Sunlight traduction Turc
1,638 traduction parallèle
Well, as you can see there's lots of windows, lots of natural sunlight.
Ya ışık? - Gördüğünüz gibi bir sürü pencere var.
Even the sunlight is dangerous to them!
Güneş ışşığı bile sizin için tehlikeli.
Surprisingly only two percent of the sunlight filters down to the forest floor.
Şaşırtıcı biçimde, güneş ışığının sadece % 2'si orman zeminine ulaşır.
The sudden blaze of sunlight will bring life to the forest floor.
Bu ani gün ışığı banyosu, orman zeminine yaşam getirecek.
Their immense leaves capture huge amounts of sunlight, so fueling their growth.
Devasa yaprakları bol miktarda güneş ışığı alarak büyümelerini hızlandırır.
No vestige of sunlight can penetrate as far as this.
Güneş ışığı bu kadar derine ulaşamaz.
They receive year round sunlight but they lack the nutrients essential for the growth of plankton.
Bu denizler, yıl boyunca güneş görür ama planktonların yetişmesi için gerekli besinlerden yoksundur.
There must also be sunlight.
Güneş ışığı da gerekir.
I cannot bear sunlight.
Güneş ışığına karşı zayıfım.
I'm sorry, but I'm not gonna be able to grow my prize winning vegetables with that tree blocking all the sunlight.
Özür dilerim ama kendi bahçemde yetiştireceğim sebzelerin güneşten mahrum kalmasına izin veremem.
"You are the sunlight"
Güneş ışığım sensin.
But the dog was buried by the bright sunlight
Ama köpek gömüldü parlak günışığında
# And we'd wake up in the sunlight #
# Ve güneş ışığında uyanırdık #
Mats of microbial organisms are thriving in frigid enviroments that receive virtually no sunlight.
Mikrobik organizma katmanları neredeyse hiç güneş ışığı almayan dondurucu ortamlarda gelişebiliyor.
Sunlight.
Güneş ışığı.
Incredibly, by the time sunlight actually reaches Earth, it's already been in existence for hundreds of thousands, if not millions, of years.
İnanılmaz bir biçimde, Güneş ışığı Dünya'ya ulaştığında varoluşta geçirmiş olduğu zaman yüzbinlerce hatta milyonlarca yıldır.
Ultimately, when the star was dense enough, it would have turned on fusion, started glowing and giving off sunlight.
Sonunda yıldız yeterli yoğunluğa ulaşınca füzyon başlamış, parlaklık ve güneş ışığı saçmaya başlamıştır.
The reason is that the entire surface of the Sun is covered with convection cells, hot material from the inside of the Sun, that rises up through, reaches the surface, cools off by glowing, giving off sunlight and then sinks back down.
Sebebine gelince, Güneş yüzeyinin tamamı konveksiyon hücreleriyle kaplıdır. Güneş'in içinden yükselen sıcak maddeler yüzeye yetişince akkorlaşıp soğuyor güneş ışığını dışarı verdikten sonra batıyor.
Here's the Earth... cast... billions of tons of Earth's crust into the atmosphere, cloaking Earth, blocking out sunlight, knocking out the base of the food chain and sending a wave of extinction across the tree of life.
Dünya'ya çarpıyor milyarlarca ton yerkabuğunu atmosfere saçıyor bu kütle Yeryüzü'nü örtüp, güneş ışığını engelliyor besin zincirinin temelini yıkıyor ve hayat ağacını kökünden yok edecek bir dalga başlatıyor.
There are documented incidents of combustion when certain chemicals are exposed to sunlight.
Kimi kimyasal maddeler, güneş ışığına maruz bırakıldığında, yanma olaylarını ispat eden belgeler var.
This enabled them to trap sunlight and produce a chemical reaction which converts carbon dioxide and water into food.
Böylece Güneş ışığı ile kimyasal reaksiyon başlatabiliyor karbondioksit ve suyu besine dönüştürebiliyorlardı.
The reason : ice and snow are white, they reflect sunlight and cool the planet.
Bunun nedeni : Buzun ve karın beyaz olması. Güneş ışıklarını yansıtıp gezegeni soğutuyorlar.
By contrast, the open oceans absorb sunlight, which heats the globe.
Açık denizler ise tam tersine, Güneş ışığını emip Dünya'yı ısıtıyorlar.
However, as ice melts, it creates more open water which sucks in more sunlight and increasingly warms the planet and melts more ice.
Ancak buz erdikçe, daha çok açık deniz oluşuyor. Daha çok Güneş ışığı emiliyor, gezegen daha çok ısınıyor daha çok buz eriyor.
The greenhouse effect on any planet is a situation where the surface temperature becomes hotter because of gases in the atmosphere that trap the heat while letting in the sunlight.
Sera etkisi, hangi gezegende olursa olsun yüzey sıcaklığının artması durumudur. Bunun sebebi atmosferdeki gazların bir yandan güneş ışığını içeri alırken diğer yandan ısıyı hapsetmesidir.
That heavy, Venusian cloud cover diffuses most of the direct sunlight.
Venüs'ün yoğun bulut örtüsü dik güneş ışınlarının büyük kısmını dağıtır.
Or could it be ice that sort of covered up by a layer of dust, which is shielding it from sunlight?
Yoksa Güneş ışığını engelleyen toz tabakasının altındaki bir tür buzdan mı söz ediyoruz?
Just as our moon glows with reflected sunlight, so do Saturn's rings.
Bu durum, ayımızın yalnızca güneş ışığını yansıtarak parıldamasıyla aynı şeydir.
