Strongly traduction Turc
1,894 traduction parallèle
God, our true father, asks of us today, more strongly than ever, that we adore Him and sacrifice ourselves for Him and that we never lose faith in His love.
Bizim gerçek yaratıcımız olan tanrı, bizden her zamankinden daha güçlü olmamızı istiyor. Ona kendimizi adayalım ve gerçek kurtuluş için kendimizi feda edelim ki inancımızı kaybolmasın.
Oh, I feel strongly you and your husband are going to make a significant contribution to Mr. Devalos'campaign.
Siz ve eşinizin Bay Devalos'un kampanyasına çok büyük bir katkınız olacağına dair çok güçlü hislerim var.
I know how strongly you prefer working within the confines of the justice system.
Sizin ne kadar adalet sistemi sınırları içinde çalışmak istediğinizi biliyorum.
You are free to leave any time, but I strongly recommend... you take some time off.
İstediğiniz zaman gidebilirsiniz ama biraz izne çıkmanızı şiddetle öneririm.
Between this and the ring, it strongly suggests that something is afoot.
Bu dövme ve yüzük arasındaki bağlantı bir şeyin yaklaşmakta olduğunu kuvvetle gösteriyor.
Smells quite strongly, too.
Kokusu da çok kuvvetli.
Mao believed strongly in self-reliance, achieved through using all of nature's resources.
Mao, tamamen eldeki tüm doğal kaynaklardan yararlanarak kazanılacak özgüvene inanıyordu.
I strongly suggest... that you listen.
Bunu dinlemenizi şiddetle öneririm.
I strongly request permission to set up a snatch mission on them.
Önemle bir gözaltı izni istiyorum.
- Sir, I strongly request...
- Komutanım, şiddetle tavsiye...
Some quack doctor strongly recommended she be around family.
Şarlatan doktorun teki onun ailesiyle olmasını şiddetle tavsiye etti.
Now, some of you marked that you very strongly agree.
Burada çoğunuz "Oldukça Katılıyorum" seçeneğini seçmişsiniz.
I thought "very strongly agree" sounded stronger than "totally agree."
"Oldukça" kelimesi kulağıma "Tamamen" kelimesinden daha güçlü gelmişti.
I'm sorry, but the IOA is strongly committed to the development of this gene therapy.
Üzgünüm, ama IOA bu gen tedavisinin geliştirilmesini çok istiyor.
" we strongly believe that due to a history of violent and delusional behavior,
" sanrılı ve şiddetli geçmişi nedeniyle...
You feel so strongly about it, why did you wait until morning to report it?
Madem bu kadar etkilendin niye ihbarda bulunmak için sabahı bekledin?
I've never believed in anything so strongly.
Daha önce böyle birşey yapmamıştım.
Dear, this is a decision I feel very strongly about. I'm afraid I have to insist.
Canım, bu kararın doğru olduğunu düşünüyorum ve üzgünüm ama, bunda ısrar ediyorum.
I strongly disagree.
Kesinlikle katılmıyorum.
and i promise, i'll do anything i can to help you. but i strongly suggest you shut down temporarily - until you get that license.
Söz veriyorum, elimden geleni yapacağım ama size tavsiyem ruhsatını alana kadar kapatmanız.
But this deep, dark secret that you believe in so strongly just doesn't exist.
Ama bu çok inandığın derin sır aslında yok.
I feel really strongly about what I do and a lot of people don't take it that seriously... and theyjust think it's a buck for a fuck.
Yaptığım iş hakkında güçlü duygulara sahibim ve çoğu insan bu kadar ciddiye almıyor. Sadece para için sikiş sanıyorlar ama böyle değil.
I feel strongly that the barbarism that was the culmination of eugenics in the 20th century was atrocious.
Şunu kuvvetli bir şekilde hissediyorum ki, 20. yüzyıldaki soy ıslahının doruk noktasındaki barbarlık iğrençti.
And I would strongly advise you to be careful.
Şu önemli nasihatimi de unutma.
I see you feel strongly about this, Arthur.
Bu konuda ısrarcı olduğunu görüyorum, Arthur.
Oh, really, because I have a group of highly motivated voters who would strongly disagree with you.
