Sweaty traduction Turc
1,615 traduction parallèle
Even if four other guys eating four other slices and they're all frosting their sweaty naked bodies all against the cake.
Diğer dört adam da kalan dilimleri yiyip terli çıplak tenlerini sürse bile daha iyi.
Come on, sweaty.
Haydi bebeğim.
Now, I like it most in the summer when no one's around. Just me, the sweaty girls in their short skirts with their breasts and their panties, which I like to see when I can see them.
Etrafta kimse olmadığından en çok yazın hoşuma gidiyor.Sadece, ben, mini etekleri, göğüsleri ve külotlu çoraplarıyla tatlı kızlar,
- You're sweaty.
Terlemişsiniz. İşte!
I wish you had not sweaty feet.
Ayak kokunun olmamasını dilerdim.
I'm eating and you smell sweaty.
Yemek yiyorum ve sen ter kokuyorsun.
You mean blogging to Gossip Girl about our sex life and comparing me to your dad's sweaty old horse?
Seks yaşamımızı Gossip Girl'e iletmen ve beni, babanın terli, yaşlı atıyla kıyaslaman mı?
Sweaty muscular male sex. Just get used to it.
Terli, kaslı, erkek seksi.
- and sweaty fat guy.
- Terli şişmanın arasında.
! Year after year, I had to endure wearing comical hats while being forced into the crowded, sweaty hell of bouncy castles.
Her yıl, ter kokulu, kalabalık cehennem gibi, zıplayan şatolarda komik şapkalar giymeye zorlandım.
Decorative hats fixed squarely on sweaty brows, Bonding in the fiery kiln of competion that forges men's souls.
Terli alınların üzerine yerleşen süslü şapkalar, erkeklerin ruhuna şekil veren yarışmanın alevli ocakları ile bir bütün şeklinde.
Oh, yeah. I mean, I-I could've helped you get sweaty, but yeah.
Anladım, terlemeni ben de sağlayabilirdim ama, olsun.
Oh no, you're getting all sweaty now.
Olamaz, şimdi de ter içinde kaldın.
- You're sweaty.
- Terlisin.
Another sweaty glass of social stigma.
Sosyal yaraların yeniden gün yüzüne çıkması.
- It's loud and sweaty.
- Gürültülü ve terli.
What about you, you sweaty fuck!
Senden n'aber, terli sikik!
Flirting would be if I were to tell you that I have never seen a girl more beautiful than you and when you dance all sweaty the way your hair swings left and right, my heart skips a beat.
Flört dediğin şöyle olur Senden güzel bir kız görmedim Dans ettiğinde saçlarının sağa sola savruluşunun ritmine, kalbimin atışları eşlik ediyor.
- Sweaty nads plus sand equals chafing.
- Terli taşaklar artı kum eşittir rahatsızlık.
- You've got sweaty nads?
- Terli taşakların mı var senin?
I'm all sweaty, I don't feel good.
Kendimi iyi hissetmiyorum. "Fazla yemek yemiş ve daha yeni mastürbasyon yapmış." Gibiyim.
Just sweaty, and just...
Hele bu... Berbat!
But this is just, all just mashed together, just upsetting, sting-y, red, sweaty, just like... This looks like a pig's ass when I'm naked.
Ama bu, vıcık vıcık, asap bozucu, yapış yapış, kokuşuk, kırazık, terli...
They're so wet, hot all sweaty.
Böyle, ıslak, ateşli terli!
Woke up and it was sweaty and nasty down below, which is not very fun.
Uyandığımda aşağısı ter kokuyordu, pek keyifli değildi.
You saved your uncle's sweaty sandal?
Amcanın terli sandaletini mi sakladın?
You want sweaty old men instead?
Etrafta terli herifler mi görmek isterdin?
But you didn't care,'cause once you got started your lust took over and drove you both over the brink, until you collapsed into a sweaty, shivery mass.
Ama umurunuzda değildi, çünkü bir kere başlayınca şehvetiniz sizi kontrol eder... ve ikinizi de terli, titreyen birer nesneye dönüştürene kadar bırakmaz.
You've got three sweaty eggs.
Şimdiden üç terli yumurtan var.
Well, she was sweaty and missed two days of work.
Çok terliyordu ve iki gün işe gelmedi.
Last thing you want to do is show up late and sweaty. Come on.
Gecikmiş ve terli görünmek yapmak isteyeceğin son şey.
He's really on edge. His hands, I mean his paws, are sweaty.
Elleri yani bacakları titriyor demek istiyorum, yemekte yiyemiyor.
I'm sure we've all seen the 1 940s and, 50s interrogation movies where the person in the hot seat has a sweaty brow or a sweaty upper lip or perhaps sweat dripping down from their sideburns.
Hepimizin 1940'larda ya da 50'lerdeki sorgulama filmlerinde, sorgu sandalyesindeki adamın alnının, ya da dudağının üstünün terlediğini belki de burnunun kenarlarından bir ter damlasının süzüldüğünü gördüğüne eminim.
I said... She doesn't want to talk to you, you fat... sweaty... dick.
Dedim ki seninle konuşmak istemiyor, şişko, terli pislik.
Marge, your back is so sweaty.
Marge, sırtın çok terlemiş.
I mean, despite the obvious intellectual understanding of their safety. My hand still get sweaty on takeoff.
Güvenlik konusunda yeterli şartlar olsa da havalandığında ellerim hâlâ terler.
Well, my palms are very sweaty, and my mouth is very dry.
Avuç içlerim çok nemli ve ağzım da çok kuru...
It was so hot in there and my palms were getting sweaty.
Orası çok sıcaktı ve avuçlarım terlemeye başladı.
I'll tell you what I'm talking about, you sweaty pervert. - Jane.
Neden bahsettiğimi de söyleyeyim, seni kokuşmuş sapık herif.
Big, hairy, sweaty Neanderthals pounding the pudding out of each other for giggles? For green. One of those fighters make a lot of money.
İriyarı, kıllı, terli mağara adamları sırf eğlence için birbirlerini yumrukluyor.
Hey, betty. A pair of sweaty, smelly balls arrived for you.
Betty, senin için iki pis kokulu top geldi.
* go for it, betty, no need to get sweaty * * just go for it, betty * * i know that you're ready * * yeah, yeah, yeah, yeah *
Peşine düş Betty Kim yıkabilir hayallerini Peşine düş Betty Yapabilirsin her istediğini Evet.
You're always darting in and out all sweaty and mysterious.
Betty aşık! Apartmandan biri, değil mi?
We want to talk to her! Our favorite sweaty Modie.
Seninle değil, onunla konuşmak istiyoruz!
Now I'm sweaty
Terledim kaldım.
You don't want to be all nervous and sweaty when Dee gets here.
Dee'nin seni terli ve gergin görmesini istemezsin.
It's just you and us and a couple pairs of sour sweaty balls.
Sadece sen, biz ve.. ... iki çift ekşi ve terli taşak.
I think my cheek got sweaty.
Sanırım yanağım çok terli.
Yay! Oh, sweaty hug.
Tatlı bir sarılma.
You're sweaty.
Çok şekersin.
Just not when I was all gross and sweaty.
Ama iğrenç ve terli olmadığım zamanda.