Tally traduction Turc
644 traduction parallèle
Who's ready to hunt some dragons? Tally ho!
Kim ejderha avlamaya hazır?
Too bad they don't have a brass band for a good cattle tally.
Sığır yetiştiren kişi şerefine böyle bir kutlama yapılmaması büyük haksızlık.
Speaking of cattle, Jeb, you're entitled to read this tally.
Jeb, sığırlardan laf açılmışken şu kayıtlara da bir göz atarsın.
I can trust your tally.
İş konusunda sana güvenirim.
The tally book would've made it kind of simple if you'd taken the trouble to read it.
Askerden döndüğünde zahmet edip hesaplara bir göz atsaydın...
If I hadn't, you would've had the ranch and the tally money... And my share of everything all to yourself.
Eğer dönmemiş olsaydım, çiftliğin tamamına ve hakkım olan her şeye sahip olabilecektin.
You can take me off that dogeared tally book you carry around.
Şu elinden düşürmediğin hesap defterinden de adımı silebilirsin.
A tally would show we're 300 or 400 head short.
Sayıma göre 300-400 baş kaybımız var.
The rest will be paid when the tally's finished at $ 21 a head.
Geri kalanı sayım bittiğinde sığır başına $ 21'dan ödenecek.
And I make it that's why he's had Scotty taking tally.
Evet ama servetini zayıflattım onun. Dahası hesaplarını ele geçirdim.
I assume the computation agrees with your tally.
Hesaplarıma göre ödeme doğru.
And here's the rich tally in round numbers.
Ve işte size yuvarlak hesap zengin listemiz.
- Does it tally?
- Gidecek mallar hazır mı?
# They tally up to none
Sonuçta sıfır çıkıyor
Tally!
Tally!
You'll love it here, Tally.
Burayı seveceksin Tally.
- Hello, Tally.
- Merhaba Tally.
What do you expect, Tally, bands and bugles after nine years?
Ne bekliyordun Tally? Dokuz yıldan sonra boynuna sarılmamı mı?
Tally, stop it.
Tally, yeter.
I was going to tell her. But Marshal Ware changed my mind.
Tally'ye söyleyecektim, ama Şerif Ware fikrimi değiştirdi.
- Tally, I...
- Tally, ben...
Good night, Tally.
İyi geceler Tally.
Tally.
Tally.
- No, Tally.
- Hayır Tally.
When you get your tally, drift them north along the Little River.
Kitlenizi aldığınızda onları Küçük Nehir boyunca kuzeye sürükleyin.
The tally shows 1217 head.
Sayıma göre 1217 baş var.
Just what my tally shows, Campbell.
Tam tamına benim sayım, Campbell.
Tally ho!
Hücum!
The Kapo has only to tally up the day's victims.
Kapo sadece o günün kurbanlarının çetelesini tuttu.
But their tally of bricks shall not diminish.
Yapacakları tuğla sayısı eksilmeyecek.
It is Pharaoh's order that you be given no straw - to make your tally of bricks.
Firavun, gündüz kerpiç yaparken saman verilmemesini emretti.
I mean, I'm short on my cash tally and the bank examiners are due first thing Monday morning.
Yani, nakit hesaplarımda eksik var ve banka müfettişleri Pazartesi Sabahı ilk iş burada olacaklar.
You tally out Piper's cash.
Piper'in nakdinin çıkış kaydını al.
Yes, and they never tally anyway.
Evet, onlar da asla tutmaz zaten.
This will tally, I assure you.
Seni temin ederim bu hesap tutacak.
I don't know any tally man.
Tefecileri hiç tanımam.
A tally man is... well he sells clothes on credit, money lending at fantastic hight interest rates.
Tefeci.... krediyle elbise satar, astrnomik faizlerle borç verir.
THE TALLY MADE AND THEN THE REWARD OR THE PENALTY PAID.
Mizan tartılır. Ödül veya ceza belirlenir.
Tally ho, and, uh, you may fall out.
Haydi, ortaya çıkabilirsin.
And when you tally up all those fights and bushwhackings and cold camps that time in Lincoln County, five weeks in the hospital six months out of work.
Tüm o çatışmaları, pusuları ve soğuk kampları eklersen şu Lincoln County'de geçen zamanlarda, hastanede 5 hafta 6 ay işten uzak.
Joan, I can promise you, the vote tally is beyond reproach.
Joan, inan bana oy sayımında en ufak bir kusur olmaz.
In the election for our new mayor, the tally is as follows :
Yeni başkan seçimimizde, tablo aşağıdaki gibidir :
Just for the tally books, what did you say?
Tanrı aşkına ne dedin sen?
Tally ho!
Haydi!
Tally Ho!
Haydi.
Withdrawal requisition numbers are fed in from headquarters it has to tally with the number given - there's no chance Vicki!
Karargahtan verilen talep numaraları ile verdiğimiz numaralar uyuşmalı. Şansımız yok Vicki.
LAMAR : He claims a higher beef tally than comes in.
Defterlere teslim aldığından daha fazla et gelmiş gibi işliyordu.
- He's helped enough without giving a tally.
- Hesaplara işlemeden epey para götürmüş.
-'The Tally Ho'.
- Hedef Göründü.
Remember, the tally must be the same.
Aynı sayıda tuğla olacak.
- Tally-ho!
- Yallah!