Talked traduction Turc
28,652 traduction parallèle
I'm still falling behind, getting talked about.
Yine de diğerlerinin gerisinde kalacağım. Arkamdan konuşacaklar.
We've barely talked since the trial.
Duruşmadan beri doğru düzgün konuşamadık.
Look, I talked to Dr. Shepherd about your surgery.
Dr. Shepherd'la ameliyatın hakkında konuştum.
Oh. Amenadiel talked to you, did he?
- Amenadiel seninle konuştu, öyle mi?
The less you know, the better, and if anyone asks, we never talked.
Ne kadar az bilirsen o kadar iyi. Ve birisi sorarsa biz hiç konuşmadık.
I talked to the partners, and we think this is worth at least 25 mil.
Ortaklarımla konuştum ve bunun en aşağı 25 milyon değerinde olduğunu söylediler.
I guess you talked to your lawyers.
Sanırım avukatlarınla görüştün.
But if you're worried about Cameron finding out, I haven't talked to her in over a month.
Ama sen Cameron'ın öğrenmesinden korkuyorsan neredeyse bir aydır onunla konuşmadım.
Wait, before we bury this relationship, have you and Gregory talked about going and seeing a therapist?
Dur biraz, bu ilişkiyi hemen gömmeden önce Gregory ile terapiste gitmek konusunda konuştunuz mu?
I mean, I talked to her a few weeks ago.
Bir kaç önce hafta konuştum.
I never met him, but I talked to him on the phone.
Onunla şahsen hiç tanışmadım fakat telefon görüşmemiz olmuştu.
- You talked to the CDC, saying that bugs are crawling in people's heads and making them explode, right?
- HKM ile görüştün, onlara insanların kafasına girip kafalarını patlatan böceklerden bahsettin, değil mi?
I talked to the neighbor for a while.
Biraz komşuyla konuşuyordum.
I mean, you talked about the stuff that we-we talked about, right?
Konuştuğumuz şeylerden bahsettin mi?
We've talked about this.
Bu konuyu konuşmuştuk.
We just sat and we talked and we drank a whole bottle of whiskey, and... that whole night, we were laughing.
Oturup muhabbet ettik, koca bir şişe viski içtik ve gece boyu gülüştük.
We haven't talked in months.
Aylardır konuşmamıştık.
Well, maybe if you had talked to me in Hell instead of sending your little demon torturer, I could've explained the whole thing.
İşkenceci iblisini göndereceğine kendin gelip konuşsaydın bütün olayı açıklayabilirdim.
Dan, I thought we talked about this.
Dan, anlaştığımızı sanıyordum. Birlik olacaktık.
Talked to Agent Colburn.
Ajan Colburn'le konuştum.
It's funny, he always talked about how he didn't want to be a detective, how it was too much work, and yet... here he was doing all this detective work.
Garip. Hep dedektif olmak istemediğinden, ağır iş olduğundan bahsederdi ama yine de dedektiflikten vazgeçmemiş.
I was gonna blow Chloe up, but Amenadiel talked me out of it.
Ben Chloe'yi havaya uçuracaktım ama Amenadiel beni vazgeçirdi.
I talked to your mommy.
Annenle konuştum.
I talked to my boss.
Patronumla konuştum
Not one guy has come up and talked to me tonight.
Bu gece burada kimse gelip selam dahi vermedi. Kimin umurunda?
We talked about it.
Bunu konuşmuştuk.
Well, if you talked to me, it would be in complete confidence.
Benimle konuşursanız bu tamamen gizli kalacak.
He talked about you a lot after you left.
Sen gittikten sonra senden çok bahsetti.
Has anyone talked about evacuating the ship while we still have time?
Hâlâ vaktimiz varken kimse gemiyi terk etmekten bahsetti mi?
And he done talked me into it, so, sure enough,
O da beni ikna etti,
Yeah, I can't, uh... be your boyfriend, Marcy, w-we talked about this.
Ben senin erkek arkadaşın olamam Marcy. Bunu konuşmuştuk.
Have they talked to you at all about the methadone program they got going on, or...?
Şu methadon programı hakkında konuştular mı seninle?
Earlier in our show, we talked about transitions in sexuality.
Programın başında cinsiyet değişimi hakkında konuşmuştuk.
- Have you talked to him at all?
- Onu görmedim. - Onunla hiç konuştun mu ki?
The night I was... stood out there with Ryan, we talked about...
Gece Ryan ile oturduk ve şey hakkında konuştuk...
Oh, sure, we've talked about it, but, no.
Elbette bu konuyu konuştuk ama hayır.
But last night, we... we talked.
Ama geçen akşam bunu konuştuk.
And then I almost did forget last night when we talked, when it felt good, when I was with my friend again.
Sonra az kalsın dün gece unutuyordum. Konuştuğumuz zaman iyi hissettim. Tekrar arkadaşımlaydım.
I talked him through the chess moves.
Satranç hamlelerini konuşuyorduk.
The last time Voydian and I talked, he was nervous about something.
Voydian'la son konuştuğumda bir konuda rahatsızdı.
I haven't talked to my husband since it happened.
Olaydan sonra eşimle hiç konuşmadım.
Well, me and T.J. just talked to Dad.
T.J. ile ben babamla konuştuk da...
A friend talked to me about you.
Bir dostum bana senden bahsetti.
What matters is they talked.
Önemli olan söyledikleri.
They talked to me about you too.
Bana senden de bahsettiler.
Whenever anyone talked to me, I couldn't hear anything else.
Birisi benimle konuştuğunda başka bir şey duyamaz oldum.
Carrillo told me that he talked to you.
Carrillo bana seninle konuştuğunu söyledi.
Remember to ask your brother what we talked about.
Erkek kardeşine konuştuğumuz şeyi sormayı unutma.
I talked to the attorney general.
Başsavcı'yla konuştum.
I talked to David Morales'daughter today.
Tüneldeki kemerin babasına ait olmadığını söyledi.
So, you're saying everything we've talked about since we got here has been a waste of time?
Yani demek istiyorsunki buraya geldiğimizden beri konuştuğumuz her şey bir zaman kaybı.