Sra traduction Turc
168 traduction parallèle
Ten lines.
On mısra.
Act 1, Scene 2, line 204.
Birinci perde, ikinci sahne, 204.'üncü mısra.
'Yea gods, what a line.
'Ne mükemmel bir mısra.
It's like the old verse,
Eski bir mısra gibi,
Now we will listen as our romantic ones as they translate these verses.
Şimdi bizim romantik şiirlerimizden birini dinleyelim. Sonra mısra mısra tercüme ederiz.
- "I hed as lief..." - Not "hed." "Had."
- "mısırlarımı..." - "Mısır" değil. "Mısra."
- Head, had.
- Mısır, mısra.
That from a man who's only read 12 lines of Goethe!
Goethe'den sadece 12 mısra okumuş biri bana cahil mi diyor?
I've thought of another phrase.
Başka bir mısra geldi aklıma.
OK, now you.
Sra sende.
- It's a line from a poem by Dylan Thomas.
- Bu Dylan Thomas'ın şiirinden bir mısra.
Give us a line, and we'll pick it up.
Sen bize bir mısra oku, biz çalalım.
AII right, boy, you're next.
Tamam ogIum sra senin.
Something else besides the death of your husband was bothering you.
Kocanzn ölümünün yan sra bir sey daha sizi rahatsz ediyordu.
Row 23, section C.
23'üncü sra, C bölümü.
That's all you need... just three lines like that.
- İhtiyacın olan tek şey bunun gibi üç tane mısra.
Matthew. 26 : 52.
Matyas 26, Mısra 52.
Lets open it at page 344 and we'll read the first 4 verses starting with verse 1,339.
Sayfa 344'ü açın.. ... ve ilk dört mısrayı okuyalım mısra numarası 1,339.
That's a great line.
Bu harika bir mısra.
It's the last fucking verse.
Son boktan mısra işte.
Is this very painful, Sra...?
Bu çok acı verici, affedersiniz bayan...?
It's another 12 verses.
12 tane daha mısra var.
My favorite line of poetry :
En sevdiğim iki mısra şiir :
One verse, no chorus.
Tek mısra, nakarat yok.
laugh... move on... be alone... have a choice... have a watchful eye and a powerful voice wear my hat awry... fight for a poem if I like and perhaps even die.
Hür olmak, gören gözü çınlayan sesi olmak canı isteyince şapkayı ters giymek bir evet ya da bir hayır için çarpışmak ya da bir mısra yazmak.
Second verse same as the first
İkinci mısra birinciyle aynı
He was the worm tamer.
O mısra terbiyecisiydi.
There's one more verse
Bir mısra daha vardı
That's the fourth verse.
O, dördüncü mısra.
Yeah, I'm working on that line.
O mısra büyük ihtimalle değişecek.
'To overcome the spider's curse, simply quote a Bible verse.'
"Örümcek belasından kurtulmak için İncil`den bir mısra oku."
Eleven-one. Chapter eleven, verse one.
On bir, bir. 11'inci bap, birinci mısra.
A little holy water, a smidgen of Eucharist... That ought to do it. Then we'll read some Leviticus to it.
Bir miktar kutsanmış su, okunmuş ekmekler, beyaz büyü kitabından... bir kaç mısra.
I mean verse, meter.
Demek istediğim mısra, vezin.
They want the salad, sra.
Salata için hazırlar.
- You wrote it in iambic pentameter.
- Iambic mısra stiliyle yazmışsın.
- Verse.
- Mısra.
They must be hard out for geniuses to pin medals on, because, listen... when I first met him, he didn't even know what iambic pentameter was.
Madalya takmak için böyle dehaları çok aramış olmalılar, çünkü, dinle... Onunla ilk tanıştığımda, iambic mısra stilini bile bilmiyordu.
Dreidel, dreidel, dreidel With dreidel I will play Second verse, same as the first Dreidel, dreidel, dreidel
Dreidel dreidel dreidel Dreidel'la oynayacağım... ikinci mısra birincisi gibi Dreidel dreidel dreidel...
What's the first line?
İlk mısra neydi?
No, make it two more.
Hayır, hayır. İki mısra daha ekle.
- Do you think they will find Sra.Hannon?
Bayan Hannon'u zamanında bulabilecekler mi sence?
Time to join the " Sra.Caixote.
Bayan kurtçuğa katılma zamanı!
The flowers seem to speak in rhyme
Meydanda çiçekler, mısra döşeniyor yaprakları
Extension 670.
670. mısra.
I can assist you with that as well.
"Sevgilim Clementine," üçüncü mısra, ikinci ölçü.
Book of Revelation, chapter one, verse 18.
Vahiy kitabı 1. bölüm 18. mısra.
You know, this is probably the wrong time... but could you just sing... a little note perhaps?
Biliyorum yeri ve zamanı değil ama bir mısra, bir kuple okuyabilirsiniz belki?
To try to convince me, Vincenzo sang a few verses to me.
Beni inandırmak için Vincenzo birkaç mısra okumuştu.
One more verse of our ditty and I'd have been looking for a gas can.
Bizim şarkımız bir mısra daha uzasaydı ben bile bir gaz tenekesi arayabilirdim.
I am just pulling stuff out of my ass.
Kıçımdan mısra uyduruyordum.