Someone here to see you traduction Turc
310 traduction parallèle
Jenny, there's someone here to see you.
Jenny, seni görmek isteyen biri var.
Ann dear, there's someone here to see you.
- Ann canım burada seni görmek isteyen biri var.
Zaca... there's someone here to see you.
- Zaca, ziyaretçin var.
Here he is! Rupert, there's someone here to see you.
Rupert, ziyaretçin var.
Someone here to see you.
Seni görmek isteyen biri var.
Mrs. Anderson, there's someone here to see you.
Bayan Anderson, sizi görmek isteyen biri var.
Someone here to see you.
Burada seni görmek isteyen biri var.
- There's someone here to see you.
- Biri sizi görmek istiyor. - Öyle mi?
- There's someone here to see you.
- Burada seni görmek isteyen biri var.
There's someone here to see you.
Seni görmek isteyen biri var.
Ed, someone here to see you.
Ed, seni görmek isteyen biri var.
Leonard, there is someone here to see you.
Leonard, seni görmek isteyen biri var.
- There's someone here to see you.
Seni görmek isteyen biri var. Oh, evet, evet.
Wong Chi Hang, someone here to see you!
Wong Chi Hang, seni görmek isteyen biri var!
- Lenny, there's someone here to see you. - Lenny!
Lenny seninle görüşmek isteyen biri var burada.
I have someone here to see you.
Görmeni istediğim birini getirdim.
There's someone here to see you, my lord.
Sizi görmek isteyen biri var Lordum.
Atticus, there's someone here to see you.
Atticus, seni görmek isteyen biri var.
Commander, there's someone here to see you.
- Burada seni görmek isteyen biri var.
Someone here to see you, David.
David. burada seni görmek isteyen biri var
I got someone here to see you.
Biri seni görmeye geldi.
There's someone here to see you.
Biri sizinle görüşmek istiyor.
There's someone here to see you.
Seninle görüşmek isteyen biri geldi.
Walter, there's someone down here to see you, dear.
Walter, aşağıda seni görmek isteyenler var, canım.
But it's a new experience to see someone like you around here.
Ama buralarda sizin gibi birini görmek çok yeni bir deneyim.
Someone wants to see us, you bring him here.
Bizi görmek isteyen varsa buraya gelsin.
Mr. Andreson, someone's here to see you.
Bay Andreson, biri sizi burada görür.
Someone's here to see you. - My father?
- Seni görmek isteyen biri var.
Teacher, someone is here to see you!
Hocam, burada sizi görmek isteyen biri var!
There's someone down here to see you.
Burada aşağıda seni görmek isteyen biri var.
Did you see someone just trying to get in here?
Şimdi buraya girmeye çalışan birisini gördünüz mü?
You see Judge when someone is temporarily insane like Jack here is... And he's a wonderful guy, but... You see, when someone is like that, they don't want to see the people that they really love.
Gördüğünüz gibi Yargıç insan bazı sebeplerden geçici olarak aklını yitirirse örneğin, Jack gibi aslında o harika bir adamdır ama insan böyle olduğunda gerçekten sevdiği insanları görmek istemez.
Sir, someone's here to see you
Efendim, sizinle görüşmek isteyen birisi var.
Someone is here for to see you.
Birisi seni görmeye geldi.
And, little Vespa, here's someone else who's happy to see you.
Ve, küçük Vespa, seni görmekten mutlu olacak biri daha var.
Come here, come here, there's someone waiting to see you, and you're never gonna guess who it is.
Buraya gel.Seni bekleyen biri var. Kim olduğunu hayatta tahmin edemezsin.
Someone's here to see you.
Seni görmek isteyen biri var.
Maybe you wanted to see someone besides Corinne who isn't here either, but who might come by later.
Corrine haricinde, şu anda burada olmayan ama gelme ihtimali olan birini görmek istemişsindir.
Frankly, I'm amazed to see someone like you here.
Açıkçası, senin gibi birini burada gördüğüm için şaşırdım.
He must figure we don't get to see a lot of handsome women out here, and someone like you might get a little more cooperation from me.
Senin gibi güzel kadınları pek görmediğimizi fark edip, daha iyi iş birliği yapacağımı anlamış bu zibidi demek ki.
Someone named Peyton is here to see you.
Peyton adında biri sizi görmeye geldi.
Master, someone's here to see you.
Usta, bu misafiriniz.
I've got someone here Who Wants to see you.
Bak burada seni görmek isteyen birisi var.
Lt. Commander Guile, there is someone from Interpol here to see you.
Teğmen Kumandan Guile, Burada Interpol'den sizi görmek isteyen biri var.
Crystal, someone's here to see you.
Crystal, biri seni görmeye gelmiş.
There's someone here who wants to see you.
Burada seni görmek isteyen biri var.
Mr. Andreson, someone's here to see you.
Bay Andreson, sizi görmek isteyen birisi var.
There's someone to see you here.
Seni görmek isteyen biri var.
Mum, someone's here to see you.
Anne birisi seni görmek istiyor.
Dick, someone's here to see you.
- Kimseyle görüşmek istemiyorum.
Jordan, there's someone here to see you.
Jordan, burada seni görmek isteyen birisi var.