They shimmer, and they're brilliant and they're bright, and that's because they're mostly made up of ice particles which reflect a lot of sunlight.
Çoğunlukla, Güneş ışığını yansıtan buz taneciklerinden oluştukları için, parlar ve ışıldarlar.
And then we're just gonna flick on a lamp, and that lamp is going to simulate the sunlight hitting Titan's atmosphere.
Ve sonra bir lambayı etkinleştireceğiz, bu lamba, Titan atmosferine vuran Güneş ışığını taklit edecek.
Incredibly, Tolbert's research has shown that Titan's atmosphere, when stimulated by sunlight, begins to produce organic compounds.
İnanılmaz bir şekilde görüldü ki, ne zaman Titan atmosferi, güneş ışığı tarafından uyarıldı, o an organik bileşenler üremeye başladı.
Testing at the University of Colorado has shown that when sunlight interacts with Titan's nitrogen and methane-rich atmosphere, organic compounds are created.
Kolarado Üniversitesi'nde yapılan deneyler, güneş ışığıyla uyarılan nitrojen ve metan zengini Titan atmosferinde organik bileşenlerin oluşabildiğini gösterdi.
This means that the- - The sunlight Hitting the surface of Pluto Is about 1,000 times Fainter than it is on the Earth.
Bu da demek oluyor ki Pluto'nun yüzeyine vuran güneş ışığı dünya yüzeyine vuran ışıktan 1000 kat daha soluktur.
The time for Uranus To orbit the Sun Is about 84 years, Which means that For half of that time Of 40 years, One hemisphere is in sunlight,
Uranüs'ün güneşin etrafındaki bir turu yaklaşık 84 yıl sürer, yani, bu sürenin yarısı olan 40 yıl boyunca, bir yarımküre güneş ışığı alır, diğeriyse tamamen karanlıkta kalır.
The methane absorbs Red and orange wavelengths From sunlight But reflects blue and green.
Metan güneşin kırmızı ve turuncu dalgaboylarını emip sadece mavi ve yeşili yansıtır.
Sunlight converts it To complex particles as well, Which forms a haze,
Güneş ışığı metanı kompleks parçacıklara dönüştürür, bu da pus oluşturur,
Like tree cannot exist without the sunlight. It cannot exist without rain,... cannot exist without soil.
ağacın güneşsiz ve yağmursuz olamayacağı gibi ya da toprak olmadan.
It resides at ocean depths so great, sunlight cannot reach them. It resides in damp, rocky crevices miles beneath the Earth's surface.
Yaşam, Güneş ışığının dahi ulaşamadığı okyanus diplerinde var, yerkabuğunun kilometrelerce altındaki nemli çatlaklarda var,
Although the outer few inches would not be a good place for life to live because of radiation, once you go down just a few feet, life would be safe from radiation and also would get enough sunlight for photosynthesis.
Yüzeyin ilk 10 cm'si radyasyondan dolayı yaşam için uygun değil. Yanlız, birkaç metre derine inersek hem radyasyondan uzak olmuş oluruz, hem de fotosentez için yeterli miktarda Güneş ışığı alabiliriz.
o / ~ Your hair streaked with sunlight o / ~ o / ~ Your lips red as flame o / ~ o / ~ Your face with a luster o / ~ o / ~ That puts gold to shame!
"Saçların güneş ışığıyla boyanır" "Dudakların alev kırmızısı" "Yüzün, bir altın gibi"
So when Earth gets in the way... Earth casts a giant shadow... that blocks the sunlight from reaching the Moon.
Dünya konumunu aldığında Dünya'mızın devasa bir gölgesi vardır.
What happens is some of the sunlight... that's being blocked by the Earth... actually slips through the atmosphere... and the red light gets through the best.
Gerçekleşen şey güneş ışınlarının bazılarının Dünya tarafından engellenmesidir. Atmosferde bir miktar kırılan ışık Ay'ın kırmızı renkte görünmesine neden olur.
There's nothing blue about the gases of our atmosphere... but as sunlight comes through our atmosphere... the shorterwavelengths, the blue light... get scattered more than the longerwavelengths do.
Atmosferdeki gazların hiçbirinin rengi mavi değildir. Ama güneş ışığı atmosfere girdiğinde dalga boyları kısalır ve mavi ışık uzun dalga boylu ışıklardan daha çabuk yayılır.
Yup. It's embedded with a UV protective filament that prolongs the life of the twine in sunlight.
İçine, günışığında bile sicimin... ömrünü uzun tutan, UV korucuyu lifler gömülmüş.
* Mine is the sunlight *
# Benimki gün ışığıdır
As they took in the sunlight and photosynthesised, they broke down the chemical bonds in water releasing something that would completely change the planet.
Güneş ışığını alıp fotosentez yaparken sudaki kimyasalları ayrıştırdılar ve gezegeni tamamen değiştirecek bir şeyi açığa çıkarttılar :
With a dimmer Sun bathing the planet in weaker sunlight, Earth was actually in danger of freezing.
Bu loş Güneş'in zayıf ışığıyla güneşlenen Dünya donma tehlikesiyle karşı karşıyaydı.
I didn't want to meet people and even see sunlight.
İnsanları, hatta gün ışığını bile görmek istemedim.
They turn carbon dioxide and sunlight into energy in order to live.
Karbondioksit ve güneş ışığını yaşamak için enerjiye dönüştürüyorlar.
The gentle sunlight, That you can only see after getting lost.
Sadece kaybolduktan sonra görebildiğin hassas güneş ışığı.
Children, it's the sunlight!
Çocuklar, uyanın!