Ssa traduction Turc
3,380 traduction parallèle
Unfortunately, we were only able to unearth 45 bodies, but SSA Buffalino, um, has been diligent...
Maalesef sadece 45 ceset bulabilmiştik, ama Kıdemli Özel Ajan Buffalino özenle çalıştı ve...
But then, I asked myself, what would SSA Hotchner do?
Ama sonra kendime şunu sordum, Kıdemli Özel Ajan Hotchner olsa ne yapardı?
♪ Fringe 4x15 ♪ A Short Story About Love Original Air Date on March 23, 2012 = = sync, corrected by elderman = =
Sezon 4, Bölüm 15 Aşka Dair Küçük bir Kıssa
Why couldn't he have just made it an annual trip back to London?
Neden Londra'ya yıllık bir geri dönüş yolculuğu yapmamışsa.
Unless Brady actually did it.
Tabii gerçekten Brady yapmamışsa.
If it's up to me, then I choose conversation.
Eğer bana kalmışsa, o halde konuşmayı seçiyorum.
And if the apartment isn't tossed, there's a dead body.
Pekâlâ. Ve daire dağılmamışsa, burada ölü bir vücut vardır.
Whoever it was came up through the service elevator. Picked the lock on the back door, sedated her, taped her up, got her in a duffel bag.
Kim yapmışsa, hizmet asansörünü kullanmış, arka kapıyı açmış, onu uyuşturup bağlamış ve bir çantaya koymuş.
What if he used the randomness to hide his real victim?
Ya gerçek kurbanını gizlemek için rastgele gibi davranmışsa?
♪ Spare no expense for legal defense ♪ ♪ If your homie locked up ♪
Eğer dostun hapsi boylamışsa onu parayla dışarı çıkartmak yok!
If fate allows it, we'll meet again.
Kaderimizde yazılmışsa Yeniden karşılaşırız.
And if there are any of our men alive on that ship,
Ve eğer bir adamımız bile kalmışsa gemide,
If my son is safe, no harm will come to your brothers.
Eğer oğluma bir şey olmamışsa, kardeşlerine de olmayacak.
So she's got a guy over. What is the matter?
Eve erkek atmışsa ne olmuş.
I mean, as much as he got into it with Weaver, Dad always understood chain of command.
Yani, babam Weaver'ın işlerine karışsa da her zaman emir komuta zincirine uyardı.
This engine-blanket thing better work, or we'll be wearing this truck for a hat.
Bu alet battaniyesi çalışsa iyi olur yoksa bu kamyonu başımızda patlar.
He that hath a beard is more than a youth, and he that hath no beard is less than a man, and he that is more than a youth is not for me, and he that is less than a man, I am not for him.
Eğer sakalı varsa artık delikanlılığı aşmıştır, eğer sakalı yoksa daha erkek olamamıştır. Eğer bir delikanlıdan büyükse bana gelmez, eğer daha erkek olamamışsa ben gitmem.
He once told me that he wouldn't have relations in the three weeks prior to any fight.
Bana bir keresinde dövüşe 3 hafta kalmışsa bu süre boyunca cinsel ilişkiye girmediğini söylemişti.
So he gets a little thirsty.
Biraz susamışsa ne olmuş?
If that box was stolen from her as she claims, don't you think there'd be signs of a break-in?
Eğer iddia ettiği gibi o kutu ondan çalınmışsa eve girildiğine dair bir işaret bulunmaz mıydı sence?
Or else you wouldn't be here.
Çalışsa sen burada olmazdın.
But if this is wrong, I do not want to be right.
Eğer bu yanlışsa doğru olmak istemiyorum.
What if she didn't get this from being homeless?
Ya buna evsiz olduğu için maruz kalmamışsa?
What if she got it from her mom?
Ya annesinden almışsa?
If it got into his heart...
Eğer kalbine ulaşmışsa?
But what if it's not from ingesting, but from injecting?
