Squishy traduction Turc
297 traduction parallèle
In Tonkin I saw this squishy, disgusting bug.
Tonkin'de iğrenç, yapış yapış bir böcek görmüştüm.
- That's the secret, Miss Coates, a-beatin'them roots till they're all soft and squishy...
- Sırrı bu, Bayan Coates. Köklerinin hepsi pislik gibi yumuşak, süngerimsi bir kıvama gelene kadar dövülür.
Hey, this stuff is gettin'all squishy.
Hey, bu şey gittikçe yapış yapış oluyor.
Yeah, it's all squishy when you chew it.
Evet, çiğnediğinde yumuşacık oluyor.
If the baby comes out white and squishy, crying his ass off... then we know Woof is definitely the daddy.
Bebek beyaz ve yumuşak olursa... O zaman bileceğiz ki babası kesinlikle Woof.
- "White and squishy"?
- "Beyaz ve yumuşak"?
Like the ice cream... soft and squishy.
Dondurma gibi.. yumuşak ve sünger gibi.
Something warm and squishy.
Ilık ve ıslak bir şeyler.
We'll stop you before your shoes get squishy.
Sorun değil Norm. Sen terlemeden biz sana haber veririz.
Hey, squishy bottom!
Altı bezli!
It's all squishy with gritty bits in it.
Yumuşak ve içinde çakıl parçaları vardır.
Then he heads to the Quick-E-Mart for a cherry Squishy.
Daha sonra direkman Quick-E-Mart'a gidecek.
When I ordered... that blueberry Squishy, I meant today.
Siparişim nerde... Yabanmersini gazozu, Bugün alabilir miyim?
Well, it's practically empty. Here you go, Apu. Shall I apply this to the cost of a squishy?
artık boşaldı al bakalım, Apu bunu bana olan kalamar borcundan düşmemi ister misin?
No, I liked them really squishy like that.
Hayır güzeldi, gerçekten. Ben öyle severim.
Here's some squishy pillows and my old blanket from home.
İşte bazı squishy yastıklar ve benim eski battaniyem var.
Firm yet squishy.
Sağlam. Aynı zamanda cıvık.
Apu, give us a Super-Squishy.
Apu, bize Super-Squishy ver.
An all-syrup Super-Squishy?
Saf bir Super-Squishy mi?
That's good Squishy.
Bu süper bir Squishy.
Don't bogart that Squishy.!
Squishy`de bencillik yapma.!
A man on a Squishy bender can sure do some crazy things.
Squishy komasına giren bir adamın çılgınca şeyler yapacağına emin ol.
The first one to whack it, gets a free Squishy.
Yılanın kafasına sopayı geçiren ilk kişi, beleş Squishy kazanacak.
I like them all soft and squishy.
Yumuşak ve dolgun oluşlarından hoşlanıyorum.
Just the whole idea of it, this tube of flesh gets stiff and inserted in these warm, squishy places
Bu etten borunun sertleşip sıcacık yumuşak yerlere girmesi fikri bile...
Just thinking about it gets me all hot and squishy.
Düşüncesi bile sıcak ve ıslak hissettiriyor.
I've got nothing but time until they fix that malfunctioning Squishy machine.
Şu bozulan makinem düzelene kadar zamandan bol bir şeyim yok.
But my shoes are all squishy.
Ama ayakkabılarım sırılsıklam
[Sucking ] [ Coughs] Whoa! That's good Squishy.
İşte bu çok güzel!
[Milhouse] Hey! Don't bogart that Squishy!
Hey, hepsini bitirme!
I'm going to miss that big old squishy butt.
O yumuşak popoyu özleyeceğim.
- Champagne Squishy?
- Şampanyalı puf.
As your legal fee, you can choose between the green choo-choo or the squishy football. Hmm.
Avukatlık ücreti olarak bu yeşil çufçuf ile bu pofuduk toptan birini alabilirsiniz.
Teach me to love, you squishy poet from beyond!
Bana aşkı öğret, seni uzak yıldızlardan gelen yumuşak şairim!
Or one of those soft, squishy, lovey-dovey, idealistic types?
Ya da bunların yumuşak, sevimli, idealistik şekilde biri?
Haven't you figured it all out yet with your enormous squishy frontal lobe?
Kocaman şapırdayan ön loblarınla herşeyi algılayamadın mı henüz?
And I'm going to give you all of Maude's frequent Squishy points.
Sana Maude'un faydalandığı promosyonları öğretirim.
It was beautiful... and squishy.
Çok güzel ve yumuşaklardı.
Squishy.
Yumuşak.
Yeah. it's squishy.
Yumuşak.
RAY : Squishy-squashy!
Oynayacaksın değil mi Carl?
Too squishy.
Fazla yumuşak.
Kind of like that gray, squishy thing in between your ears.
Kulaklarının arasında ezilmiş gri bir şey gibi.
I'm all squishy and flabby.
Tamamen yumuşak ve sarkığım.
- Every last squishy one.
- Son şapırtısına kadar.
And I'm the target of an evil law firm because I've spent the last three months living on a higher plane, fighting for the forces of good who wage a battle against demons and evilies and squishy bug babies because all that stuff's real, and that's the world I live in.
Vee son üç ay boyunca yüksek bir yerdeydim diye şeytani bir avukatlık şirketinin hedefiyim ve iyilerin tarafında savaşıp, iblislere,... kötülüklere ve yavru böcekleri karşı savaşarak para kazanıyordum ve bütün bunlar gerçekti ve yaşadığımız dünyadaydı.
We'll manage. Not that I don't prefer something I can punch that doesn't make that squishy noise when you kill it.
İdare ederiz. öldürdüğünde vıcık vıcık olacak bir şey yerine... yumruklayabileceğim bir şeyler olmasını tercih ederdim.
Oh, look how squishy I was.
Bak ne kadar pofuduk görünüyorum.
They tend to be a little squishy,
Çok narin oluyorlar.
You a big, squishy wuss.
Sen oyuncak kılıklı kılıbığın tekisin.
I slipped fertility drugs into your breakfast Squishy.
Kahvaltında yediklerine doğurganlık ilaçları koydum.