Spear traduction Turc
1,329 traduction parallèle
Why would someone take an old spear when there's so much other junk around?
Niye biri eski bir mızrak alsın ki, etrafta o kadar çok şey varken?
I'm thinking that it wasn't any ordinary spear, was it?
Bu sıradan bir mızrak değildi, değil mi?
Hadn't heard from him till he phoned last week desperately trying to convince me to sell the spear to him.
Geçen hafta aradı beni, ve beni ona mızrağı satmam için yalvar yakar ikna etmeye çalıştı,
But why did Mr. Hellstrom want the spear?
Hellstrom neden mızrağı bu kadar istiyordu?
Seems to me I remember something about a spear in the Shepherd's Journal.
Bir gazetede bunun hakkında bir şeyler okumuştum zannediyorum,
No, no. Gunokneer was the name of an Atlantean spear.
Yo hayır, Gunokneer Atlantisli mızrağın ismiydi,
The spear Hellstrom stole from Whitmore was the same spear, an Atlantean spear.
Hellstrom'un Whitmore'dan çaldığı mızrak o işte,
Odin will use the spear to summon the forces of chaos and destruction.
Odin bu kılıcı dünyayı yok etmek için kullanacak,
He's going to use the spear to bring about Ragnarok.
Mızrağı kullanacak,
You know, the weather hasn't let up since Hellstrom stole that spear.
Kılıç çalındığından beri hava açmadı,
This is the power of the spear.
İşte mızrağın gücü,
It's the spear.
- Kılıç,
You seek the power of my spear.
- Mızrağımın gücünü arıyorsun, - Hayır,
I know the power of your spear.
Mızrağının gücünü biliyorum,
MILO : He's using the spear to carry them to the volcano.
Onları yanardağ'a götürmek için mızrağı kullanıyor,
- The spear!
- Mızrak!
I have a better place for this spear.
Bu mızrak için daha iyi bir yerim var,
" But one of the soldiers with a spear
" Ama askerlerden biri mızrakla...
That's a deluxe spear.
Lüks bir mızrak.
It's an aerodynamically correct spear, Dad.
Aerodinamik ayarlı, baba.
Would you discard the Buddha's law to master the secrets of the spear?
Inshun eğer Budist Hükümleri çiğnersen mızrak dövüşünün mutlak şekline hakim olursun.
If your spear were made so sharp you could kill who you wished?
Peki ya ne kadar çok adam öldürürsen mızrağın o kadar keskin olursa?
For my spear I stop at nothing!
Mızrak için, hiç bir şey yapmayacağım.
The spear, or the law.
Mızrak mı Budist Hükümler mi?
Do you know now? Do you serve the Buddha, or with your spear draw blood? Which is the true Inshun?
Şimdi anlıyorsun Buda'ya hizmet etmek mızrağını kanla boyamak Inshun'un gerçek dileği nedir?
He has given his life in trade to have no equal with the spear.
Mızrak tekniğine hakimiyet karşılığında kendi hayatını aldı.
The way of the spear is one of blood. Without killing, you do not travel it.
Mızrağa hakim olmak için, ölümden geçmelisin.
My life is dedicated to my spear.
Her şeyimi mızrak tekniğime verdim.
When his spear is broken, Inshun dies.
Eğer mızrağımı kırarsan Houzin Inshun yok olmalı.
One of the soldiers, however, plunged his spear into Jesus'side... And at once blood... and water poured out.
Askerlerden biri kaburgasını mızrakladı... ve bir kez daha kan ve su aktı.
Let me scratch your ass holes with my spear!
Bırakın da mızrağımı bir güzel götünüze sokayım.
He's too young to distinguish a sword form a spear yet
Kılıcı mızraktan ayırt edemeyecek kadar küçük.
"The death of birth" and it was a point of a spear into my chest and I read on and the spear went deeper and it became an epiphanal experience a total change of mindset for myself and a change of paradigm.
Doğumun ölümü ve göğsüme giren bir mızrak ucuydu ve okumaya devam ettim ve mızrak daha derine girdi ve bir tecelli gibi deneyim oldu ve kendim için tam bir fikir değişimi ve bir paradigma değişimi.
A spear, so he's either a deep sea diver, or knows one.
Zıpkın kullanılmış. Yani ya derin deniz dalgıcı, ya da öyle birini tanıyor.
So, our victim takes the spear.
Kurbanımız zıpkını yer.
Naked guy, boat hull and spear.
Çıplak erkek, tekne gövdesi ve zıpkın.
Transfer probably occurred. as the spear passed through the torso.
Taşınma, zıpkın gövdeyi geçerken gerçekleşmiş olmalı.
Velocity, tool marks... somewhere there's speargun out there that goes with this spear.
Hız, alet izleri. Dışarıda bir yerlerde, bu zıpkına uyan bir zıpkın tüfeği var.
massive internal damage. The spear perforated the liver and abdominal aorta.
Zıpkın, karaciğeri ve karın boşluğunu delip geçmiş.
Until, of course, you put a spear into Paul, right?
Ta ki Paul'u zıpkınla vurana kadar.
There was, like, this magic mirror and this dead swan and this bleeding spear.
Sihirli bir ayna vardı. Birde ölü bir kuğu ve kanlı bir mızrak ya da...
Three-pronged spear.
Üç çatallı mızrak.
- Best spear fighting in the world!
- Dünyanın en iyi mızrak dövüşçüleri!
- The Yang School of Spear Fighting!
- Yang Mızrak Dövüşü Okulu!
It hasn't even occurred to them to do something as simple as to stick this axe on to the top of a pole to make a spear.
Bu balta ucunu bir sopanın ucuna sabitleyip bir mızrak yapacak kadar bile ilerlememişler.
Karohe's spear-throw now is scarcely more than a symbolic gesture.
Karohe'nin mızrak atışı artık sembolik bir olay.
1938, he acquired the Spear of Longinus which pierced the side of Christ. He who holds it becomes invincible.
1938'de Longinus'un mızrağını edindi İsa'nın yanına batırılan mızrak.
I don't care if have to carve a spear out of bamboo, this asshole's- -
Bambudan mızrak bile yaparım.
He would hurl a spear at Zeus himself. If the god insulted him.
Tanrılar onurunu kırınca Zeus'a kargısını fırlatmak istemişti.
Throwing the spear. Breaking the sword.
Korku yok!
A spear.
Zıpkınla mı?