Sock it to me traduction Turc
58 traduction parallèle
Come on, Ornshaw, sock it to me!
Haydi Ornshaw yumrukla beni!
- In 1492 - Sock it to me!
- 1492'de yapılanları anlatma meramına
Sock it to me, baby.
Haydi bastır bebeğim.
Sock it to me, sock it to me, sock it to me.
Hadi vur bana, vur bana, vur bana!
Sock it to me! "
Yumrukla beni.
" Sock it to me
" Çıkar canımı
Sock it to me, baby.
Ver içime onu, bebeğim.
- Sock it to me
Vur bana.
Sock it to me!
Goldie Hawn : Hadi bakalım!
Carrie bishop... sock it to me, baby!
Carrie bishop... Hadi çak bakalım bebeğim!
Sock it to me.
Haydi bastır.
Sock it to me.
Haydi bastır. Haydi bastır.
Sock it to me!
Haydi bastır.
Hey, y'all, sock it to me!
Hepiniz bana sille indirdiniz!
Nixon's "sock it to me" on "Laugh-ln."
Nixon'un Laugh-ln'deki "elinden geleni ardına koyma" sı.
Maybe this is the drugs talking, but I think I got Nixon to agree to come on the show and say, "Sock it to me."
Belki ilaçlardandır. Ama galiba Nixon'ı programa gelip "yap numaranı" demeye ikna ettim.
Sock it to me, Sammy.
Çak, Sammy.
Hey, y'all, sock it to me!
Ama ben başka bir kültürü öğrenirken eğlenmişimdir.
Sock it to me, doc.
Pompala, doktor.
Sock it to me, doc, to me.
Pompala, doktor, içime.
Sock it to me! - What?
Devam et!
All right, Professor, sock it to me!
Pekâlâ, Profesör göster bakalım hünerini.
♪ just sock it to me ♪ ♪ well, I'm callin', callin'♪
Hadi konuşma da Gel içeri
All right, sock it to me, partner.
Pekala, hadi canıma oku benim, ortak.
Hey, how about one where you draw a sock, and it says "Sock it to me," or-or maybe draw Lois taking a hot-tub dump, and she just says whatever?
Peki, çekmeceden bir çorap aldığında "geçir bana" dese ya da Lois'i jakuzide çiz ve herhangi bir şey desin?
Wonderful. Sock it to me.
Mükemmel, hadi canıma oku benim.
"sock it to me."
Çorap Dön-mecesi.
I call it "sock it to me."
- Adını "Çorap Dön-mecesi" koydum.
Damn it, she saw the sock it to me!
Of ya, Çorap Dönmecesini de gördü!
♪ Hoping she can sock it to me one more time ♪
# Umarım bana bir tane daha sağlam bir tokat geçirir #
Sock it to me. Sock it to me. Sock it to me.
Vur bana, vur bana, vur bana, vur bana.
Sock it to me. Jerry.
Jerry.
S-O-C-K I-T Sock it to me, Freddy...
C-A-N-I-M-A Canıma oku, Freddy...
S-O-C-K I-T Sock it to me, Freddy
C-A-N-I-M-A Canıma oku, Freddy...
He'll loan me out to be mauled a little bit, but When it comes to a sock in the eye, that pleasure is for Maxie Fields alone.
Hafif tartaklanmam için beni bir geceliğine satar ama gözümün üstüne patlatmak sadece Maxie Fields'ın hakkıdır. - İyi adammış.
I was sitting upstairs... and suddenly he comes in, empties out his sock drawer, and gives it to me.
Üst katta oturuyordum. Birden içeri girdi, çorap çekmecesini boşalttı ve bana verdi.
So I tell the swamp donkey to sock it before I give her a trunky in the tradesman's entrance and have her lick me yardballs!
Ben de o eşeğe, onu kıçından becermeden çenesini kapamasını yoksa onu anırtacağımı söyledim.
Lord, Miss Rita got catfish dinner, sock-it-to-me cake and blueberry bean pie.
- Yabanmersinli kek.
I just turn to her and say, "Excuse me, darling, put a sock in it."
Ona dönüp "Affedersin hayatım, ağzına çorap tıka" derim.
I know it "s a technicality, but I tell you what... ... you try to take this away from me, I" ll sock you in the face.
Teknik bir durum olduğunu biliyorum, ama bunu benden almaya kalkarsanız, suratınıza yumruğu yersiniz.
It forced me in the eighth grade to ask Peter Bucherelli to take me to the sock hop.
Sekizinci sınıfta Peter Bucherelli'ye beni dansa götürmesini istemeye zorladı.
We have some sock-it-to-me cake.
Daha pasta var.
Some sock-it-to-me cake, man.
Noel keki.
If I were you I'd put a sock in it and start sucking up to me big time.
Eğer yerinde olsaydım onu bir çorabın içine koyar, ben oraya gelene kadar emerdim.
So you want me to tell her to put a sock in it? Pleasure.
Ağzını kapalı tutmasını mı söylüyorsun?
♪ very, very fine ♪ hoping she can sock it to me ♪ one more time drink.
İçelim.
Come on, just... sock it'to me one time again.
# Bir kez daha elinden geleni yap #