Tahoe traduction Turc
311 traduction parallèle
Lake Tahoe.
Tahoe Gölü.
You want to ride with me up to Lake Tahoe?
Benimle Tahoe Gölüne gelmek ister misin?
Tahoe.
Tahoe.
- Tahoe... where we worry as much about the income tax as anybody.
- Tahoe ki orada gelir vergisi konusunda biz de diğer herkes kadar endişe ederiz.
- Don't go to Tahoe.
- "Tahoe'ya gitme."
He follow you from Tahoe?
Seni Tahoe'dan beri takip mi etti?
TAHOE COUNTY MORGUE
TAHOE ŞEHİR MORGU
I've taken a cabin at Tahoe to finish my new book. You're coming along.
- Tahoe'de bir kulübe aldım yeni kitabımı bitirmek için sende geliyorsun
Lake Tahoe.
Tahoe gölüne.
Do you remember that lake at the back of Tahoe where we used to go?
Sık sık gittiğimiz Tahoe'nun arkasındaki o gölü anımsıyor musun?
Remember the first time we went to Lake Tahoe?
Tahoe Gölüne gittiğimiz ilk zamanı anımsa?
You were five years old. We were spending the summer at Lake Tahoe.
Beş yaşındaydın ve Tahoe Gölü'nde yaz tatilindeydik.
You decided to spend the night at Michael Corleone's house in Tahoe.
Geceyi Corleone'nun Tahoe'daki evinde geçirmeye karar verdin.
We went to Reno or Tahoe or something...
Reno ya da Tahoe'ya gitseydik...
Without me, you'd still be reading tea leaves at Lake Tahoe.
Ben olmasam hala Tahoe Gölü'nde çay falı bakıyor olacaktın.
You can see him at Tahoe on the 17th and in Atlantic City on Easter weekend.
Onu Paskalya'da Tahoe'da ve sonra Atlantic City'de izleyebilirsiniz.
- Tahoe?
- Tahoe mu?
I went to Tahoe with my girlfriend.
Kız arkadaşımla Tahoe'ye gittik.
It was really nice knowing you, and now I am going to be a dealer in Tahoe.
Seni tanımak çok hoştu, şimdi Tahoe'da krupiye olacağım.
Trans Continental bus number 14 now boarding at kerb side... for Truckee, Tahoe City, Auburn, Carmichael, Sacramento, Napa Valley...
14 numaralı Trans Continental otobüsü kaldırıma yanaşıyor. İstikamet Truckee, Tahoe City, Auburn, Carmichael, Sacramento, Napa Valley...
Mr Mayor, on vacation in your home in Lake Tahoe, get off your butt, get down here and declare martial law!
Tahoe Gölündeki evinde tatil yapan sayın belediye başkanım kaldır kıçını da buraya gelip olağanüstü hâl ilan et!
As discussed in the Fleeber treatise, Guns and Provolone what are the similarities between Karl Marx's "Das Kapital..." ... Immanuel Kant's Critique of Pure Reason and the Lake Tahoe scene from "Godfather II"?
Fleeber'ın Silahlar ve Provolone incelemesindeki gibi Karl Marx'ın Das Kapital'ı, İmmanuel Kant'ın Saf Mantığın Eleştirisi ve Baba II'deki Tahoe Gölü sahnesi arasındaki farklar ne?
But now it's getting out of hand, because after the party, we're going to Lake Tahoe, and he actually asked her to come with us.
Gerçi gittikçe kontrolden çıkıyor çünkü partiden sonra gideceğimiz Thaoe gölüne onu da davet etti.
- Goin'to Tahoe, see my sister.
- Tahoe'ya, kız kardeşimi görmeye.
Bunny lives in Tahoe.
Bunny Tahoe'de. - Bunny mi?
Well, what's she do in Tahoe?
Peki o Tahoe'de ne yapıyor?
What does she do in Tahoe?
Tahoe'de ne yapıyor?
Tahoe's a fancy place to live, you know.
- Tahoe yaşamak için çok güzel bir yer.
I love Tahoe, but I think the risk- -
Las Vegas'ı severim, ama sanırım risk...
I want to go to the Tahoe caves.
Tahoe mağaralarına gitmek istiyorum.
I want to go to Tahoe.
Ben Tahoe'ye gitmek istiyorum.
So you were in Tahoe, not here?
Yani siz Tahoe'daydınız, burada değildiniz?
Friday night here, then Tahoe on Saturday, and Sunday night, I flew to Washington.
Cuma gecesi buradaydık, daha sonra cumartesi günü Tahoe'ye gittik. Ve pazar gecesi de ben Washington'a uçtum.
Tony drove it to Lake Tahoe to go to his grandmother's funeral.
Tony arabayı Tahoe gölüne doğru sürdü büyükannesinin cenazesine gitmek için.
Miss Stateline, Miss Truckee, Miss Tahoe, Miss Sierra Logger.
Sınır güzeli yarışması, Truckee güzeli. Tahoe güzeli, Sierra güzeli.
He was probably heading up to Tahoe or Vegas.
Herhalde Tahoe veya Vegas'a gidiyordu.
I thought we'd fly up to Tahoe, use your uncle's cabin maybe do a little hiking.
Tahoe'ya gideriz demiştim, amcanın evine yürüyüş yaparız.
We can finally get up to Tahoe.
Sonunda Tahoe'ya gidebiliriz.
She went to Lake Tahoe.
Tahoe gölüne gitti.
Tahoe!
Tahoe!
I'm going to Tahoe.
Tahoe'ya gidiyorum.
- Maybe Lake Tahoe, maybe Vegas.
- Lake Tahoe'ya, belki de Vegas'a.
We're saving our money.
Tahoe'ya gitmek için para biriktiriyoruz.
I may have some business tonight with friends from Lake Tahoe.
Bu akşam Lake Tahoe'dan arkadaşlarımla bir işim olabilir.
You go to Tahoe!
Sen Tahoe'ya git!
As far as I know, it's still at the bottom of Lake Tahoe.
Bildiğim kadarıyla, o mekik hala Tahoe gölünün dibinde.
You want to book Tony Clifton at Harrah's Tahoe.
Tony Clifton'ı Harrah'ın şovuna mı istiyorsun yani?
- I need surgery! You got struck by lightning on vacation in Tahoe.
Tahoe'ya tatile gittiğinde yıldırım çarpmıştı.
Dan's friend is getting married in Tahoe, and Dan invited me to come along.
Dan'in bir arkadaşı Tahoe'da evleniyor o da beni davet etti.
Tahoe?
- Tahoe?
We went to Tahoe on Saturday.
Biz cumartesi günü Tahoe'ye gittik.