Teague traduction Turc
179 traduction parallèle
I'm still weak, Mr. Teague.
Nekahet dönemindeyim.
Well, Mr. Teague, that's a generous offer.
Bay Teague, bu çok cömert bir teklif.
How's Teague taking it?
Teague ne diyor?
You know Teague. He won't take "Go to hell" for an answer.
"Cehenneme git" desem de aldırmayacak.
Wallace and Teague are in the patrol car.
Wallace ve Teague devriyedeler.
Teague of the steel through vibration and so on.
Çeliğin titreşimini ve benzeri şeyleri açıkladım ona.
Can you ascertain if there's Proloid in his system? Not with a routine autopsy.
Bu sıralarda, bir başka atış arabayı tamamen ıskalayarak... altgeçitteki James Teague'e isabet ediyor.
Two, the third wounded man, James Teague, nicked by a fragment while standing near the triple underpass.
Bilin bakalım burası kimindi? Lee Harvey Oswald'ın. Bunu nereden biliyoruz?
So the shot of fragment that left a superficial wound on Teague's cheek came from one of the three bullets fired from the Depository's sixth floor.
Aynı broşürlerden Dallas'taki garajında da bulundu. Tutuklanmasından sonra, 544 Camp Sokağı broşürlerde bir daha hiç yer almadı.
Around this time, another shot misses the car completely striking James Teague by the underpass.
Onlara zorluk çıkarma. - Nasılsınız Bay Broussard? - Gidelim Willie.
[Mc Teague] Influenza.
Grip. Çok kötü durumda
- Keep your money, Mc Teague.
- Paran sende kalsın Mc Teague.
But I do, Mc Teague.
Ama ben tanıyorum Mc Teague.
[Mc Teague] The boy just left!
Çocuk gitti!
[Mc Teague] Get up!
Kalk! Kalk!
[Mc Teague] Open up the gate!
Kapıyı açın!
[Mc Teague] A thousand dollars!
Bin dolar beni duyuyormusun?
This is Doug Spinney and Steven Teague.
Bunlar Doug Spinney ve Steven Teague.
Two weeks ago, the group of loggers I just showed you radioed a message that Spinney and Teague had gone on a spree... spiking trees, sabotaging equipment, causing general mischief.
Doğru. İki hafta önce bir grup ağaç kesici, Spinney ve Teague'nin ağaçlara demir çakmak, teçhizatı sabote etmek gibi şeyler yaparak zarar verdiğini telsizle bildirdiler.
No way we wanted to be caught out in the forest after dark, not after what happened to Teague.
Teague'ye olanlardan sonra karanlık bastığında ormanda olmak istemedik.
Right after that tree was cut down is when Teague died.
O ağaç tam olarak Teague öldüğünde kesildi.
Name of Daniel Teague... known in these precincts as Big Dan Teague...
Adım Daniel Teague. Buralarda bana Büyük Dan Teague derler.
Y'all seen the end of Big Dan Teague.
Bundan sonra Büyük Dan Teague'yi asla görmeyeceksiniz.
No, that's Teague,
Hayır, o Teague.
At one time the Teague family owned the whole of Cold Mountain,
Bir zamanlar Teague ailesi Cold Mountain'ın sahipleriydiler.
Teague wanted this place bad, and you got it,
Teague burayı çok istiyordu ve elde etti.
Hey, Teague, why ain't you fightin'?
Sen neden savaşmıyorsun Teague?
Captain Teague needs more volunteers,
Albay Teague'in daha fazla gönüllüye ihtiyacı var.
Teague and his rabble throwing'their weight around, They're worse than the Yankees,
Oradaki zalimler Yankee'lerden de beter!
Name's Teague,
Adım Teague.
- Captain Teague wants us to play now, - love to, we heard there were some deserters up in these parts hidden out in a big cave,
- Bir şeyler çalmamızı istiyor. - Sevinirim. Burada, büyük mağarada saklanan kaçaklar olduğunu duyduk.
Teague's probably took him,
Teague onu götürmüş olmalı.
- You ridin'Captain Teague's animal? - I am,
Yüzbaşı Teague'ın atına mı biniyorsun?
Shipperly's taken over from Teague- - chap I told you about.
Shipperly Teague'den alındı... sana bahsettiğim delikanlı.
Lieutenant Colonel Curtis Teague.
Yarbay Curtis Teague.
Teague?
Teague'mi?
Mrs. Teague, I...
Bayan Teague, ben...
Mr. Teague, you have a dirty mind.
- Bay Teague, sizin içiniz fesat.
Clark, I need you to talk to coach teague.
Clark, sen Koç Teague'le konuş.
Gee, coach, I sure hope you have someone special in your life.
Koç Teague, hayatınızda özel biri vardır umarım.
The ladyfrom the attendance office announced to my entire advanced lit class that coach Teague needed to see me.
Anons yazıhanesindeki bayan, Edebiyat sınıfının önünde, Koç Teague'in beni görmek istediğini söyledi.
Hey, coach teague.
- Selam, Koç Teague.
I'm looking for coach teague.He just attacked me in my loft.
Koç Teague'i arıyorum. Bana saldırdı.
- Hey. - Hey.
Selam Teague.
Coach teague.
Koç Teague.
I'm doing my job to make sure they grow up in a country where justice won't be a vanished idea in history books like dinosaurs or Atlantis.
James Teague, yani suikastta yaralanan üçüncü kişi.
I beat you again, you must give me a raise.
Demek ki Teague'ın yanağında yüzeysel bir yara açan mermi parçası... deponun altıncı katından sıkılan üç kurşundan birine aitti.
Are you the law all of a sudden, Mr, Teague? That's right, son,
Doğru evlat.
- Teague...
Teague.
Go for Teague.
Teague.
Coach teague,
- Koç Teague?