Stopping traduction Turc
6,407 traduction parallèle
You don't like people stopping by unannounced?
Davetsiz misafirlerden hoşlanmıyor musun?
I'm stopping this flying contraption right now!
Bu uçan mekanizmayı derhal durduruyorum!
Now... Is there anybody here... Comitted to stopping me'...
Şimdi içinizde bunu yapmamı engellemek isteyen biri var mı?
Who is stopping you?
Kim durduruyor seni?
Who is stopping you from using your brain cells?
Beyin hücrelerini kullansaydın seni kim durduracaktı sanki?
'Cause I have a friend stopping by.
Çünkü bir arkadaşım gelecek de.
I'm sorry for stopping by so late.
Bu saatte uğradığım için tekrardan özür dilerim.
Damn it, he keeps stopping.
- Lanet olsun, bıraktıralım madem.
- There is no stopping you, is there, Tuppence?
GELECEK BÖLÜMDE... Seni hiçbir şey durduramaz, değil mi, Tuppence?
I was always against the stopping of surveillance.
Evet. Gözetimin sonlandırılmasına hep karşı çıktım.
One of Zarqawi's men stepping out from the curb, pulling the pin on a grenade, stopping our car.
Zerkavi'nin adamlarından biri bordürden indi... ve el bombasının pimini çekerken aracımızı durdurdu.
Well, the wall applies a bigger stopping force over a shorter time.
Duvara çarptığında hızı engelleniyor.
The sheet has a smaller stopping force, but over a longer period.
Örtünün durdurma kuvveti daha az, ama daha uzun zamanda durduruyor.
For stopping something, that could ruin our friendship.
Arkadaşlığımızı mahvedecek bir şeyi durduğun için mi?
What is stopping you?
Seni durduran ne?
No, we're not stopping.
- Duramayız.
- Whoa, whoa. - Why are you stopping?
Neden durdun?
It kills him... that's his fault for not stopping when you told him.
Bu onu öldürür ki bu da söylediğin hâlde durmadığı için kendi hatası olur.
Thanks for stopping...
Durduğun için teşekkürler.
Thanks for stopping by.
Uğradığın için sağ ol.
Right, that's where I'm stopping.
Pekâlâ, burada duruyorum.
- Got pretty good style, what's stopping you?
- Güzel bir tarzın var. Seni durduran ne? - Sağ ol.
Look, I'm not trying to give you the hard sell, but $ 500 more, you can get yourself a gun with real stopping power.
Size fazladan satış yapmaya çalışmıyorum. Ama sadece 500 dolar fazla vererek kendinize gerçek bir silah alabilirsiniz.
And we're not stopping there.
Ve orada durmayacağız.
I wasn't stopping there.
Orada kalamazdım.
Stopping crazies from blowing up buildings, protecting a beast, covering for Cat.
Bina patlatmaya çalışan manyakları durdurdum. Bir canavarı korudum ve Cat'in yokluğunu idare ettim.
Look, we don't have a treatment. And if we can't reach full containment, there'll be no stopping this.
Hala tedavi bulamadık ve önünü alamazsak bunu durduramayacağız.
When NARVIK is released, there will be no stopping it this time.
Narvik salgını başladığında bu sefer hiçbir şey onu durduramayacak.
I know you care about stopping this outbreak more than anything.
Bu salgını durdurmayı her şeyden daha çok istediğini biliyorum.
Stopping Ilaria.
- Ilaria'yı durduruyorum.
Then why is Carrillo stopping every car in the comunas and killing my boys with the help of the gringos? !
O zaman neden Carrillo, bölgelerimizdeki tüm araçları durduruyor ve Amerikalıların yardımı olmadan adamlarımı öldürüyor?
I ended up stopping to paint.
-... ben de bıraktım.
You said you were stopping.
- Bıraktığını söylemiştin.
I'm not stopping.
Durmuyorum.
Yes... what was the need of stopping there to buy bangles she could have bought them at Kolkata... she has got no sense of time.
Evet, bilezik almak için durmaya ne gerek vardı? Kolkata'da da alabilirdi. - Zaman algısı yok.
Fine... you can take the bus stopping every now and then... b | oody...
Tamam, otobüsle gidebilirsin. İkide bir duruyoruz, lanet olası. Benim de sabrım tükeniyor.
What's stopping me from keeping all three of you?
Üçünüzü birden tutmamı engelleyecek ne var?
Not back, just stopping by.
Dönmedim, Geçerken uğradım.
If it kills him, That's his fault for not stopping when you told him.
Bu onu öldürür ki bu da söylediğin hâlde durmadığı için kendi hatası olur.
Sir, why are they stopping?
Komutanım, neden duruyorlar?
Oh, it was heart-stopping!
Kalbim duracaktı!
Thank you for stopping by.
Uğradığın için teşekkürler.
Thanks for stopping by, kid.
Uğradığın için teşekkürler, ufaklık.
Thank you for stopping by.
Asıl sana teşekkürler.
Thanks for stopping by.
Geldiğin için teşekkür ederim.
The cops are all over the neighborhood, stopping anyone suspicious.
Polisler, mahallenin etrafında. şüpheli birini gördüklerini durduruyorlar.
Or did our petition go through and he got canned for not stopping it?
Ya da dilekçemiz kabul edildi ve o da durduramadığı için postalandı?
Just stopping by to make sure you didn't burn down the joint.
Yanıp kül olmadığına yada kodeste olmadığına emin olmak için uğradım.
Why do I have a message from Danny Ross telling me that he's stopping payment on his check?
Danny Ross'tan neden ödemenin durdurulmasına dair mesaj alıyorum?
Except some guy yelled at me for stopping in the middle of the sidewalk.
Kaldırımın ortasında durdum diye bana bağıran adam hariç.
Thanks for stopping by!
Uğradığın için sağ ol!