Swim traduction Turc
7,555 traduction parallèle
- You don't know how to swim, right?
- Sen yüzme bilmiyorsun, di mi?
You live on an island, but don't know how to swim?
[güler] Adada yaşıyorsun ama sen yüzme bilmiyor musun?
You don't swim.
Yüzmüyorsun.
I didn't know how to swim, she taught me.
Yüzme bilmem, bana yüzme öğretti.
That's our swim team.
Yüzme takımımız.
So my dad taught me to swim.
Bu yüzden babam bana yüzmeyi öğretti.
But there's nowhere to swim in the sector.
Ama Sektörde yüzebileceğimiz bir yer yok.
The night before a meet, the swim team goes to the bug to load up on pasta.
Yarışmadan bir gün önce yüzme takımı toplanıp makarna yemeye gideriz.
This is Matt bandell, reporting from edendale, a town buzzing from the news that Sophia, daughter of slain atrian leader nox, will swim for Marshall high in tomorrow's state semifinals.
Ben Matt Bandell size Edendale'den bildiriyorum. Bütün kasaba öldürülen Atrian lider Nox'un kızı Sophia'nın Marshall için yarışacağı haberiyle çalkalanıyor. Kurulun onun yüzmesine izin verdiğine inanmıyorum.
You really think anyone's gonna want to watch a human swim when there's mer-martians in the pool?
Havuzda bir uzaylı varken birinin, insanları yüzerken izleyeceğini mi sanıyorsun?
You want to go swim against those unmarked monkeys, go for it.
Eğer bu işaretsiz maymunlara karşı yüzmek istiyorsan, arkandayız.
Due to your actions, the Marshall swim team will be suspended from competition.
Marshall yüzme takımı yarışmadan ihraç edilecektir.
We came here to swim.
Buraya yüzmeye geldik.
About joining the swim team... I was naive.
Yüzme takımına katılmam hakkında, aptallık ettim.
Okay, but we both swim.
- İkimiz de yüzüyoruz.
Oh. How often do you actually swim?
- Acaba hangi sıklıkla yüzüyorsun?
I can swim.
Yüzebilirim.
She couldn't swim, so she did what she thought was best and ran to get help.
Yüzmek bilmediği için, yardım getirmeye gitti.
There's nothing to tie the boat to, so we're going to have to swim.
Botu bağlayacak bir yer yok. Yüzmemiz gerekecek.
Can't we just swim back to the mainland?
Anakaraya yüzerek dönemez miyiz?
Swim!
Yüz!
- Can't you swim?
- Yüzmez misin?
You can even go for a swim.
Yüzebilirsin bile.
You know, whoever has it must have turned it off after they left the swim meet.
Telefon kimdeyse, yüzme yarışmasından sonra telefonu kapatmış olmalı.
What, I'm sorry, are you trying to go for a swim or something?
Özür dilerim ama yüzmeye falan mı gitmeyi düşünüyorsun?
They say it's so deep in the bayou that not even an Atrian can swim there.
Bir Atrianın bile yüzemeyeceği kadar derin bir yerde olduğunu söylüyorlar.
I remember you. From the swim meet.
Seni yüzme yarışmasından hatırlıyorum.
I got into the swim team.
- Bu muhteşem!
Why don't you wanna swim, daddy? I do wanna go swimming with you, Lu, but daddy's gotta work, okay?
Tabii ki seninle yüzmek istiyorum Lu, ama babanın çalışması gerekiyor tamam mı?
Hey. I very much doubt you're out of your depth. But... even if you are, you know how to swim, don't you?
Beceriksiz olduğunu düşünmüyorum ama öyle olsan bile yüzmeyi biliyorsun değil mi?
So swim.
- Yüz öyleyse.
I'll swim, you're right.
- Yüzerim, haklısın.
Don't forget you have to take Lu to swim practice tonight.
Lu'yu bu akşam yüzme kursuna götürmeyi sakın unutma.
Maybe he can't swim.
- Belki yüzemiyordur.
I can't swim anymore, can't swim anymore,
Ben artık yüzemiyorum. Yüzemiyorum artık.
can't swim anymore.
Yüzemiyorum.
Or I don't know, an Olympic pool where I can swim butterfly?
Ya da ne bileyim böyle kelebek felan yüzebileceğim olimpikli bir havuz, bir şey...
Uh, besides having a great personality, she gets good grades, does Meals on Wheels, Model U.N., and is a volunteer swim instructor at the "Y."
Harika kişiliğinin ve mükemmel... notlarının yanı sıra, ihtiyaç sahiplerine yemek dağıtır, U.N'de modellik ve "Y"'de gönüllü yüzme eğitmenliği yapıyor.
How was swim class?
Yüzme dersin nasıl geçti.
" Swim class...
" Yüzme dersi...
How has she not been at one of your swim lessons?
Nasıl oldu da yüzme derslerinden birine katılmadı?
How was your swim?
- Yüzmen nasıldı?
Do you swim?
- Sana da. Yüzer misin?
Don't forget you have to take Lu to swim practice tonight. - I can't.
Lu'yu bu gece ki yüzme kursuna götürmeyi unutma.
You forget about Lulu's swim practice.
Lulu'nun kursunu da unuttun.
Well, I learned to swim especially.
- Yüzmeyi öğrenirim.
Padraic, swim back to shore and get help, will you! ?
Padraic, sahile yüz ve bize yardım getir!
Show daddy how you swim.
Babaya nasıl yüzdüğünü göster.
Oh, she can swim.
Yüzebiliyor.
You swim?
- Yüzer misin?
- No. Don't forget you have to take Lu to swim practice tonight.
Lu'yu bu gece ki yüzme kursuna götürmeyi unutma.