Yok ya. Senin düşüncelerine şiddetle karşı çıkan bu bir grup seçmenim öyle demiyor.
I strongly recommend you give this method a try.
Bu yöntemi, kesinlikle tavsiye ederim. Öhö, öhö, öhö.
Except in the case of Chavez, he was smart enough and the people were so strongly behind him, that they overcame it.
Ama Chavez'in durumu farklıydı. O yeterince akıllıydı, ve insanlar onun arkasındaydı.
Do not attack strongly.
Onlarla tüm gücünle saldırma.
I'm going to protest strongly against the school tomorrow.
Ben yarın okulu şiddetle protesto edeceğim.
Use two hands to strongly grab the wall, then place one leg over
İki elinle birden duvarı güçlüce tut, bir ayağını yukarı kaldır.
Sir, strongly recommend you abort mission.
Efendim, şiddetle iptal emri vermenizi tavsiye ediyorum.
I never realized how strongly he felt about it.
Sakalını bu kadar sevdiği hiç aklıma gelmezdi.
Well, uh, they really strongly suggested that we leave town now.
Şehri hemen terk etmemi şiddetle önerdiler.
– And I really strongly suggest... that you get this place in order fast.
- Size önerim burayı çabuk düzene sokun. - Peki. Hemen.
The liposuction, the rhinoplasty, the facial tuck, which I would strongly recommend over the chemical peel-- -
Yağ aldırma, burun estetiği, yüz kırışıklığı ki, kimyasal işlemlerinden çok bunu şiddetle tavsiye ederim.
If you believe in something strongly enough, who's to say if it's real or not?
Bir şeye yürekten inanırsan gerçek olup olmadığını kim sorgulayabilir?
I can feel its presence very strongly now.
Şu anda onun varlığını çok kuvvetli hissedebiliyorum.
I strongly suggest you pack what you can quickly and evacuate.
Size önerim, alabildiğiniz kadar eşyanızı alıp bir an evvel evinizi boşaltmanızdır.
Coming from the military, it's my experience that we sometimes err too strongly on the side of caution.
Askeri geçmişi olan biri olarak, deneyimlerime göre bazen aşırı temkinli davranma hatasına düştüğümüzü söylemeliyim.
Captain Williams must have felt very strongly about you to have granted that request.
Yüzbaşı Williams bu ricanızı yerine getirdiğine göre sizin için güçlü duyguları olmalı.
When I think about it, my heart beats so strongly
Düşündüğümde kalbim hızlı çarpıyor.
I just want you to know that... I wish I believed in something... that strongly.
Sadece benim de bir şeye bu kadar güçlü inanmayı dilediğimi bilmeni isterim.
I got a phone call from Mr. Gilbertson here, who told me that if you were lying, and he strongly believes that you are, he would send you to prison.
Bu Bay Gilbertson beni aradı ve eğer yalan söylüyorsan ki öyle olduğundan fazlaca emin senin hapse gireceğini söyledi.
That's your right but I strongly advise that you don't.
Bu en doğal hakkınız ama hiç tavsiye etmem.
Actually, to be quite honest, I would strongly recommend this one.
Dürüst olmak gerekirse şiddetle bunu öneririm.
I strongly advise against doing this.
Bunu yapmanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum.
I would strongly advise against a marriage of convenence, unless of course it was a serious relationshp you're in.
Formalite evliliğine karşı sizi kesinlikle uyarmalıyım. Tabii ilişkiniz ciddi bir ilişki değilse.
Fiona really felt strongly about them being in a nicerenvironment than the loft, and, uh... well, you know, she - - she was really not in the moodto discuss the point.
Fiona, onların benim dairemden daha iyi bir yerde kalmalarını istedi... ve onu bilirsin... O hiç tartışılacak bir havada değildi.
We can postpone your testimony until this afternoon... if you'd like to bring in representation... something that I would strongly advise.
Vekilinizi getirmek isterseniz, ifadenizi öğleden sonraya bırakabiliriz. Ki şiddetle öneririm.
The thing is, your ideas would be considered, strongly considered, by management and the board.
İsim sahibi? İsimlere takılmayın çocuklar.