Fakat ya mikrop, sindirim değil kan yoluyla bulaşmışsa?
What if he got something from a cadaver?
Ya kadavradan bir şey kapmışsa?
But maybe she isn't?
Ya davranmamışsa?
Even if there were some, all that slobbering- - it's probably long gone.
Bir şekil ağzına bulaşmışsa bile o kadar salyadan sonra çoktan gitmiştir.
- You two are not leaving me here alone.
- Ya o almışsa?
Whenever I'm confused about what's going on in a movie I'm always so relieved when Morgan Freeman shows up and explains the plot to me.
Ne zaman film izlerken kafam karışsa Morgan Freeman çıkıp olay örgüsünü anlatınca çok rahatlıyorum.
Even if the ship can sail, they won't know where to find us.
Tekne çalışsa bile bizi nerede bulacaklarını bilmiyorlar.
'Alastair Campbell and Alan Hansen and probably Brian Cox,'even though he pretends he's not one of them.'
Alice Decamble, Alan Handson ve her ne kadar onlar gibi gözükmemeye çalışsa da Bryan Cocks.
But if she ain't saying it out loud, don't you be putting it in her head.
Ama eğer bunu sana söyleme gereği duymamışsa senin de bunu onun kafasına sokmana hiç gerek yok.
What if it's wrong?
Ya yanlışsa?
But at this age, when you know, you know.
Ama bu yaşa gelince insan bir şeyler olduğunu anlamışsa anlamıştır.
Unless she's increased the intensity and duration of her inductions, which she could do.
Tabii gücünün yoğunluğunu ve süresini arttırmamışsa. Ki bunu yapabilir.
What if they soaked the T-shirts in cocaine?
Ya o tişörtleri kokaine batırılmışsa?
If he figured it out up there, there's no way that kid's gonna risk bringing them back.
Eğer orada farkına varmışsa, çocuk o malları buraya getirmiş olamaz.
Well, not to mention the fact that if Addison tries to save her uterus, but Joanna dies, and it turns out David didn't do it, it's not just gonna be my ass that needs covering.
Bilginiz olsun, Addison rahmi kurtarırken Joanna ölürse ve bunu David yapmamışsa, kıçını kollaması gereken tek kişi de ben olmam.
If it's made of metal, Mickey, I can do anything.
Metalden yapılmışsa her şeyi yapabilirim, Mickey.
If he did manage to leave...
Ülkeden çıkmayı başarmışsa...
If the giraffe and lighter are trophies too there might be more bodies. I just got a call.
Zürafa ve çakmak da hatıra olarak alınmışsa başka cesetler de bulunabilir.
Boy, it'd sure get awkward if your three fiancés ever met overseas.
Üç nişanlın da savaşta birbirleriyle tanışsa ne acayip olurdu.
Yes, the question becomes, if Herreshoff was investigating Naomi, what did he find out about her?
Evet, soru geliyor, eğer Herreshoff, Naomi'yi araştırmışsa,... onunla ilgili olarak neler bulmuş olabilir?
So what? Harrison Galweather the Third took a big shit in my briefcase.
Harrison Galweather daki üçüncü adam iş çantama devhasa sıçmışsa ne olmuş.
If it's not left to the family, most are buried with the soldiers.
Aileye miras bırakılmamışsa çoğunlukla askerlerle birlikte gömülür.
Look, in Castle's defense, it was a long shot, and he didn't want to waste your time if he was wrong.
Bak, Castle'ın düşüncesi, bunun uzak bir ihtimâl olduğuydu. Yanılmışsa, zamanınızı boşa harcamak istemedi.
Whatever started it, it burned fast.
Yangını ne başlatmışsa, çok hızlı yanmış.
Because if the tumor doesn't metastasize, the survival rate is 75 %.
Tümör başka yerlere yayılmamışsa hayatta kalma oranı % 75 civarında olur.
If your posture is wrong, however you walk with that body is useless.
Duruşunuz yanlışsa doğru yürüyemezsiniz.