Sometimes it's traduction Turc
5,325 traduction parallèle
It's easy sometimes to feel like you're powereless, like when you come out on the streets and you march and you yell and nobody hears you.
Zaman zaman güçsüz hissetmek normaldir. Yürüyüş yapar, bağırısın ve kimse seni duymaz.
Sometimes people just come through to tell you something and... then once you heard it, they go.
Bazen insanlar sırf sana bir şey söylemek için gelir sen duyduğun vakit de giderler.
It's just that sometimes now you act like you are.
Bazen öyleymişsin gibi davranıyorsun.
Can I tell you something... ♪ sometimes I think it's a sin ♪ - ♪ when I feel like I'm winning ♪ -... about Reddington?
Sana Reddington hakkında bir şey söyleyebilir miyim?
- ♪ sometimes I think it's a shame ♪ - Mr. Kaplan.
Bayan Catherine...
Look, it's not personal, but sometimes it's really hard to watch TV with you.
Bak kişisel bir şey değil ama bazen seninle televizyon izlemek çok zor.
Sometimes me and Cal, we get together, and we... We watch TV on our own, and it's really nice. Yeah.
Bazen Cal ile buluşup televizyon izleriz ve çok da güzel olur.
Sometimes it's okay to accept things are... good.
Bazen bazı şeylerin yanlış olmadığını kabullenmekte sorun yok.
Sometimes, it seems the battles weren't winnable, or at least not worth - the blood spilled fighting them, but then a moment like this comes around, and it makes you feel like it's all worth it,
Bazen, savaş kazanılamaz gibi görünür ya da en azıından savaşıp kan dökmeye değmez gibi gelir ama sonra şu an gibi bir an gelir ve bütün bunlara değdiğine inanırsın,
Yeah, well, sometimes it's twins.
Aslında bazen ikiz oluyorlar.
You know who I am, Lena, and I know that it's frustrating as hell for you sometimes.
Nasıl biri olduğumu biliyorsun Lena. Ve ben de bunun bazen senin için sinir bozucu olduğunu biliyorum.
We're so different it's baffling to me sometimes.
O kadar farklıyız ki bazen benim için çok zor oluyor.
Sometimes, it's not a bad seed, just a bad influence.
Bazen kötülük tohumdan değil çevresinden kaynaklanır.
It's a condition that... That sometimes occurs with identical twins.
Bu bazen tek yumurta ikizlerinde görülebilen bir durum.
But sometimes, I wake up from a nightmare and wish I was still asleep because it's so much better than real life.
Ama bazen, ben kâbustan uyandığımda,... hala uykuda olmayı dilerim çünkü kâbuslar gerçek hayattan daha iyi.
It's just, sometimes foster homes don't have a lot of food.
- Hayır ama bazen koruyucu ailelerin fazla yiyecekleri olmaz.
Sometimes I throw a drink, it's my thing.
Bazen şişe fırlatıyorum. Bu da benim tarzım.
Sometimes you just don't wanna hear how difficult it's gonna be.
Bazen ne kadar zor olacağını duymak istemezsin.
Sometimes it's people closest to us who lie to us best.
Bazen bize en iyi yalanı söyleyenler bize en yakın olanlardır.
Sometimes, it's just for a different one than you thought.
Bazen bu sandığından başka bir sebep olur.
Sometimes it's me.
Bazen benim.
Sometimes it feels so real that I can't tell what's real and what's not.
Bazen o kadar gerçek geliyor ki ne gerçek ne değil ayırt edemiyorum.
Well, it's just that sometimes you guys are busy or injured.
Bazen meşgul veya sakat oluyorsunuz.
Sometimes the simpler a spell sounds, the more complicated it really is.
Bak. Bazen kolay bir büyü kulağa olduğundan daha karışık gelebilir.
You know, sometimes it's better not to ask.
Bazen böyle şeyleri sormamak daha iyidir.
Yeah, I get that. I mean, sometimes it's just too painful. You have to let it go.
