Stay in here traduction Turc
2,030 traduction parallèle
It's so bad Dr Bailey, Dr Bailey can't stay in here and watch.
Çok kötüydü, Dr. Bailey Kalıp izlemeye dayanamadı.
Used to be I'd come in Jimmy Marino's joint, I could stay in here all night.
Eskiden buraya Jimmy Marino ile gelip tüm gece kalırdık.
I - She told me I actually have to stay in here -
O, tam olarak arabada kalmamı söylemişti.
I can't stay in here.
Burada kalamam.
The weather is this nice, and you're just going to stay in here?
Hava çok güzel, sen bütün gün bu halde mi kalacaksın?
We'll stay in here until the cops come in the morning.
Sabah polisler gelene kadar burada kalacağız.
Stay in here no matter what, okay?
Ne olursa olsun burada kal tamam mı?
Which makes it better for me to stay in here all day and make money and friends.
Ki burada bütün gün durup para kazanmak ve arkadaş edinmek benim için daha iyi.
Uh, hey, can he stay in here with me, just until his dad comes?
Babası gelene kadar burada benimle kalsa sorun olur mu?
Letting me stay here in your house, when obviously...
Evinde kalmama izin vermen, açıkça...
Stay in here.
Kapıyı kilitle.
You stay right here hidden in the grass, okay?
Burda kal ve otların arasında saklan, tamam mı?
So if there's anything that I could do to make your stay here... in Sikeston more comfortable, you, uh - you just let me know, all right?
Eğer Sikeston'da daha fazla rahat edebilmeniz için yapabileceğim bir şey olursa bana haber vermeniz yeterli, tamam mı?
Standing here today, I cannot help but wish I could stay in high school forever.
Bugün burada duruyorum ama, keşke lisede daima kalabilsem, fakat elimde değil.
Understand your responsibilities as a prisoner, and learn how to make the best use of your stay in custody, and you will find your time here will pass rapidly.
Mahkum olarak sorumluluklarınızı anlayın ve buradaki vaktinizi en yararlı şekilde geçirmeyi öğrenin. O zaman zamanın çabucak geçtiğini göreceksiniz.
To tell you the truth, I'm perfectly happy just to stay here.
Evet, Gri Ev'in insanları kendisine çekme özelliği var, değil mi?
You wanna stay here in crazytown Or help me rescue the geek?
Burada deliler kasabasında mı kalcaksın yoksa şu fizikçiyi kurtarmama yardım mı edeceksin?
No, you're not gonna stay in your parents'basement, you're gonna stay here with me.
Olmaz, ailenin bodrum katında kalamazsın burada benimle kalacaksın.
Right, enough with yepperty yep, O.J. is gonna stay here with us in Quahog untill I can help him get his life back on track.
Bu kadar konuşma yeter, O.J. bizimle Quhod'da hayatını tekrar rayına oturtana kadar kalacak.
Rex and I will stay here with Anakin.
Rex ve Ben Anakin'in yanında kalırız.
I shouldn't have let you stay here in the first place. How can I just leave?
Seni buraya bile getirmemem gerekiyordu.
He could pay to stay here and do some work in return.
Burada kalmak için para ödüyor ve biraz çalışıyor.
Not here, that Satan will kill her, stay in my place, allah will protect you.
Burada kalamaz, o şeytan öldürür onu, evimde kal, Allah seni koruyacaktır.
There is too much sadness in this world, don't stay here to humiliate yourself.
Dünya üstünde yeterinde fazla hüzün var burada durup kendini küçük düşürme.
I'll stay here... Just in case.
Ben ne olur ne olmaz diye burada kalacağım.
Kelly, you want to stay here in case she comes back?
Kelly, geri dönme ihtimaline karşın evde kalmak ister misin?
Phoebe and I can go and stay with Meredith's folks for a few days, so there won't be anyone here in your way.
Birkaç gün Phoebe'yle Meredith'in ailesinde kalırız, .. böylece ayağınızın altında olmayız.
You gonna stay here in arizona?
Burda Arizona'da mı kalacaksın?
Stay here and wait for the signal from sully and cal.
Burada kalıp Sully ve Cal'in sinyalini bekleyin.
