Stays traduction Turc
6,005 traduction parallèle
Meanwhile, Kenny, he stays in the business, starts making some real money while I'm eating garbage and sleeping in abandoned buildings.
Ama Kenny işi bırakmadı, ciddi paralar kazandı. Ben de çöpten yemek toplayıp terk edilmiş binalarda yaşadım.
Dani stays.
Dani kalıyor.
And obviously, this stays between us.
Bu olay aramızda kalmalı elbette.
If he stays with you, he won't even have a roof over his head!
Eğer sizinle kalmaya devam ederse, başını sokacak yeri bile olmayacak.
Lets food in, stays closed so you don't keep doing that.
Yemek girince kapanıyor böylece buna gerek kalmıyor. - Evet, lütfen taktır şu şeyden.
Big Head stays!
Koca Kafa kalıyor.
Just make Gene stays out of trouble.
Sadece Gene'i beladan uzak tut.
I guess what happens in Manhattan stays in Manhattan!
Sanırım Manhattan'da olan Manhattan'da kalıyor!
And I'll make sure it stays that way.
Ve bu şekilde kaldığından emin olacağım.
Nothing stays.
Hiçbir şey yerinde kalmıyor.
One of you stays here with her, the other one takes the Mini, gets back here, then takes the van with her in it, dumps her somewhere, middle of nowhere, then takes the van to Owen.
Biriniz kızla birlikte burda kalsın, diğeriniz de Mini'yi alıp götürsün sonra geri gelip minibüsü alsın ve kızı da burdan götürsün. Herhangi bir yere bıraksın. Sonra minibüsü de Owen'a götürsün.
No, he stays.
Hayır, o kalıyor.
Gibbs stays where he is.
Gibbs, olduğu yerde kalıyor.
You know, it stays with you forever.
Bilirsin, hep içinde kalıyor.
I hope it stays on.
- Düşmese bari.
So please, just make sure she stays as perfect and healthy as she seems.
O yüzden lütfen göründüğü gibi mükemmel ve sağlıklı kalmasını sağlayın.
Brother where this Om stays.
- Kardeş, bu Om nerede kalıyor?
Where Om stays?
- Om nerede kalıyor?
Until the case is heard it stays there.
Dava görülene kadar burada kalacak.
Then who usually stays here?
O zaman buraya kim gelir genelde?
She stays at this hotel!
Bu otelde kalıyor!
You know the guy who stays here?
- Burada kalan adamı tanıyor musun?
What goes around stays right here.
Ne ekersen ek, burada kalacak.
I vote he stays and he takes another wife.
Kalması ve bir eş daha alması yönünde oyumu kullanıyorum.
The trophy we need, yes. But the body stays where it is.
İhtiyacımız olan ödül tamam ama ceset olduğu yerde kalıyor.
Corporate giving stays the same, and cash goes up 3,000 %?
Şirketlerin oranı aynı değerde kalırken nakit % 3000 yükseliyor mu?
Miss Peterson stays out of this.
- Bayan Peterson bunun dışında kalacak.
He was on the verge of being discovered, so he stays on in the office, sets about a decanter of whiskey, and he blows his brains out.
Fark edilmesine ramak kalmış o da ofisinde kalmaya devam etmiş, viskisini hazırlamış sonra da kafasına sıkmış.
I mean, you're gonna be in high school in the fall and if this stays like this, you're not staying here.
Sonbaharda liseye başladığında hâlâ böyle olursan, burada kalamazsın.
The world keeps turning but Grantchester stays the same.
Dünya dönmeye devam eder ama Grantchester hep aynı kalır.
And after mating is over, one male stays to watch over them all.
Çiftleşme bittikten sonra, erkek, hepsine göz-kulak olmak için kalır.
Just one big lie is enough, and everything else just stays the same - - you're from Chicago, you got three brothers, you're ticklish.
Sadece büyük bir yalan yeterli ve diğer hepsi aynı kalacak Chicago'lu olduğun 3 erkek kardeşin olduğu, gıdıklandığın.
I'm contracted by the gem show as an independent appraiser, Which allows me to monitor the show's integrity, Which stays sterling because i keep the vendors honest.
Şovla bağımsız fiyat verme sözleşmesi imzaladım bu da şovun işleyişini kontrol etmemi sağlıyor böylece gerçek olarak kalıyor ve satıcılar bana güveniyor.
¶ if one heart can mend another ¶ But no matter how strong we are, No matter how hard we fight... ¶ only then can we begin... The scar always stays with us.
Ama ne kadar güçIü olduğumuza bakıImaksızın ne kadar mücadele ettiğimize bakıImaksınız yara izi daima bizimle kalır.
And if it stays off for more than 15 minutes, he knows I will move in.
Ve eğer 15 dakikadan uzun süre kapalı kalırsa,... harekete geçeceğimi biliyor.
Pete Kreeling's vote stays in our favor, and... We live to fight another day.
Pete Kreeling'in oyu bizim tarafımızda kalır ve savaşmak için bir gün daha yaşarız.
But once it's pressed, it stays pressed.
- Ancak basıldığında, basılı kalır.
His head stays on.
Kafası yerinde kalsın.
A whole family stays here.
Bir aile kalıyor burada.
And as long as Nikita stays in that ominous house.. Priya and our child will remain safe.
Nikita, o lanetli evde kaldığı sürece Priya ve çocuğumuz güvende kalacak.
It doesn't matter whether the graviton is floating on water or sand, because in this reality, the graviton stays completely still.
Yerçekiminin kum üzerinde ya da suda olması fark etmez çünkü bu gerçeklikte grovitonlar kesinlikle hareketsiz kalır.
What happens on the court, Jessica, stays on the court.
Mahkemede olan mahkemede kalır Jessica.
As for the Havok, unless you disagree, Commander, I suggest it stays here till we have our quarry.
Havok'a gelince, eğer karşı çıkmıyorsan Kumandan madeni ele geçirene kadar burada kalmasını öneririm.
Red one stays behind.
Kırmızıyı seçen burada kalır.
My father's name stays out of it.
Babamın adı bu işin dışında tutulacak.
The trophy, we need, yes, but the body stays where it is.
Ödül, ihtiyacımız var, evet. Ama ceset olduğu yerde kalıyor.
Until such a time as we've determined who stays permanently.
Kimin kalıcı olacağına karar verene kadar.
That's why our country stays poor.
Bu yüzden ülkemiz gelişemiyor. Kayıp :
That's why their country stays so poor.
- Bu yüzden ülkeleri gelişemiyor.
This stays between you and me.
Bu aramızda kalıyor.
He stays out here.
O dışarıda bekleyecek.