Tastic traduction Turc
159 traduction parallèle
Fan-bloody-tastic!
Muhteşem!
Fan-fuckin'- tastic!
Bak bu mükemmel işte!
Fan-fugu-tastic!
Fan-fugu-tastik!
- Fan-bloody-tastic.
- Ne demezsin, yolunda.
Oh, he is fan-fuckin'- tastic.
Guy mı? O bir harika. O en iyisi.
[Gurgling] Mmm! It's cran-tastic!
Fantastik bir tadı varmış!
That's quack-tastic!
Bu çok vak, vak, vak!
Fan-fuckin'- tastic.
Saçma sapan hayranlık.
Would either of you like to help yourself to our Blanigan-tastic salad bar?
Kendin pişir-kendin ye salata barında biribirinize yardım etmek istemezmisiniz?
All the salad fixings. And you make your own Blanigan-tastic salad.
Bütün salatalar yerleştiriliyor ve kendi Kendin pişir-kendin ye salatanızı yapacaksınız
But she wouldn't have eight Blanigan-tastic dressings... to choose from at home, would she?
Ama evdeyken sekiz çeşit kendinpişir-kendin ye... yemek malzemesi olmaz, değil mi?
- Fan-freakin'- tastic.
- İnanılmaz.
Fan frickin'tastic.
Harika.
Fan-f? - Tastic!
Şahane!
Um, fat-tastic.
Şişman-ziz.
Fat-tastic? !
Şişman-ziz mi?
Fan-dabby-dozy-tastic.
Muhteşem.
Hey, you look Fran-tastic.
Hey, çok "Fran" tastik görünüyorsun.
Fan-bloody-tastic!
Müthiş ötesi!
Bluntman Chronic was blut-tastic.
Ama "Patavatsız ve Kronik" tek kelimeyle harikaydı.
I am fan-fucking-tastic.
Fena halde iyiyim.
My schedule might be a little fun-tastic, but I'll work it out.
Programım biraz yoğun ama bir çaresini bulurum.
IT'S FANFUCKING-TASTIC.
Bu harika bir şey.
- Fan-damn-tastic.
- Harika.
I mean, he's sperm-tastic!
Yani, o spermükemmel biri!
It's flan-tastic.
"Flan-tastik."
We will be terrific and fantastic and spectacular and cease to be "loser-iffic," "lame-tastic" and "suck-tacular."
Harika, fantastik, ve muhteşem olacağız "beceriksiz", "sakar" ve "berbat" olmaya son vereceğiz.
"Mack-tastic." You "Mackaroni," dog.
" Mackabamya.
Fan-fucking-tastic!
Aman ne güzel.
Fellas, I got fant-tastic news!
Müthiş bir haberim var!
It looks man-tastic.
Manyak güzel oldu.
It's gonna be bear-tastic!
Ayı gibi eğlenceli olacak.
Compared to how your girlfriend's gonna be feeling, fan-friggin'- tastic.
Kız arkadaşının nasıI hissettiği ile kıyaslayınca berbat.
And joining us now on Backstage Ticket is the zap-tastic author of the book that is sweeping the nation, Is Saves the World.
Backstage Ticket'ta şimdi huzurlarınızda "zap-layan" yazar... Is dünyayı kurtarıyor'un yazarı
These are fan-fuckin'- tastic.
Bunlar inanılası gibi değil.
Fan-fucking-tastic?
İnanılası gibi değil mi?
Oh, chav-tastic again.
Yine salaş biri oldum!
You guys seemed to resolve your surf-tastic love triangle.
Siz sörf-teşem aşk üçgeninizi çözmüş gibisiniz.
I mean besides from looking Fez-tastic.
Yani Fezkulade görünmenin yanında.
Fan-bloody-tastic.
Muhteşem ötesi.
That's what we call "Cabbage-tastic."
İşte buna "kabak zevki" denir.
Hey, "moose-tastic." What's...?
- Harika görünüyorsun. Orada ne varmış?
Barren, but... fan-freakin'- tastic.
Bomboş ama çılgın gibi iyiyim.
She also happens to be one fan-fucking-tastic architect.
Ayrıca dehşet bir mimardır.
It's corn-tastic.
Bu hari-ga-vrek
Fan-damn-tastic?
Efsanevi mi?
This is just so afro-tastic!
Burası gerçekten afrogizem.
- The Vag-tastic Voyage.
- Am-tastik Yolculuk.
- Which one is the Vag-tastic Voyage?
- Am-tastik Yolculuk hangisi?
The Vag-tastic Voyage is the one where they find random girls on the street, and they invite them into a van and then they bang them in the van.
Am-tastik Yolculuk'ta, sokaktan rastgele kızlar toplayıp bir karavana buyur ediyorlar ve orada pompalıyorlar.
That's Vag-tastic!
Am-tastik!