I'm gonna... stay out here and take in the new millennium.
Ben biraz daha burada kalacağım, milenyumu burada geçireceğim.
some of us have to stay right here, in the same house, and go by the same school that she went to everyday!
Bazılarımızın da burada kalıp, o evde, o okulda, onun olduğu yerlerde olması geriyor!
It's easier to stay here in some ways, where everything is familiar, but then I think of how much more there could be for me, if I just took the chance.
Her şeye aşina olduğum yerde kalmak bir açıdan daha kolay. Ama düşününce, o riski alırsam benim için çok daha fazlası olabilir.
Those in wheelchairs must stay here.
Tekerlekli sandalyedekiler burada kalmak zorunda.
Then I'll stay here in Paris.
O zaman ben de Paris'te kalırım.
Why don't I stay here in the vault and look for anything "warehousey", and you go check out those two interested parties?
Neden ben burda kalıp etrafta "depomsu" bir şey var mı diye bakarken sen de gidip şu ilgilenen iki gruba bakmıyorsun?
I'll tell them we want them to stay there so that I can stay here in the hospital with you.
Orada kalmalarını böylece bende burada kalabileceğimi söyleyeceğim.
I should stay here in Nanjing.
Nanjing de kalmalıyım
It's probably for the best we're heading in separate directions in our lives, to come over here and further me comedy career, and she wanted to stay back in England and fuck other men.
Muhtemelen yollarımızı ayırmamız en iyisi oldu. Ben buraya komedi kariyerimi devam ettirmek için geldim. O ise İngiltere'de kalıp başka adamlarla yatmayı tercih etti.
I just can't stay here in Miami and watch.
Miami'de kalıp bu olanları izleyemem.
I just can't stay here in Miami and watch.
Miami'de kalıp bu olanları izleyemem. Fi?
You're in great danger if you stay here.
Burada kalırsan, büyük bir tehlike altındasın.
You stay here just in case he shows, huh?
Buraya gelebilir, her ihtimale karşı burada bekle.
In some crazy long shot version of this universe, that you would stay here with me and not vanish from existence from my life.
Bu evrenin delice bir uzun çekim versiyonunda benim yanımda kalmanı ve varlığını benim varlığımdan asla ayırmamanı isterdim.
Since you seem to be so interested in how this boy is doing you can stay here with him when he gets out of surgery.
Madem bu çocuğun nasıl olduğuyla bu kadar ilgileniyorsun, - Burada kalabilir ve ameliyattan çıktığı zaman yanında olabilirsin.
Okay, Kim, you can stay here in America, but you're gonna have to tell the police the truth about Mrs. Li, about that man, and what they made you do.
Pekâlâ, Kim, Amerika'da burada kalabilirsin ama... Bay Li hakkındaki gerçeği polise anlatmak gerek. Onunla diğerlerinin sana neler yaptığını.
I'll stay here with Penny in her apartment.
Ben de Penny ile kalayım.
I'll stay here with Penny in her apartment.
Ben de Penny ile kalıyorum.
If mrs.Mccallisterdoes support your decisionto stay in the race, why isn't she here today?
Bayan McCalister sizin kampanyaya devam etmenizi destekliyorsa, Bugün neden burda değil?
Daddy's never gonna let her stay here in a million years.
Babam asla burada kalmasına izin vermez
Before she went to bed Charlene gave me a convincing argument as to why she should stay out here in California with you.
Yatmadan önce, Charlene burada, niye sizinle kalması gerektiği konusunda ikna edici bir sav sundu.
With nothing in return, our children stay here.
Eğer karşılığında bir şey almazsak, çocukları okula göndermeyeceğiz!
stay in your lane 18
stay in touch 40
stay in school 26
stay in the car 177
stay in bed 25
stay inside 96
stay in line 31
stay in your room 20
stay in 18
stay in formation 16
stay in touch 40
stay in school 26
stay in the car 177
stay in bed 25
stay inside 96
stay in line 31
stay in your room 20
stay in 18
stay in formation 16
stay in there 32
in here 1287
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
in here 1287
here 35434
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here it is 2313
here she comes 366
here you are 1966
here i come 382
here's my number 71
here's the thing 1106
here we come 237
here they come 557
here they are 545