Evet, anlıyorum, demek istediğim bazen çok zor oluyor, kafana takmamalısın.
Sometimes, uh, we don't get to say the things that we want to say until it's too late.
İnsan bazen söylemek istediklerini zamanında söyleyemeyebiliyor.
When you're that ill, sometimes it's for the best.
Çok hasta olduğunda, bazen bu en iyisidir.
It's just, you're so bossy sometimes, it's kind of a turn-off.
Bazen patronluk taslıyorsun, bıktırıcı bir şey.
I just feel like sometimes it's kinda like you're dating yourself.
Ama bazen sanki sadece kendinle çıkıyormuşsun gibi geliyor bana.
Well, sometimes it's my job to educate the parents as well as the kids.
Bazen çocukların yanı sıra aileleri de terbiye etmek benim görevim.
Sometimes it's just faster.
Bazen daha hızlı olur.
Sometimes it's fun or sweet.
Bazen eğlencelidir, hoştur.
The tests say it's a boy, which is lucky, because sometimes the genetics aren't so clear.
Tahliller erkek olduğunu söylüyor bu iyi bir şey çünkü genetik her zaman bu kadar bariz olmayabiliyor.
Sometimes it's even you.
Hatta bazı zamanlar sen bile.
Sometimes you just get up, and you just know it's gonna be one of them days.
Bazen uyanırsın ve bugünün de, o günlerden biri olduğunu bilirsin.
It was sometimes her, it was sometimes Desjardins and... and he's making her keep it.
Olayları kontrol etmesini sağlamak için.
Sometimes it's best to out the anchor loose, save yourself.
- Bazen yükünden kurtulup kendini kurtarmak en iyisidir.
Sometimes I wonder if it's the same ones.
Bazen aynı kişiler olup olmadıklarını merak ediyorum.
You must feel like sisyphus sometimes, pushing the rock up the hill only to watch it roll back down again.
Zaman zaman boşuna uğraşıyormuş gibi hissediyorsunuzdur. Bir taşı tepenin yukarısına atıp tekrar geri dönüşünü izlemek kötü olsa gerek.
Sometimes I think it's a young man's game.
Bazen bunun gençlere göre bir iş olduğunu düşünüyorum.
All right, Peter, now, when it comes to curing impotence, sometimes you have to get creative.
Pekala, Peter iktidarsızlık sorunun çözümünde bazen yaratıcı olmalısın.
Yeah, maybe sometimes it's not a bad idea to listen to Roger.
Evet, belki de bazı zamanlarda Roger'ı dinlemek kötü fikir değildir.
And it's funny. In a moment like that, when what's really happening is too intense to deal with, sometimes it's best...
Ve tuhaftır öyle bir anda, o an yaşanan durumun ağırlığıyla baş edemeyince bazen en güzeli...
Kids, it's not always rational, but people on their wedding day sometimes find themselves panicking about whether they've made the best choice.
Çocuklar, her zaman mantıklı olmasa da insanlar düğün günlerinde bazen en iyi seçimi yapıp yapmadıkları konusunda paniğe kapılırlar.
You know, sometimes it's better just to move past stuff.
Bazen olayları görmeden geçip gitmek iyidir.
It hurts sometimes.
- Ara sıra ağrıyor.
I'm stuck up here and I swear sometimes it's hell on earth.
Burada tıkılıp kaldım, benim için burasının cehennemden farkı kalmadı.
It's too much sometimes.
Bazen fazla geliyor.
You do your best, and sometimes, well, sometimes it's just not enough.
Sen elinden gelen en iyisini yaparsın, ve bazen, bazen yeterli olmaz.
It's just hard sometimes for people to see how normal I am.
Bazen insanların ne kadar normal olduğumu görmesi zor oluyor sadece.
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's ok 4874
it's okay 22028
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's ok 4874
it's okay 22028
it's me 10254
it's all right 8832
it's not 5855
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's a girl 287
it's just 7387
it's all right 8832
it's not 5855
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's a girl 287
it's just 7387