Stuff and nonsense traduction Turc
34 traduction parallèle
Stuff and nonsense.
Şişirme ve anlamsız.
Stuff and nonsense.
Fasa fiso.
Stuff and nonsense...
Hepsi fasa fiso...
Stuff and nonsense.
Tamamen saçmalık.
- "Stuff and nonsense," she said. "Stuff and nonsense."
- "Tamamen saçmalık." diyor, "Tamamen saçmalık."
Oh, stuff and nonsense.
Tamamen saçmalık.
But Mrs. Grose said, " Stuff and nonsense!
Bayan Grose'sa dedi ki, " Tamamen saçmalık!
Stuff and nonsense! "
Tamamen saçmalık! "
Stuff and nonsense. Leave it to me.
Ivız zıvır ve zırvalar.
Stuff and nonsense!
- Ne saçmalıyorsun?
- Oh, stuff and nonsense!
- Oh, saçma ve duygusuz!
Because I just blit one. Stuff and nonsense!
Saçma sapan laf!
Stuff and nonsense.
- Saçma ve anlamsız.
Stuff and nonsense, Charles.
Boş laf, saçmalık Charles.
Stuff and nonsense.
Saçmalık.
Stuff and nonsense!
Şiddetsiz mi?
- Stuff and nonsense.
Resmen saçmalık.
I mean, look at this bit of stuff and nonsense.
Şu saçma şeye baksana.
Stuff and nonsense!
Saçma ve zırva!
Oh! Stuff and nonsense!
Saçma sapan şeyler!
Oh, stuff and nonsense we just prepared.
Saçmalamayın. Hazırlıklıyız.
Talking, feelings... all that stuff and nonsense just clouds the mind.
Konuşmak, hissetmek... Bunlar sadece kafanı karıştırmaya yarar.
- Stuff and nonsense!
- Saçmalık.
- Stuff and nonsense.
- Sadece saçmalık.
Stuff and nonsense.
- Saçma.
He saw you at the nawab's listening to the swami about reincarnation and dogs and all that nonsense and he decided that you believed in all that stuff.
Seni toplantıda hocayı dinlerken gördü, köpekler ve reankarnasyon saçmalığını dinledin, ve bütün bunlara inandığına karar verdi.
Stuff and nonsense.
Buna ben neden olmuş sayılırım. Saçmalıyorsun.
Oh, stuff and nonsense!
Boş laf!
he saw the, um... Yeah, he kept mentioning backlogged files, and, you know, half the stuff he says is nonsense.
Evet, işlenmemiş dosyalardan bahsedip durdu ve çalışanların yarısı söylediği şeyin saçmalık olduğunu söyledi.
And all that... Esio Trot stuff is just nonsense.
Öyleyse bütün o "Ağab mulpak" çalışmaları saçmalıktı.
Weak circumstantial stuff, A bunch of psychological nonsense And a lot of inadmissible weirdness
Evinden çalınan zayıf ve ikinci dereceden kanıt olan bir sürü psikolojik saçmalık ve kabul edilemez garabet ıvır zıvır!
Stuff and nonsense!
Fasa fiso!
- Stuff and nonsense!
Ne büyük bir saçmalık.