Stripper traduction Turc
1,922 traduction parallèle
After all, she's only a stripper.
Sonuçta sadece bir striptizci.
God, when are they bringing in the stripper pole?
Tanrım, ne zamandır evde striptiz yapılıyor?
Maybe she's an angry stripper.
Belki de sinirlenmiş bir striptizciydi.
Is a stripper! Everything have to do is to lie.
Bu striptizci, herşey yalan yapıyor
Smart, sexy... stripper... which sup!
Akıllı Sexy.. striptizci... hangisi!
Not in a stripper kind of way because you're not a stripper, obviously.
Striptizcilere verildiği gibi değil açıkçası sen striptizci değilsin.
Not in a stripper kind of way because obviously you're not a stripper.
Striptiz tarzı değil belli ki değilsin.
Sorry about doubting you there and sorry about the whole stripper, space-woman thing.
Senden kuşkulandığım için ve tüm striptizci muhabbeti ve uzay-kadını şeyinden dolayı özür dilerim.
- Smart for a stripper. - She's not a stripper.
- Bir striptizciye göre baya zekidir eminim.
She's strong for a stripper.
Bir striptizciye göre çok kuvvetli.
Stripper seemed nice.
Striptizci de gözüme hoş göründü.
Right, you're a stripper.
Doğru, striptizcisin sen.
- Stripper.
- Striptizci.
- She's a stripper?
- Striptizci mi?
You want to pretend that some runaway stripper is your daughter?
Evden kaçmış striptizci bir kızın babasıymış gibi davranmak mı istiyorsun?
I'm a stripper.
Ben bir striptizciyim.
She's a stripper from Watts.
O bir striptizci.
Guess they took one look at a black stripper and decided she wasn't no Einstein.
Bunun beni siyah bir striptizci olmaktan alıkoyar ama aynı zamanda benim bir Einstein da yapmaz.
Give a 40-year-old stripper / mom a break.
40 yaşındaki striptizci / anneyi bir rahat bırakın!
No judgment, but you look like a stripper.
Seni yargılamıyorum ama, tıpkı bir striptizciye benziyorsun.
- A high-end stripper.
- Üst düzey bir striptizci.
But stripper, nonetheless.
Ama yine de, bir striptizci işte.
What the fucks all this got to do with finding the stripper?
Ne oluyor simdi, bir striptizciyi bulmakla?
- His widow. Stripper, actress, tweaker.
- Dul esi. striptizci, aktör ya da bir uyusturucu bagimlisi.
So, Anton and this stripper, she's never even met him.
Yani, Anton ve striptizci, asla karsilasmadilar.
About the 260 letters, about the lonely stripper, and washed-up boxer who became pen-pounce.
260 mektup, yalniz striptizci ve mahvolmus bir boksör
He is a stripper Uday.
Uday o bir striptizci.
Is that... Is that a stripper?
Yoksa bu bir striptizci mi?
- before you wore your stripper shoes.
Bunu striptizci ayakkabılarını giyemeden önce düşünecektin?
And I dressed as a stripper.
- Bende striptiz kostümü giymiştim.
This stripper named Cinnamon gave me a lap dance.
Cinnamon adında bir striptizci, kucağımda dans etmişti.
- You're asking if I'm okay with letting a stripper live with us?
- Bir striptizcinin bizimle oturmasına izin verip vermeyeceğimi mi soruyorsun?
Okay, let's go make ex-stripper and a little boy very happy.
Haydi gidip eski striptizciyi ve küçük bir çocuğu çok mutlu edelim.
- I'm a stripper.
- Striptizciyim.
Where's my stripper?
Striptizcim nerede benim?
It was just another boring d at the gym when who should accidentally walk into my stripper aerobics class?
Spor salonunda yine aynı sıkıcı günlerden birini geçirirken, tahmin edin kim yanlışlıkla benim striptizli aerobik sınıfıma girdi?
I-I-I mean, I think I remember some, like, stripper chicks,
Yani ben.. Sanırım... Bir striptizci fıstığı hatırlıyor gibiyim.
Jenkins gets up on the bar and starts gyrating Like some sort of deranged stripper.
Jenkins de, masaya çıkıp dengesiz bir striptizci gibi kıvırmaya başladı.
And I saw that your dyslexic stripper video got, like, 400 hits.
Ve disleksik striptizci videonun neredeyse 400 tıklamaya ulaştığını gördüm.
I guess it's like being a stripper, except you get to see your face on a bus bench.
Sanırım striptizci olmak gibi bir şey, tek farkı yüzünü otobüs durağı bankında görebiliyorsun.
She has to have sex with her fiancà © for the first time In case the stripper got her pregnant--long story.
Hamile olma ihtimaline karşı, ilk seksini nişanlısıyla yapmalıymış.
I'm telling you, it's like she's a stripper bloodhound.
Bak diyorum sana, kız sanki striptizcilerin dedektifi.
You're asking if I'm okay with letting a stripper live with us?
Bir striptizcinin bizimle yaşamasını kabul ediyorum.
That's wild! So, you used to be a stripper?
Demek striptizciydin?
You moved a stripper into the neighborhood?
Mahalleye bir striptizci mi getirdin?
Did she mention that she's a stripper?
Striptizci olduğunu da söyedi mi?
The last thing I need next door is a stripper.
Striptizci bir komşu, ihtiyacım olan son şey.
You might want to pick a more discreet stripper next time.
Evet. Gelecek sefer, ağzı daha sıkı bir striptizci seçsen daha iyi olur.
An ex-stripper moving next door will freak some people out. No.
Komşu eve eski bir striptizcinin taşınması, bazılarını çıldırtır.
I hate it, I'm not a stripper, especially for his friends.
striptiz yapmam, hele ki arkadaşların için.
"Stripper Wins Custody Battle."
- Harika.