benim koymadığımı biliyorsun.
Don't you wanna know why - it took so long to return it?
Getirmemin neden bu kadar uzun sürdüğünü sormayacak mısın?
She's so much cuter than you, I don't know how you ever got her.
Senden kat kat daha güzel. Nasıl kaptın o kızı aklım ermiyor.
Don't know why you're not calling me back, and I'm sick of getting your voicemail, so, anyhoo, maybe you might want to think about answering your phone and saying hello?
Aramama neden geri dönmedin bilmiyorum sesli mesajından bıktım, yani belki de telefonuna cevap vermeyi düşünmek istemelisin ve merhaba demelisin?
- Yeah, I know, but you don't have to be so morbid about it.
- Evet, biliyorum. - Bu konuda ürkütücü olmana da gerek yok.
You've got so used to losing, you don't know what it's like to win anymore.
Kaybetmeye alıştın, kazanmanın nasıl bir şey olduğunu artık bilmiyorsun.
You know what, if you're so curious, why don't you just go ask the man of your dreams?
Madem o kadar meraklısın gidip hayallerinin erkeğine sorsana.
So, yeah, you know, it sucks for a minute, but then, I don't know, I get a feeling that it'll all work out.
Evet, başta iğrenç bir duygu ama sonra her şey düzelecekmiş gibi hissediyorum.
You know, the one who's always coming into my office to sign in, so we don't think he's a sex offender?
Hani seks suçlusu sanmayalım diye her fırsatta odama gelip kendini gösteren?
I know you did the show so I don't have to work.
Çalışmak zorunda kalmayayım diye programa çıktığını biliyorum.
I don't know if you've been paying attention around here, but we need to wrap this thing up, so I need to know if whatever you and Logan were up to can force him to end this thing with Mike once and for all.
İkiniz etrafınızda olanlara ilgili misiniz bilmiyorum ama bu işin bitmesi gerekiyor onun için Logan ile ikiniz Mike ile olan bu husumeti tamamen bitirebilecek bir şeyin peşindeyseniz bilmek istiyorum.
Look, I know that me and you aren't on the best terms right now, but I had to come over and I don't know how else to say this, so I guess I'll just say it but- -
Şu an çok iyi bir dönemden geçmediğimizi biliyorum ama gelmem lazımdı. Başka nasıl söylenir bilmiyorum, o yüzden direk söyleyeceğim.
Ella, I don't really know this guy, but whoever doesn't realize that you make this small world seem so much bigger,
Ella, bu adamı tanımam etmem. Ama küçücük dünyaları kocamana çevirdiğini fark edemeyen biriyse seni hak etmiyor demektir.
But not so low you don't know he's a freshman?
Çömez olduğunu bilmezsen başlarda yer alabilir mi yani?
But only because she's so excited to meet me, and you know I don't like to disappoint the ladies.
Bunun da tek sebebi benimle tanışmak için bu kadar heyecanlı olması ve benim bayanları hayal kırıklığına uğratmak istememem.
I am so disappointed in you right now, I don't even know what to say.
Beni öyle bir hayal kırıklığına uğrattın ki ne diyeceğimi bile bilmiyorum.
You don't have to wear so much makeup, you know?
Biliyorsun, bu kadar makyaj yapmak zorunda değilsin?
Viral incubation period could be up to two weeks, you know, so they'll be tested, observed, and... I don't know, we just wait, I guess.
Viral kuluçka dönemi... iki haftada anlaşılabilir, biliyorsun, yani test edilmiş, gözlenmiş olacaklar, ve... bilmiyorum, sadece bekleyeceğiz, sanırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]