Sparky traduction Turc
696 traduction parallèle
- Good-bye, Sparky.
- Hoşça kal, Sparky.
Of course, my sparky taste... That kind of runs to blue uniforms and shiny buttons.
Tabii, benim gönlüm... aslında mavi üniformalarda ve parlak düğmelerde.
- Morning, Sparky.
- Günaydın Sparky.
- Sparky.
- Sparky.
Sparky!
Sparky!
Give me a break, will you, Sparky, not here?
Lütfen Sparky!
Sparky will take you down today.
Pekala, Sparky bugün aşağıda olcaksın.
Sparky, why don't you turn off the TV and come to bed?
Televizyonu kapatıp yatağa gelsene Yakışıklı.
Sparky, I know what this trip means to you and that you want all of us to have a great time, but it is a long way to Walley World.
Yakışıklı, bu yolculuğun senin için anlamını biliyorum. Hepimizin çok eğlenmesini istiyorsun, ama... Walley Dünyasına daha çok yol var.
Sparky, there's a wild animal.
Yakışıklı, içeride vahşi bir hayvan var.
That's right. Sparky, you're the star.
Sparky gerçek bir yıldız.
- Sparky looked cute.
Sparky harika görünüyordu.
Come on, Sparky. Come on, Sparky. Good boy.
Hadi, Sparky.
- Sparky is a very talented dog. - He is
Sparky çok yeteneklidir.
Come here, Sparky, come here.
Buraya gel, Sparky.
Come on, Sparky.
Hadi, Sparky.
I don't know if I can find another one like Sparky.
Sparky gibisini asla bulamam.
You know Sparky was hit.
Sparky öldü. Bizim bir köpeğimiz yok.
Sparky, you know you're not supposed to go out.
Sparky, dışarı çıkmamalısın.
It's only Sparky.
O Sparky'ydi ama...
What do you mean "only Sparky"?
Ne demek,'Sparky'?
Sparky seems fairly enough.
Sparky sevgi dolu gibiydi.
I guess we can't punish Victor for bringing Sparky back from the dead.
Victor'u cezalandıramayız çünkü Sparky'nin hayatında etkiliydi.
Ok, Victor, I guess Sparky can stay down here.
Tamam Victor, Sparky burada, aşağıda kalabilir.
- Don't worry about Sparky.
- Sparky konusunda endişelenme.
- But Sparky is not scary
Ama Sparky korkutucu değil.
Hey Victor, let's introduce everybody to Sparky tonight.
Sparky'yi bir akşam gösterebiliriz.
Trust me, we'll have everybody over and we'll let them meet Sparky.
Herkesi davet edelim ve onu görmelerini sağlayalım.
Come on, Sparky.
Gel, Sparky.
So it really is the same old Sparky that we all knew and loved.
İşte bu bizim sevdiğimiz Sparky.
- It's gonna be ok, Sparky.
- İyi olacak, Sparky.
Sparky, come on.
- Sparky, hadi ama.
- Shouldn't be a problem for sparky.
- Sparky için sorun olmaz.
Sparky, it's our first night in Paris.
Sparky, bu gece Paris'te ilk gecemiz.
I want my Sparky back.
Ben Sparky'mi istiyorum.
I love you, Sparky.
Seni seviyorum Sparky.
this is sparky.
Bu Sparky.
Say hello to Sparky.
Sizi biraz parlatalım.
i talked to sparky.
Sparky'le konuştum.
you never talked to sparky.
Sen hiç Sparky'le konuşmadın.
sparky's favorite food was french toast with gravy, right?
Sparky'nin en sevdiği yemek, et suyunda kızarmış Fransız ekmeğiydi, doğru mu?
and you didn't tell me... that sparky called her "dodo."
Ve sen bana, Sparky'nin ona "Dodo" diye seslendiğini de söylemedin.
is this all right for a séance?
Bu giysi Sparky için uygun mu?
hello- - hello- - i'm trying to reach sparky- - what was your last name again?
Merhaba... Merhaba! Sparky'ye ulaşmaya çalışıyorum.
sparky, come in.
Sparky, cevap ver!
sparky. yo, what's the good word?
Sparky. Söyle bize, keyfin nasıl?
sparky, i'm sitting right here... next to the widow halligan.
Sparky, ben burada, sağ tarafta oturuyorum. Dul Halligan'ın yanında.
sparky?
Sparky?
sparky, talk to dorothy.
Sparky, Dorothy ile konuş.
that's sparky, then.
Bu Sparky.
we only have a few seconds left, sparky.
Yalnızca birkaç saniyemiz var, Sparky.